Cevap :
*Ülkemizde yayın yapan kuruluşların belli ilkeler doğrultusunda yayın yapmalarını sağlamak amacıyla radyo ve televizyonların yayınlarını düzenlemek ve denetlemekle görevli kuruldur.
Sponsorlu Bağlantılar*1994 yılında iletişim alanının yeniden düzenlenmesi sonucu özerk ve tarafsız bir kamu tüzel kişiliği niteliğinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kurulmuştur.
*Üst Kurul, TBMM tarafından seçilen 9 üyeden oluşur. Üst Kurul üyelerinin görev süresi altı yıldır. Üst Kurul üyeleri, kendi aralarından bir başkan ve bir başkan vekili seçer. Başkanlık süresi iki yıldır.
RTÜK radyo ve televizyon kanallarına kurallara aykırı yayın yapmaları halinde uyarı,yayın durdurma ,para cezası verebilir.
RTÜK ‘ün Görev ve Yetkileri
Yükümlülükleri yerine getirmeyen, izin şartlarını ihlâl eden, yayın ilkelerine ve Kanunda belirtilen diğer esaslara aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarını uyarır veya aynı yayın kuşağında açık şekilde özür dilemesini ister. Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı halinde ihlâle konu olan programın yayını, bir ilâ on iki kez arasında durdurulur. Bu süre içinde programın yapımcısı ve varsa sunucusu hiçbir ad altında başka bir program yapamaz. Yayını durdurulan programların yerine, aynı yayın kuşağında ve reklamsız olarak, Üst Kurulca hazırlattırılacak; Eğitim, kültür, trafik, kadın ve çocuk hakları, gençlerin fiziksel ve ahlaki gelişimi, uyuşturucu ve zararlı alışkanlıklarla mücadele, Türk dilinin güzel kullanımı ve çevre eğitimi konularında programlar yayınlanır.
TEKZİP: Yalanlama, düzenleme ve düzeltme demektir.Herhangi bir kişi veya bir kurum hakkında herhangi bir basın yayın organında gerçeğe aykırı,asılsız bir haber ve bilgi yayınladığı zaman o kişi veya kuruluşun isteği üzerine direkt veya mahkeme kararıyla dolaylı yönden o basın yayın kuruluşunun yanlış,asılsız ve gerçeğe aykırı haberi,bilgiyi yalanlama ve düzeltme yayınına tekzip denir.
SANSÜR: Gazete, dergi gibi basın organlarındaki yazı, resim, karikatür gibi unsurların önceden devlet makamları tarafından incelenerek basım ve yayının yasaklanmasıdır.
Atatürkün ölçme birimlerinde yaptığı değişiklikler nelerdir
Atatürk’ün Önderliğinde Ölçü Birimlerinde yapılan Değişiklikler
Osmanlı Devleti'nde kullanılan saat, takvim ve ölçüler, Avrupa devletlerinde kullanılanlardan farklıydı Bu durum, sosyal, ticarî ve resmî ilişkileri zorlaştırıyor, bazı karışıklıklara sebep oluyordu Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde bu farklılığı gidermek için bazı çalışmalar yapıldı Fakat yeterli değildi Cumhuriyetin ilânından sonra bu zorluklan ortadan kaldırmak için çalışmalara başlandı
Zaman Ölçülerindeki Değişiklikler:
Önce 26 Aralık 1925'te çıkarılan bir kanunla, o zamana kadar kullanılmakta olan, Hicrî ve Rumî takvimlerin yerine Milâdî takvim kabul edildi, 1 Ocak 1926'dan itibaren de kullanılmaya başlandı Böylece devlet işlerinde karışıklık önlendi Takvimdeki bu değişikliğin yanında, alaturka denilen, güneşin batışına göre ayarlanan saat forumlordcom yerine, çağdaş dünyanın kullandığı saat sistemi kabul edildi Batıdan alınan zaman ölçüsü ile bir gün 24 saate bölünüp, günlük hayat düzene sokuldu 1935'te çıkarılan bir kanunla, cuma günü olan hafta tatili değiştirilip, cumartesi öğleden sonra ve pazar günü hafta tatili olarak kabul edildi Bu yeniliklerin yanında millî bayramlar ve tatil günleri de yeniden düzenlendi
Uzunluk ve Ağırlık Ölçülerindeki Değişiklikler:
1928 yılında yapılan bir değişiklikle milletlerarası rakamlar kabul edildi 1931'de kabul edilen bir kanunla eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirildi Eskiden kullanılan arşın, endaze, okka gibi ölçü birimleri kaldırıldı Bunların yerine uzunluk ölçüsü olarak metre, ağırlık ölçüsü olarak kilo kabul edildi Uzunluk ve ağırlık ölçülerinde yapılan bu değişikliklerle ülkede ölçü birliği sağlandıAtatürkün ölçme birimlerinde yaptığı değişiklikler nelerdir
Atatürk’ün Önderliğinde Ölçü Birimlerinde yapılan Değişiklikler
Osmanlı Devleti'nde kullanılan saat, takvim ve ölçüler, Avrupa devletlerinde kullanılanlardan farklıydı Bu durum, sosyal, ticarî ve resmî ilişkileri zorlaştırıyor, bazı karışıklıklara sebep oluyordu Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde bu farklılığı gidermek için bazı çalışmalar yapıldı Fakat yeterli değildi Cumhuriyetin ilânından sonra bu zorluklan ortadan kaldırmak için çalışmalara başlandı
Zaman Ölçülerindeki Değişiklikler:
Önce 26 Aralık 1925'te çıkarılan bir kanunla, o zamana kadar kullanılmakta olan, Hicrî ve Rumî takvimlerin yerine Milâdî takvim kabul edildi, 1 Ocak 1926'dan itibaren de kullanılmaya başlandı Böylece devlet işlerinde karışıklık önlendi Takvimdeki bu değişikliğin yanında, alaturka denilen, güneşin batışına göre ayarlanan saat forumlordcom yerine, çağdaş dünyanın kullandığı saat sistemi kabul edildi Batıdan alınan zaman ölçüsü ile bir gün 24 saate bölünüp, günlük hayat düzene sokuldu 1935'te çıkarılan bir kanunla, cuma günü olan hafta tatili değiştirilip, cumartesi öğleden sonra ve pazar günü hafta tatili olarak kabul edildi Bu yeniliklerin yanında millî bayramlar ve tatil günleri de yeniden düzenlendi
Uzunluk ve Ağırlık Ölçülerindeki Değişiklikler:
1928 yılında yapılan bir değişiklikle milletlerarası rakamlar kabul edildi 1931'de kabul edilen bir kanunla eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirildi Eskiden kullanılan arşın, endaze, okka gibi ölçü birimleri kaldırıldı Bunların yerine uzunluk ölçüsü olarak metre, ağırlık ölçüsü olarak kilo kabul edildi Uzunluk ve Atatürkün ölçme birimlerinde yaptığı yeniliklerin sağladığı yararlar
Atatürk’ün Yaptığı Bu Yeniliklerin Sağladığı Yararlar
26 Aralık 1925'te miladi takvimin kabul edilip, alaturka saat yerine Batı'da kullanılan alafranga saatin kabul edilmesiyle, 23 Mart 1931'de çıkarılan yasayla da gram, kilogram, ton, metre, kilometre gibi ölçülerin benimsenmesiyle, bir yandan Batı ülkeleriyle ilişkiler kolaylaştırılırken, bir yandan da yurdun her yerinde tutarlı bir ölçü ve ağırlık düzeni kurulmuş olduağırlık ölçülerinde yapılan bu değişikliklerle ülkede ölçü birliği sağlandı