Zeynep06
Cevaplandı

Ahi Evran yaşamını nerelerde geçirmiştir, anadolunun türk yurdu olmasına katkıları nelerdir, eğitim aldığı kişiler kimlerdir ? Lütfen çok acil! yarına performans ödevii !!

Cevap :

Ahi Evran'nın doğum tarihi kesin olmamakla birlikte 1171 yılında İran'ın Hoy kasabasında dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Hoy kasabası daha Büyük Selçuklu hükümdârı Tuğrul Bey'den beri Türkmen yerleşim bölgesidir.[1]

Ahi Evren'in çocukluğu ve tahsil devresi Azerbeycan'da geçmiştir. Bundan sonra Horosan ve Maveraünnehir bölgesine gelip o yöredeki büyük üstadlardan dersler almıştır. 1203 veya 1204 yılında Bağdat'a gelmiş ve burada tanıştığı Evhaddü'd Din Kirmanî'in tavsiyesiyleAbbasi halifesi Nasır Lidinillah'ın kurmuş olduğu Fütüvvet Teşkilâtına katılmış ve bu teşkilatın önde gelen şeyhleriyle temas kurma imkânı bulmuş, başta Kirmanî olmak üzere birçok üstaddan istifade etmiştir. O dönemde Bağdat'ın ilim ve irfan merkezi olması, Ahi Evren'in çok yönlü bir fikir adamı olarak yetişmesini sağlamıştır.[2]

1204 yılında Anadolu Selçukluları sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev'ı göndermiş, buna karşılık bazı ilim adamları ile birlikte Ahi Evren deAnadolu'ya gelmiştir. Ahi Evren Kayseri'ye yerleşmiş ve Fütüvvet Teşkilâtından esinlenerek ilk Ahi Teşkilâtını burada kurmuştur.Keyhüsrev tarafından desteklenen teşkilâtın lideri olan Debbağ Ahi Evren Kayseri'de pekçok sanatın icra edildiği sanayi sitesinde hizmet vermiştir.[3]

1227-1228 yılları arasında muhtemelen Sultan I. Alaeddin Keykubad'ın arzusuyla Konya'ya yerleşen Ahi Evren, burada da sanatını icra etmiştir. Fakat Ahilerin en büyük hamisi olan Sultan I. Alaeddin Keykubad, II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tertiplediği bir suikast sonucu öldürülünce, pekçok Ahi ve Türkmen cezalandırılmış, Ahi Evren de hapsedilmiştir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in ölümünden sonra 1245yılında serbest bırakılan Ahi Evren, Denizli'ye geçmiştir. 1247'de, Mevlana'nın oğlu Alaeddin Çelebi'nin Mevlana'nın hocası Şems-i Tebrizi'nin öldürülmesinde parmağı olduğu iddiası yayılmıştır[4]. Ayrıca Ahi Evren ile Alaeddin Çelebi'nin bu süreçte birlikte olduğu ve Mevlana ve hocası Şems-i Tebrizi ile Ahi Evren arasında çekişme olduğu bilinmektedir[5] [6]. Bu olaydan sonra da Kırşehir'e gidip yerleşir ve hayatının sonuna kadar (15 yıl [4])burada kalır.[7]

Ömrünün Sonları ve Ölümü [değiştir]

Ömrünün sonlarına doğru Anadolu Selçuklu Devletindeki taht mücadelelerine karışır ve II. İzzeddin Keykavus tarafını tutar. Mevlana ve çevresi ile siyasi ihtilafa düşer. Bu ihtilafta da Mevlana'nın oğlu Alaeddin Çelebi Ahi Evren'in yanındadır.Mevlana'nın diğer oğlu Sultan Veled'in, Ahi Evren'in ölümü üzerine yazdığı rubaide geçen ay tutulmasına dayanarak 12 Nisan 1261'deki meydana gelen parçalı ay tutulması aynı zamanda Ahi Evren'in ölüm günüdür. (İÜ Fen Fakültesi Astronomi Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Tarık Gökmen'e göre)[8]

Hayâtı ve şâhsiyeti [değiştir]

Ahi Evran'nın doğum tarihi kesin olmamakla birlikte 1171 yılında İran'ın Hoy kasabasında dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Hoy kasabası daha Büyük Selçuklu hükümdârı Tuğrul Bey'den beri Türkmen yerleşim bölgesidir.[1]

