Cevap :

Duygu, çağrışım ve izlenimlerin dizeler halinde dile getirildiği söz sanatıdır şiir. Hiçbir zaman kesin ve tam bir tanımına ulaşılamayan türlerden biridir ve çok genel olarak şiir, düzyazı dışında kalan bir anlatım biçimi olarak nitelendirilebilir. Ama şiiri düzyazıdan ayıran yegâne özelliği, dizeler halinde yazılması değildir. Diğer yazınsal türlerden farklı olarak şiirde çağrışım, imge, sezgi, duyular, duygular önemli bir yer tutar. Anlatım daha kapalı, söyleyiş daha müzikal ve etkili, duygular daha güçlü, algılar daha ön plandadır. Şiirde tanrısal bir yücelik, büyüleyici bir güzellik, çözülemez bir gizem, sözcükleri ve sesleri birbirinden ayrılamaz bir ezgi vardır.

Şiir, dilin anlam, ses ve ritim öğelerini belli düzen içinde kullanarak; bir olayı, ya da bir duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatı olarak tanımlanabilir. Şiirin tanımı için çeşitli sanat anlayışlarına göre farklı yaklaşımlar yapılmış, hatta şiirin tanımlanamayacağı da öne sürülmüştür.
Ancak şu bilinmelidir ki şiir; bir insanın şiir şudur, şiir budur gibi tanımlarına sığmayacak kadar büyük güçlü ve bir okadar da güzeldir. şiir bir ilham işidir, şiir içten gelerek kişinin (şairin) isteği dışında oluşan bir özelliktir. Şaire düşen bunu not ederek farklı bir boyut kazandırmak somutlaştırmaktır. Şiiri herkes, her istediğinde, her yerde yazamaz. Şiir yazmak bir yetenektir. Ancak üç beş dizeyi sanatsal yönden düzenlenmiş şekilde herkes yazabilir. onun madden bir değeri, hoşluğu olabilir ancak manen. duygusal bir değeri olamaz içten gelere yazılmazsa.
Kısaca şiir şairin kalbinden kaleme, kalemden kağıda dökülen duyguların yorumudur, bestesidir, tercümanıdır. 

Şiir, dilin anlam, ses ve ritim öğelerini belli düzen içinde kullanarak; bir olayı, ya da bir duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatı olarak tanımlanabilir.

Şiirin tanımı için çeşitli sanat anlayışlarına göre farklı yaklaşımlar yapılmış, hatta şiirin tanımlanamayacağı da öne sürülmüştür.