Cevap :

 Edebi metnin en temel özelliği kurmaca olmasıdır. Kurmaca: Gerçek yaşama bağlanan; ama gerçek yaşamı birebir anlatmayan, o yaşama alternatif bir dünyadır. Gerçek, sanatçının amaçladığı anlam kurgusu içinde değişikliğe uğrar.

 Sırf kurmaca olması da edebi olma özelliği kazandırmaz metne.

 Edebi metnin soyut anlam boyutu vardır. Bu nedenle anlam yüzeyde ve görünür değil, derinde ve gizlidir. ( Bu her şeyi imgeye boğmak, mecaza büründürmek değildir. )

 Bu yönüyle de sınırlayıcı değil, özgürleştiricidir. Tek sınır alıcının yorum gücündeki sınırlılıktır.

 Bu durum onun çokanlamlılık boyutunu öne çıkarır. Edebi metinde çok anlamlılık hem anlam boyutuyla (bağdaşıklık) hem de dilbilgisel boyutuyla (bağlaşıklık) vardır. Yani çokanlamlı ve de çok anlamlıdır.

 Edebi (kurmaca) metnin yalnız kendi iç gerçekliği vardır.

 Her edebi metin bir yönüyle kendinden öncekilere (art-alan) bağlanırken, bir yönüyle de gelecek metinlere (ön-alan) kaynaklık eder.

 Farklı bir bakış açısıyla sunulması önemlidir edebi metnin.

 Edebi metinlerde dil şiirsellik işleviyle kullanılır.

 Yüksek bir söyleyiş (üslup) vardır edebi metinde.

 Metindeki öğeler anlamsal, mantıksal ve biçimsel olarak birbirleriyle ilişkilidir.

 Edebiyatın dolayısıyla edebi metnin malzemesi dildir.

 Edebi metinde işlenmiş bir dil vardır.

 İşlenmişlik aynı zamanda bir özen ve düzenleme gerektirir.

 Edebi metinde dil birliklerinin ve metnin kendisinin çağrışımsal boyutu vardır.

 Yararı görünür değil; ama yaşamsaldır “insan” için
.
 Hazza dayalıdır.

 Estetik hep en önemli öğedir edebi metin için.

 İnsana, insani olanı sezdirir; insanı insan yapmak gibi çok önemli bir işleve sahiptir.

 Özneldir.

 Özgündür.

 Değerlidir.

 Duygu ve hayale dayanır; ama akılla dizgeleştirilir.

 Kalıcıdır; ama arkeolojik bir kalıcılık değildir bu.

 Özel bir iletişim aracıdır.

 Bilinç ve zevk değişimi sağlar.

 Lezzet ve tat verir edebi metin.

 Anlam kesinleşmesi hep erteleme halindedir edebi metinde.

 Çeşitli uyum öğelerinden yararlanır.

 Söz ve anlam sanatlarından yararlanılır.

 Dilin ya da sözcüklerin farklı şekilde bağdaştırılmasıyla yeni anlatım olanakları yaratılır.

 Dile sapmalar yaşatılır.

 İnsana özgü bir yaratımdır ve amaçlıdır.

 Dilin tüm olanaklarından yararlanılır.

 İfade edilemez, denileni ifade ediştir.

 İnsanın var oluş koşullarıyla mutlaka ilişkilidir.

 Öğretici bir üslup kullanmaz; ama bilgi de verir.

 Diğer bilimlere kaynaklık eder.

 Başkaldırıcıdır.

 Öznesinden (yaratıcı) ayrı ve bağımsız bir varlıktır. Başka bir özne (okur) tarafından da yaratılır ve “estetik değer alanı “ oluşur.