Cevap :
ERİME NEDİR
- Bir Katının ısı alarak sıvı hale geçmesidir.Sıvı hale geçmeye başladığı sıcaklığa erime noktası denir.
Erime, bir maddenin katı halden sıvı hale geçmesine denir. Erime olayının meydana geldiği sıcaklığa erimeErime, donmanın tersi olarak da ifade edilebilir.
Ergime noktası
Erime noktası, bir katı maddenin katı halden sıvı hale geçmeye başladığı ve ergime sona erene kadar koruduğu sıcaklıktır.
Bir katı cismin sıcaklığı artırıldığında moleküller arasındaki birbirini çekme kuvveti yavaş yavaş azalır ve belirli bir sıcaklık derecesinden sonra termik (ısı ile ilgili) hareket çekme kuvvetini yener. Katıda bir hal değişikliği başlar. Bu hal değişmesi maddenin kristal (billur) veya amorf oluşuna bağlı olarak değişik şekillerde olur. Amorf bir cisimde erime belli bir sıcaklıkta olmaz. Yani erimenin başladığı ve bittiği sıcaklık derecesi arasında bir fark vardır. Onun içindir ki, amorf bir maddenin erime noktasından bahsedilemez.Amorf maddenin sıcaklığı yükseldikçe, giderek yumuşar ve belirsiz bir sıcaklıkta sıvı hale geçer. Mesela cam ve plastikler amorf maddelerdir. Bunların erime noktası yoktur.
Kristal ve saf olan bir madde ise, belirli bir sıcaklıkta katı halden tamamen sıvı hale geçer. Bu sıcaklığa o maddenin erime noktası denir. Bütün kristal yapıya sahip saf maddelerin erime noktasında, yani katı halden sıvı hale geçene kadar, sıcaklığı sabit kalır. Ancak tamamen sıvı hale geçtikten sonra sıcaklığı yükselir. Saf kristal cisimlerin erime noktası ile donma noktası arasında sıcaklık farkı yoktur. Mesela saf su, 0°C de donar. Fakat saf olmayan maddelerin, yani karışımların donma ve erime noktaları farklıdır.
Diğer bir tanımla ergime ısısı; bir gram katının erime noktasında, katı halden sıvı hale geçmesi için gerekli olan ısı. Erime ısısı cisme ve sıcaklığa bağlıdır. Mesela buzun 0°C'deki erime ısısı, 79,8 cal/g'dır. Bir gram sıvı donduğu zaman erime ısısı kadar ısıyı çevreye verir.
Bazı hallerde erimiş madde, donma noktasına kadar soğuduğu halde donmaz. İşte bu duruma aşırı soğuma ve donmada gecikme denir. Bu haldeki sıvıya kendi cinsinden küçük bir katı billur atılırsa sıvı maddenin birden donduğu görülür. Buna aşı billuru (kristali) denir.
Erime ve donma noktası üzerine basıncın etkisi vardır. Normal erime noktasından söz edilirken, basınç bir atmosfer kabul edilir. Erime noktası, saf maddeler için karakteristik fiziksel bir sabittir sıcaklığı denir.
DONMA NEDİR
Donma Nedir, Donmalarda İlk Yardım
Şiddetli ve devamlı soğuğun etkisiyle dokularda yıkımlanma ve yüzlek kan damarlarında fonksiyon bozukluğu oluşmasıdır. Baş ağrısı, görme bozukluğu, dermansızlık ve uyku hali soğukta kalan kişinin zayıf olması, uzun süre soğukta kalması ve soğuk rüzgarın direkt çarpması gibi nedenler donmayı çabuklaştırır.
Kan dolaşımının bozulmasının sonucu bazı organlarda ya da vücudun tümünde katılaşma görülür.
Donma üşüme ile başlar. Derideki kıllar dikleşir. Derinin düzlüğü kaybolur, tavuk derisi görünüşünü alır. Yer yer eritem daha sonrada morarma görülür. Yavaş yavaş kangren oluşmaya başlar. Kılcal damarlarda spazm meydana gelir, hücre sıvıları donarak kristalleşmeye başlar. Kapillar sirkülasyon ve madde alış verişi durur. Kristalleşmeden sonra dokularda hücre ölümleri başlar. Sonuçta doku ölümleri nekroz-gangren başlar. Vücut ısısı 31°C ye düşünce tüm sistemlerde fizyolojik yetmezlik, kalp durması ve beyin kanaması meydana gelerek ölüm gerçekleşir.
Donma olayı iki biçimde olabilir. Birincisi lokal (bölgesel) donma, ikincisi genel donmadır. Soğukluk hissi, uyuşukluk, hareket edememe, halsizlik, donmaya başlayan bölgede kızarma, sonra solukluk, sertlik ve soğukluk, ağrı, yanma ve morarmayı takiben dokularda damar tıkanması, büller ve veziküller oluşmaya başlar. Hücre duvarının yıkımı ile plazma sızmasına bağlı olarak ödem meydana gelir. Organlarda duyu azalması ve renk değişikliği olur. Kan dolaşımı zayıflar. Buna bağlı olarak ağır bir uyuşukluk ve önüne geçilmez bir uyku hali görülür. Uyku derinleşirken donmada genelleşmektedir. Uyku içinde ölüm meydana gelerek donma tamamlanır. Donmanın genel veya lokal oluşuna göre ilk yardım ve tedavi iki bölüme ayrılır. Herşeyden önce donma tehlikesi geçiren bir kimsenin birden bire sıcağa alınması ölümü çabuklaştırır. Ayrıca donan bölgenin (organın) kar veya başka şeylerle ovulmasıda yanlıştır. Çünkü deri altı dokularında travmalara neden olur. Donan organ veya bölge yavaş yavaş, 15°C den başlamak üzere ılık su veya ısı ile ısıtılmaya çalışılır. Genel yolla ısıtıcılarda sıcak içecekler içirilir. Alkol kesinlikle verilmez. Donmada masaj travmatik etki yapar. Hafif bir masaj ve ovma yapılabilir. Oluşan veziküller patlatılmaz gazlı bez ile sarılarak kapatılır.
Genel donma durumunda ise, donmakta olan kazazede hastanede tedavi edilmelidir. Çünkü pratik uygulamaların yanında tıbbi tedavi gereklidir. Ancak kış şartlarında ulaşılan ilk ev veya kapalı mekanlarda donan kazazedeyi tedavi etme zorunluluğu vardır. Prensip olarak 31-32oC’lik bir ortamda tedaviye alınmalıdır. Bu ortam hava ve su olabilir. Yüksek ısı uygulanması tehlike oluşturur. Hasta trendelenburg pozisyonuna alınır. 15°C’den giderek artan 37°C’ye kadar bir ılık su banyosu yaptırılır. Bu imkan yoksa aynı ısıdaki suya batırılmış kompresler uygulanır. Kol ve bacaklara sert masajlar yapıp ovmakta tehlikeli olup yüksek ısı uygulanması son derece yanlıştır. Çünkü yüksek ısı uygulanması, ani kristal çözülmesine dolayısıyla hücrelerin çatlamasına ve trombozların meydana gelmesine neden olur. Dolaşıma katılan trombozlar dokularda damar tıkanması (embolilere) neden olarak ölümlere neden olur. Hastanın bilinci yerinde ise sıcak ve şekerli içecekler verilir. Tıbbi tedavi için hastaneye sevk edilir.
Her cismin erime ve donma noktaları vardır bu derece ile göterilir belli bir dereceye gelince donar (-4) veya erir (24)