Cevap :
Demir, yerkabuğunda en çok bulunan metaldir. Yerküreninmerkezindeki sıvı çekirdeğin de tek bir demir kristali olduğu tahmin edilmekle birlikte, demir nikel alaşımı olma ihtimali daha yüksektir.Dünyanın merkezindeki bu kadar yüksek miktardaki yoğun demirkütlesinin dünyanın manyetik alanınaetki ettiği düşünülmektedir.
Demir metali, demir cevherlerinden elde edilir ve doğada nadiren elementel halde bulunur. Metalik demir elde etmek için, cevherdekikatışkıların (İndg: impurity) kimyasal indirgenme yoluyla uzaklaştırılmaları gerekir. Demir, aslında büyük ölçüde karbonlu bir alaşım olarak kabul edilebilecek olan çelik yapımında kullanılır.
Demir, karbonla birlikte 1420–1470K sıcaklığa kadar ısıtıldığında oluşan sıvı ergiyik %96,5 demir ve %3,5 karbon içeren bir alaşımdır ve dökme demir veya pik olarak adlandırılır. Bu ürün ince detaylı şekiller halinde dökülebilirse de, içerdiği karbonun çoğunu u
Bıçakçılar tarafından “Kara Çelik”
olarak tabir edilen çeliğin veya kamyon veya araba
yaylarının ağız yapımında kullanıldığı belirlenmektedir.
Bu tür çeliklerin bıçaklarda kullanılan hale getirilmesi
için yapılan işlemler şu şekilde yapılmaktadır:
Ham olarak temin edilen çelik usta tarafından
ocakta ısıtılır ve dövülerek inceltilir. ncelen çelik,
makasla yarılır. Daha sonra tekrar ocakta ısıtılarak
dövülür. Bu işleme “tavlama” adı verilir. Tavlama işlemi
çeliğin daha sağlam olması için ocakta ısıtılarak
dövülmesidir. Çelik ocaktan çıktıktan sonra tekrar
dövülür ve demir zımbası ile delinir ve soğuk çekiç
vurulur. Soğuk çekiç vurulan çelik keskiyle örs üzerinde
vurulmak suretiyle kesilir. Bu şekilde, yapılacak bıçak
boyutunda kesilip şekil verilen çeliği üç köşeli iye ile
sopa takılacak kısma yakın bir yerden kertme adı
verilen bir çentik açılır. Daha önce açılan çelik, bıcırgan
adı verilen bir aletle genişletilir. Daha sonra zımpara
taşında “resm etme” işlemi yapılarak çeliğin parlak bir
görüntüye kavuşumu sağlanır. Bundan sonra ağzın biraz
daha incelmesini sağlamak amacıyla “orta burun
vurmak” adı verilen zımpara taşına vurma işlemi
yapılarak ağzın incelmesi sağlanır . Bu
işlemden sonra oynar ağızlı cep bıçakları için gerekli
olan ağzın, sapa takıldıktan sonra bıçağın açılıp
kapanırken, arkasının sapın içinde herhangi bir yere
değmemesi için, göğüs kısmı çaka vurularak alınır.
Bundan sonra ağız tekrar ocağa sokularak ısıtılır.
Isınan namlu sıcak halde zeytinyağına veya bezir yağına
batırılır. Hemen sonra çeliğin suyunu alması sağlanır. Bu
son işlem namlunun daha fazla sert olması için yapılır.
Daha sonra namlunun, sapa takıldıktan sonra sapın iç
kısmında kullanılacağından dolayı “ökçe kısmı” olarak
tabir edilen ağzın arka kısmı parlatılır. Böylece ağız
sapa takılacak hale gelir.
BU OLURMU