Cevap :
ilindiği gibi, İnsanlar târih boyunca varlığı anlamaya çalışırken, iki temel yaklaşım dikkat çekmiştir. Bunlardan birisi, ilahi vahyin ışığında varlık aleminin yorumlanmasi: diğeri ise, vahye ve fizik alemde vahyin paraleli olan gerçekliklere göz ve kulakların kapatılarak yapılan değerlendirmelerdir.
Bediüzzaman Said Nursi, varlığı okumada bilimsel bilginin elde edilmesinde, ilahi vahiy ve fizik aleme kulak verilerek onların işaret ettiği hakikatlere her insanın ulaşmasının, yaratılışından getirdiği “akıl” cihazının bir gereği olduğunu vurgulamıştır. İnsan sahip olduğu bu özelliğinden dolayı, sorumluluk yüklenebilen, ve diğer canlılar arasında temayüz edebilen bir özellik göstermiştir.
İşte bu özelliğinden dolayıdır ki, Bediüzzaman Said Nursi, insanlık tarihinin olumlu ve olumsuz dönemlerini belirlerken “aklı kullanma becerisini” temel kriter olarak ele almıştır.
Bediüzzaman Said Nursi, varlığı okumada bilimsel bilginin elde edilmesinde, ilahi vahiy ve fizik aleme kulak verilerek onların işaret ettiği hakikatlere her insanın ulaşmasının, yaratılışından getirdiği “akıl” cihazının bir gereği olduğunu vurgulamıştır. İnsan sahip olduğu bu özelliğinden dolayı, sorumluluk yüklenebilen, ve diğer canlılar arasında temayüz edebilen bir özellik göstermiştir.