Cevap :

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.

Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan da yutağa bağlanır. Burnun içerisinde mukus tabakası, kılcal damarlar ve kıllar bulunmaktadır. Burnun iç kısmının tüylü ve nemli olusu sayesinde dışarıdan alınan hava nemlendirilir ve temizlenir. Kılcal damarlar sayesinde hava ısıtılır.

Koku almaçları ve duyu sinirleri burun boşluğunun üst kısmında bulunur. Bu bölgeye sarı bölge denir. Bir kokunun burun tarafından algılanabilmesi için mukus içerisinde çözünmüş olması gerekir. Çözünen madde koku alma hücrelerini uyarır. Uyartı koklama ile beyne iletilir.En çok yorulan duyu organımız burundur. Böylece koku alınmış olur.Memelilerde burundan giren hava filtre edilir, ısıtılır ve nemlendirilir. Alınan havanın filtre edilmesi yani süzülmesi, burun kılları ve mukus yüzey sayesinde gerçekleşir. Solunum havası kılcal damarlarlar yardımıyla ısıtılır. Havanın nemlendirilmesi ise mukus bezlerin salgıları sayesinde olur.

Burunun işlevleri

Burun, insan organizmasında belli başlı beş görev üstlenmiştir:

Burun koku alma işlevinin algılayıcı bölümünü oluşturur Solunum yolları için uygun özellikler kazanmasını sağlar Solunan havanın nemlenmesini sağlar Solunan havanın toz gibi bazı yabancı cisimlerden temizlenmesine katkıda bulunur ve Ses tellerinin çıkardığı ses titreşimlerinden etkilenip adeta biyolojik bir hoparlör gibi davranır.

Bilindiği gibi koku duyusunu beyne taşıyan sinir “Koku siniri”dir (nervus olfaktorius, 1. kafa siniri). Bu sinirin ince uzantıları burun boşluklarının “Burun üst konkası” üzerinde kalan bölümünü örten mukoza tabakasına dağılır. Böylece solunan havayla dış çevreden buruna giren koku uyarıları, koku sinirini uyarır. Burnun önemli görevlerinden biri de solunum yollarının başlangıcını oluşturmasıdır. Burun ön deliklerinden burun boşluklarına giren hava, burun arka deliklerinden (koanalar) nazofarinkse (yutağın ön üstbölümü) geçer. Hava dahasonra farinksten (yutak) aşağı doğru inip gırtlağa (larinks), oradan da nefes borusu yoluyla akciğerlere ulaşır. Burnun kemik ve kıkırdaktan yapılmış iskeleti solunum yollarının başlangıç bölümünün oldukça sert ve dayanıklı bir hava geçidi olmasını sağlar.

Burnun bir diğer önemli işleviyse solunan havanın bronşlar ve akciğerler için uygun bir nemlilik ve ısı düzeyine ulaşmasını sağlamaktır. Anımsanacağı gibi burun boşlukları “Konka” denilen bölmelerle üç ana bölüme ayrılmıştır.

Burun boşluğu, septum ve sinüzlerin kafatasındaki konumu

Burun deliklerinin içini örten mukoza damar ve salgı açısından zengindir. Solunum havası burun boşluğuna girdiğinde burun bölmeleri arasında yol alırken mukozadaki kan damarlarında dolaşan kandan ısı çekerek ısınırken} yüzeyi salgıyla örtülü olan mukozadan da nem çekerek nemlenir. Örneğin 20 °C ısıya sahip bir odada burundan nefes alan bir kimsede solunum havası gırtlağa geldiğinde 32 °C ısınmış ve % 98 oranında nemlenmiş olur. Aynı kişi aynı yerde ağzından soluk alacak olursa, solunum havası gırtlağa geldiğinde 30 °C ısınmış ve % 80 nemlenmiş olur. Sıcak ya da soğuk ve kuru hava gırtlak, nefes borusu, bronşlar ve akciğerler için tahriş edicidir. Burun yukarıda belirttiğimiz işleviyle solunan havanın ısı ve/veya nemlilik yönünden taşıyabileceği olumsuz özelliklerini gidererek, rahat solunacak bir hava yaratmaktadır. Burnun çok önemli bir diğer göreviyse solunum havasındaki tozları yakalamaktır. Bilindiği gibi burun boşluklarının yüzeyini örten mukozanın (”burun üst konkası” altında kalan bütün solunum bölgesinde) en üst tabakası silialı epitel hücrelerine sahiptir. Silia denilen ve eldiven parmağına benzetebileceğimiz bu uzantılar, solunum havasından mukoza üzerine düşen tozlan burnun salgısıyla birlikte burnun dışına doğru adeta süpürürler. Böylece solunum havası bir ölçüde temizlenmiş olur. Burun “Mukus” (sümük) denilen bir salgı salgılar. Bu salgı hafif asit özellikte olduğu gibi, içinde “îmmün globulin A” (IgA) denilen bir bağışıklık globulini (antikor) taşır. Sümüğün gerek hafif asit oluşu ve gerekse içerdiği IgA, solunan havadaki çeşitli mikropların öldürülmesini sağlayarak solunum yollarını belli bazı canlı hastalık etkenlerine karşı korur. Bazı mikroplar ve özellikle grip, nezle etkeni olan virüsler, kirli hava, SO2, CO, kuru hava siliaların süpürme işlevlerini bozar, durdurur. Bu gibi durumlarda burnun temizleme işlevi bozulacağından, havadaki canlı hastalık etkenleri kolayca burun ve üst solunum yollarını tutup buraları iltihaplandırırlar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

işinne yaradısya puan ver lütfen :D

buda kısacaa anlatım :D

Burun; Koklama ve solunum organımızdır. Ağzımızın üstünde bir nöbetçi gibi durur, yiyeceklerimizin,içeceklerimizin kokusunu alarak onların bozuk olup olmadığını kontrol eder.

Burun yukarıdan aşağıya doğru uzanan bir çıkıntı halindedir. Bu çıkıntının alt tarafında iki burun deliği vardır. Şu iki deliğin arasında «sapan kemiği» bulunur. Delikler birer kanal halinde yükselip «burun boşluğu» denilen boşluğa açılırlar. Burun deliklerinin içleri, bilhassa ağıza yakın olan kısımları, kıllarla kaplıdır. Bu kıllar havadaki tozların, yabancı maddelerin burun boşluğuna dolmasını, solunum sırasında akciğerlere gitmesini önler.

3 saniye önc


Burun; Koklama ve solunum organımızdır. Ağzımızın üstünde bir nöbetçi gibi durur, yiyeceklerimizin,içeceklerimizin kokusunu alarak onların bozuk olup olmadığını kontrol eder.

Burun yukarıdan aşağıya doğru uzanan bir çıkıntı halindedir. Bu çıkıntının alt tarafında iki burun deliği vardır. Şu iki deliğin arasında «sapan kemiği» bulunur. Delikler birer kanal halinde yükselip «burun boşluğu» denilen boşluğa açılırlar. Burun deliklerinin içleri, bilhassa ağıza yakın olan kısımları, kıllarla kaplıdır. Bu kıllar havadaki tozların, yabancı maddelerin burun boşluğuna dolmasını, solunum sırasında akciğerlere gitmesini önler.