Cevap :

Mustafa Kemal emperyalist güçlere karşı, mazlum milletlere örnek olan ulusal
kurtuluş savaşını 9 Eylül 1922’de utkuyla bitirince, İzmir’de Mustafa Kemal’e “çok
yoruldunuz herhalde, çiftliğinize çekilir dinlenirsiniz” dediler. Mustafa Kemal’in yanıtı
şöyledir : “Hayır asıl savaş şimdi başlayacak… Bu savaş, cahilliğe ve gericiliğe karşı
yapılacaktır”. Bu savaş aslında, ortaçağın karanlığından bir türlü çıkmasına fırsat verilmeyen
bir toplumun çağdaşlaşması için verilecek, uzun zaman alacak, ikinci bir kurtuluş savaşı
olacaktır. Nitekim devrimin lideri Atatürk de bunun farkındadır:’’En mühim en esaslı nokta
eğitim meselesidir. Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet
halinde yaşatır, ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder’’ dedikten sonra ekler:’’ Bazı
şeyler vardır ki bir kanunla, bir emirle, bir düdük çalarak düzeltilebilir. Ama bazı
şeyler vardır ki, kanunla, emirle, milletçe omuz omuza boğuştuğumuz halde
düzelmezler. Fesi atar şapkayı giyer adam, ama alnında fesin izi vardır. Siz sarıkla
gezmeyi yasaklarsınız. Kimse sarıkla dolaşmaz. Ama bazı insanların başındaki
görünmeyen sarıkları yok edemezsiniz. Çünkü onlar zihniyetin içindedir. Zihniyet,
binlerce yılın birikimidir. O birikimi bir anda yok edemezsiniz; boğuşursunuz onunla
sadece…Yeni bir zihniyet, yeni bir etik yerleştirinceye kadar boğuşursunuz onunla ve
sonunda Muaffak olursunuz.’’