Cevap :

Asit-baz denğesinin bozulmasi bir çok hastalığın ortaya çıkmasına sebeb olabilir. Bu hastalıkların başında hertürlü allerji, hertü iltahaplı (enfeksiyon) rahatsızlıkları, kronik yorğunluk, belfıtığı, kas ve eklem rahatsızlıkları, mide-bağırsak rahatsızlıkları ve yüksek tansiyona sebeb olabilir. Bu nedenle bazik ağırlıklı besinlerle beslenmek gerekir ve bunlarin basında sebze ve kepekli ekmek gelir

Bedenimizdeki her ayrıntı inanılmaz bir denge ile korunmaktadır. Bunların en hayati olanlarından biri de vücuttaki asit ve baz dengesidir. 
Asit ve baz dengesi aslında vücudumuzda son derece az miktarlarda bulunan "hidrojen iyonu yoğunluğu"nun (pH) bir dengesidir. Vücutta çeşitli kimyasal reaksiyonlar sonucunda oluşan hidrojen iyonu hücrelerimiz için son derece zararlı olabilmektedir. Bu nedenle hayatımız boyunca vücuttaki hidrojen iyonu yoğunluğu olağanüstü düşük bir seviyede tutulur ve bu miktar kimyasal olarak pH=7.4 şeklinde ifade edilir. 7.4 öyle bir sayıdır ki hayat boyu hiç değişmez. Çünkü bu sayının 6.8 veya 8 olması bir iki saat içinde ölümle neticelenir. 

Vücudumuzda asit-baz dengesi başlıca üç şekilde korunur: Vücut sıvılarında bulunan bazı kimyasal maddeler, hidrojen oranında en ufak bir değişiklik olduğu zaman, çeşitli önlemler alarak hemen bu değişikliklerin önüne geçerler. Solunum sistemimiz pH değişikliklerinde karbondioksit gazını vücudumuzdan uzaklaştırır. Böbreklerimiz idrar üretimi yaparak değişen pH değerini 7.4'e getirirler. Bu muhteşem sistem üzerindeki bilimsel araştırmalar halen sürmekte ve bilimadamları her geçen gün yeni keşifler yaptıkları halde bu çok karmaşık dengenin ayrıntılarını henüz tümüyle ortaya koyamamaktadırlar.
Muhtemelen birçoğumuzun yeni öğrendiği bir sayı olan pH değerinin ideal nokta olan 7.4'te tutulması gerektiğini acaba böbreklerimiz, akciğerlerimiz veya vücut sıvılarında varolan kimyasal maddeler nereden bilmektedirler? Böbreklerimizi ya da akciğerlerimizi oluşturan hücreler nasıl bu kadar akılalmaz bir dengeyi ömür boyu hiç hata yapmadan korumaktadırlar? Birbirlerinden hiç haberi olmayan hücreler ve bu hücrelerden meydana gelen bağımsız organlar arasında bu kadar hassas ve kesin bir bilgi alışverişini meydana getiren akıl kimin aklıdır?