Cevap :

Klasik çağ Osmanlı ordusunun belkemiğini oluşturan Tımarlı Sipahiler, ordu içindeki en kalabalık asker sınıfını oluşturur. Tımarlı sipahilerin Osmanlı askeri ve idari sistemi içindeki konumları Avrupalı tarihçilerce Orta Çağ Avrupası'nın şövalye sistemi ile karşılaştırılmalarına ve bazı kaynaklarda "Osmanlı şövalyeleri" olarak tanımlanmalarına neden olmuştur.

Tımarlı sipahi sınıfı temel olarak Türk atlı göçebe hayat tarzından kaynaklanan, Alp veya Batur olarak adlandırılan beye bağlı, asil, atlı savaşçı tipinin Klasik Osmanlı çağındaki ifadesidir. Bu asker sınıfı, Türklerin Ön Asya'ya göçerek yerleşik devletler kurması sürecinde bir profesyonel ordunun yaratılması amacıyla, göçebe savaşçı sisteminin yerleşik hayat düzenine uyarlanmasıyla doğmuştur. Büyük Selçuklu Devletinde "ıkta" adını alan ve daha sonraki süreçte "dirlik" olarak Türkçeleştirilen bu idari ve ekonomik sisteme bağlanan ve sipahilik ("sipahi" Farsça: silahşor, asker) adını alan bu savaşçı sınıfı Büyük Selçuklu ordusunun temelini oluşturmuş; daha sonra Büyük Selçuklu Devletinin mirasçısı olan Anadolu Selçuklu ve diğer Türkmen devletleri de tımarlı sipahi sistemini geliştirerek sürdürmüşlerdir

Osmanlı 


kapıkulu ocağının atlı askeri. 


Tımar sahibi süvari askeri. Ordunun en büyük gücünü oluştururlardı. Savaş zamanında öşürünü aldıkları topraklardan yetişen hayvanlarla savaşa katılırlardı. Fakat cephaneyi devletten alırlardı. Tımarlı sipahiler Türk soyundan gelirdi. 


Cezayir


Tunus




Trablusgarb


Mısır


Yemen


Bağdat gibi Arap eyaletlerinde sipahiler yoktu. Tımarlı sipahiler 


Padişah 


Kanuni Sultan Süleyman(1520-1566) zamanında en parlak devirlerini yaşadılar. O tarihler arasında 166.200 tımarlı sipahi vardı; bunun 74.000'i Rumeli, 91.600'ü Anadolu tımarlı sipahisidir. Osmanlı atlı ordusu, iki orduya ayrılırdı: 


Rumeli atlı ordusu ve 

 


Anadolu atlı ordusu.


Meydan muharebelerinde ordu düzeninin sağ ve sol kanatlarını sipahiler teşkil ederdi.17. yüzyıldan itibaren tımarlı sipahiler bozulmaya başladı. 


Yeniçeriler gibi kanlı bir tasfiyeden uzak sessizce ortadan kalktılar. 


Sultan Abdülmecid 


19 Ocak 


1841 


fermanı ile birçok tımarlı sipahiyi emekliye sevk etti. Fakat tımarlarını hayatlarının sonuna kadar ellerinde bıraktı. 1844'te bir kısım tımarlı sipâhisi, atlı jandarma olarak hizmete alındı. 1850'den sonra hiçbir tımarlı sipahi kalmamıştır. Yerlerine geçen atlı birlikler Kapıkulu Süvarileri'dir.