Ahi Evren'in çocukluğu ve tahsil devresi Azerbeycan'da geçmiştir. Bundan sonra Horosan ve Maveraünnehir bölgesine gelip o yöredeki büyük üstadlardan dersler almıştır. 1203 veya 1204 yılında Bağdat'a gelmiş ve burada tanıştığı Evhaddü'd Din Kirmanî'in tavsiyesiyleAbbasi halifesi Nasır Lidinillah'ın kurmuş olduğu Fütüvvet Teşkilâtına katılmış ve bu teşkilatın önde gelen şeyhleriyle temas kurma imkânı bulmuş, başta Kirmanî olmak üzere birçok üstaddan istifade etmiştir. O dönemde Bağdat'ın ilim ve irfan merkezi olması, Ahi Evren'in çok yönlü bir fikir adamı olarak yetişmesini sağlamıştır.[2]

1204 yılında Anadolu Selçukluları sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev'ı göndermiş, buna karşılık bazı ilim adamları ile birlikte Ahi Evren deAnadolu'ya gelmiştir. Ahi Evren Kayseri'ye yerleşmiş ve Fütüvvet Teşkilâtından esinlenerek ilk Ahi Teşkilâtını burada kurmuştur.Keyhüsrev tarafından desteklenen teşkilâtın lideri olan Debbağ Ahi Evren Kayseri'de pekçok sanatın icra edildiği sanayi sitesinde hizmet vermiştir.[3]

1227-1228 yılları arasında muhtemelen Sultan I. Alaeddin Keykubad'ın arzusuyla Konya'ya yerleşen Ahi Evren, burada da sanatını icra etmiştir. Fakat Ahilerin en büyük hamisi olan Sultan I. Alaeddin Keykubad, II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tertiplediği bir suikast sonucu öldürülünce, pekçok Ahi ve Türkmen cezalandırılmış, Ahi Evren de hapsedilmiştir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in ölümünden sonra 1245yılında serbest bırakılan Ahi Evren, Denizli'ye geçmiştir. 1247'de, Mevlana'nın oğlu Alaeddin Çelebi'nin Mevlana'nın hocası Şems-i Tebrizi'nin öldürülmesinde parmağı olduğu iddiası yayılmıştır[4]. Ayrıca Ahi Evren ile Alaeddin Çelebi'nin bu süreçte birlikte olduğu ve Mevlana ve hocası Şems-i Tebrizi ile Ahi Evren arasında çekişme olduğu bilinmektedir[5] [6]. Bu olaydan sonra da Kırşehir'e gidip yerleşir ve hayatının sonuna kadar (15 yıl [4])burada kalır.[7]

Ömrünün Sonları ve Ölümü [değiştir]

Ömrünün sonlarına doğru Anadolu Selçuklu Devletindeki taht mücadelelerine karışır ve II. İzzeddin Keykavus tarafını tutar. Mevlana ve çevresi ile siyasi ihtilafa düşer. Bu ihtilafta da Mevlana'nın oğlu Alaeddin Çelebi Ahi Evren'in yanındadır.Mevlana'nın diğer oğlu Sultan Veled'in, Ahi Evren'in ölümü üzerine yazdığı rubaide geçen ay tutulmasına dayanarak 12 Nisan 1261'deki meydana gelen parçalı ay tutulması aynı zamanda Ahi Evren'in ölüm günüdür. (İÜ Fen Fakültesi Astronomi Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Tarık Gökmen'e göre)[8]

Diğer Bilgiler [değiştir]

Ahi Evren, 1205 yılında Kermani nin kızı Fatma Bacı ile evlendi. Ahiliğe kadınlar giremediği için Fatma Bacı da Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınları) teşkilatını kurmuş ve Kadın Ana olarak tanınmıştı. Ahi Evran’ın şeyhliği altında 13. yüzyılda Ankara ve Kırşehir’de toplananAhiler, kısa sürede Selçuklu şehirlerine yayılmışlardı. Osmanlı devletinin kuruluşunda etkili olmuşlardır.

Velâyetnâme adlı eserinde Hacı Bektaş-ı Velî'nin sık sık Kırşehir'i ve Ahi Evran'ı ziyareti, onunla sohbetlerini anlatır. 13. yüzyıl'da Anadolu'dan geçen ünlü seyyah İbn-i Batuta da Burdur, Gölhisar, Ladik, Milas, Gerçin, Konya, Niğde, Aksaray, Kayseri, Sivas, Gümüş, Erzincan, Erzurum, Birgi, Tire, Manisa, Balıkesir, Bursa, Görele, Geyve, Yenice, Mudurnu, Bolu, Kastamonu, Sinop gibi Anadolu şehirlerindeki ahi zaviyelerinden bahsetmekte ve buralarda misafir olduğunu zikretmektedir.[9]

Kırşehir'de adını taşıyan Ahi Evran Üniversitesi, 2006 yılında kurulmuştur.