Cevap :
SULAR
Başlıca su kaynakları denizler, okyanuslar, göller, akarsular, bataklıklar, kutuplardaki ve dağlardaki buzullar, yer altı suları bunlardır. Suyun kaynağına hidrosfer denir.Hidrosferde su güneş ışığının etkisiyle buharlaşır. Atmosfere karışır. Atmosferde karışık gaz halinde bulunur. Bir süre sonra yoğuşarak (yağmur, kar) tekrar yer çekiminin etkisiyle litosfere döner. Bir kısmını toprak apsorge (bünyesine katma) eder. Fazlası yüzeysel akışa geçer. Akarsular göller yeraltı suları, okyanuslar tekrar oluşur. Kısaca yüzeysel akışa geçer. Akarsular göller yeraltı suları, okyanuslar tekrar oluşur. Kısaca suyun hidrosferden atmosfere, Atmosferden litosfere, litosferden hidrosfere geri dönmesine su döngüsü denir. Suyun doğada tükenmesi söz konusu değildir. Fakat tatlı su kaynaklarının tükenmesi söz konusudur. Suyun %97’si tuzlu %’ü tatlıdır. Tatlı suyun %77’si kutuplarda buz olarak yer alıyor. %22’si yer altında bulunuyor. %0,4’lük kısmı da göller, bataklıklar ve nehirler oluşturuyor. %0,4’lük suyun %87’sini göller %11’ini bataklıklar, %2’sini de nehirler oluşturuyor. İnsanlığın kullandığı tatlı yüzey sularının oranı yeryüzünde çok düşüktür. Bu nedenle suyun deniz, dikkatli, sürdürülebilir, kullanılması gerekir.
Günümüzde nüfusun dağılışı ile tatlı su kaynaklarının dağılışı ile arasında ters bir orantı vardır. Kutuplar ve Ekvatoral bölgedeki bazı yerler tatlı su bakımından zengin Afrika, Arabistan, tatlı su kaynakları bakımından fakirdir. Hindistan , Çin, Türkiye, gibi ülkeler su bakımından orta zenginlikte ülkelerdir. İlerleyen yıllarda su kıtlığı yaşayabilir. Su savaşları özellikleri sınırı aşan suların bulunduğu yerlerde, Nil, Fırat-Dicle, İndus ve Ganj , Yangçe, Huhanghe nehirlerinin bulunduğu yerlerde çıkabilir.OKYANUSLAR VE DENİZLER
Dünyada toplam 143 milyon km³ su vardır. Bu suyun %97’si tuzludur ve tuzlu sular okyanuslar ve denizleri oluşturur. Okyanus ve deniz suları birbirlerinden farklı özellik gösterir. Genişlikleri ve derinlikleri farklıdır. Okyanus sularının tuzluluğu ekvatorlardan kutuplara doğru gidildikçe azalır. Nedeni sıcaklık azalır buharlaşma azalır. Tatlı suları yani buzulların fazlalığıdır. Dünya nüfusunun %70’i deniz ve okyanus kenarlarında yaşar. Çünkü suyun iklimi ılımanlaştırıcı etkisi vardır. Geç ısınıp geç soğur. Bu durumda geceleri ısı kaybı az oluyor ve ılık oluyor. Tuzluluk, okyanuslardaki yoğunluk farkına neden olur. Okyanus akıntılarının en önemli nedeni yoğunluk farkıdır. Ekvatordan kutuplara doğru bir sıcak su akıntısı (alttan) kutuplardan ekvatora doğru (üstten) soğuk bir akıntı oluşur. Bu durum dünyanın ısı dengesinin sağlanmasında önemlidir. Eğer bu olmasaydı ekvator daha sıcak, kutuplar daha soğuk olurdu.
GÖLLER
Karalar üzerinde çeşitli nedenlerle oluşmuş su kütlelerine göl denir. Tatlı yüzey sularının %87’sini göller oluşturur. Karaların %2’sini kaplar. Göllerin bazıları sularını denizlere veya okyanuslara ulaştırır (açık havza) bazıları oluşturamaz (kapalı havza)
Bir suyun kollarıyla birlikte suların topladığı alana havza denir. Göllerin suları kimyasal özeliklerine göre tatlı, tuzlu, sodalı veya acı olabilir.
Okyanus, kıtaları birbirinden ayıran engin, açık denizlerdir. Yeryüzünün yaklaşık üçte ikisini (%70) kaplarlar ve bu alanın yaklaşık yarısında su seviyesi 3000 metrenin üzerindedir. Büyük su kütlesi demektir.
Okyanus kelimesi Yunanca "nehir" anlamına gelen "Okeanos"'dan gelmektedir, Yunanlılar Cebelitarık Boğazı'ndan gelen güçlü akıntıyı fark etmişler ve bunun bir nehir olduğunu düşünmüşlerdir.
Deniz, bir okyanus ile bağı olan ve büyük bir alanı kaplayan ve genellikle tuzlu olan su birikintisidir. Terim genellikle okyanus terimi yerine de kullanılır.
Denizler Dünya yüzeyinin % 70'ini kaplamaktadır. Yeryüzünde kapladıkları 1,338 milyar km³ hacimle dünya üzerindeki su varlığının % 96,5'ini oluşturmaktadırlar. Ancak, deniz suyu ortalama % 3,5 oranında tuz içerdiğinden, halen oldukça pahalı olan arıtma yöntemleri uygulanmadan içme suyu olarak kullanılamamaktadır.
Denizler üzerinden gerçekleştirilen ticaret, hava yoluyla taşımacılığın gittikçe gelişmesine karşın, öneminden pek bir şey yitirmemiştir. Dünya ticaretinde aktarılan malların % 92'si, yılda 5,7 milyar ton, deniz yolu üzerinden taşınmaktadır.
Göl, karalar üzerindeki çanakları doldurmuş tatlı veya tuzlu su kütlesi. Göller, kapalı havzaları dolduran geniş, durgun su kütlesi olarak da tanımlanır. Göller, yeryüzündeki tatlı suların %87'sini oluştururken, karalar üzerinde kapladığı alan %2'dir.
Göller, yer altı ve yer üstü sularıyla beslenir ve acı, tatlı, sodalı ve tuzlu olabilir. Bu farklılığın nedenleri,iklim koşulları, beslenme kaynakları, gölün bulunduğu arazinin yapısı, gölün büyüklüğü, derinliği ve gideğeninin (göl ayağı) olup olmamasıdır.
Beslenme kaynağı güçlü olan göller fazla sularını bir gideğen yardımıyla denizlere boşaltır. Sularını dışarıya bir gideğen yardımıyla boşaltan göllerin suyu tatlı, sularını dışarıya boşaltamayan göllerin suyu ise acı veya tuzludur. Göller ve nehirler tatlı su ekosistemine girer.