SelimEnes
Cevaplandı

bördübetten sedir adasına adlı metinde yer alan gezi nin bitiş tarihi nedir bulamıyorum.yardımcı olabilir misiniz?

Cevap :

Bu çalışmada, Sedir Adası'nın morfolojik özellikleri incelenmiştir. Çalışmada adanın turizm potansiyelini belirleyen jeolojik ve morfolojik yapının belirlenmesi amaçlanmıştır. Ada içerisinde yer alan Kleopatra plajı kumullarının yapısı ile Antik Kadrea şehrinde kullanılan yapı malzemelerinin yapıları incelenerek ada jeolojisi hakkında bilgi sahibi olunmaya çalışılmıştır. Ayrıca geçmiş tektonik hareketlenmeler ile ortaya çıkan ada morfolojisinin yanı sıra, kıyı morfolojisinin birçok örneği ada üzerinde tespit edilmiştir. Gökova körfezinin bir parçası olan adanın küçük olması ve su kaynaklarını kısıtlı oluşu ada üzerindeki daha sonra oluşabilecek yerleşmelerin gelişimini de etkilemiştir.Sedir Adası , antik Kedrai kenti ve ünlü Kleopatra Plajıile tanınıyor. Adaya Çamlık iskelesinden düzenli tekne seferleri var. Günün hemen her saati doldukça kalkıyorlar. Dönüş te aynı şekilde. Altın sarısı kumlu plajı, sığ denizi ile özellikle çocuklu aileler için çok uygun. Ada, deniz sefası yanında, keyifli bir keşif turu için de her şeye sahip.

Kalıntıları Ada’nın hemen tamamına dağılmış olan Kedrai bir Karia kenti olarak kurulmuş, sonra Rodos devletine bağlanmış.

Kedrai ‘‘sedirler’’ anlamına geliyor. Özellikle gemi omurgası yapımında kullanılan dayanıklı bir ağaç olan sedirin adada varlığı bilinmemesine karşın, eski Yunanca’daki anlamı budur. Rodos Karşıyakası’nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Kedrai, surlarla kuşatılmıştı. Kule ve duvarları kıyıda izelenebilen kentin orta kesiminde Dor düzeninde Apollon Tapınağı bulunur. Tapınaktan bugüne ancak temelleri ulaşabilmiş.

Agora, çeşitli yapı kalıntıları ve kent nekropolisinin yanısıra, adanın doğu kesiminde yüzü kuzeye bakan ve oldukça iyi durumda tiyatrosu vardır. Knidos gibi büyük kentleşmeleri saymazsak, Rodos karşıyakası olarak adlandırılan Marmaris-Bozburun yöresinde, ilkçağ yerleşimlerinin ancak üçünde tiyatro görülür.

Atina ile Isparta arasında süren Peloponnessos Savaşları sırasında kente, İÖ 405 yılında, Atina yandaşı olması yüzünden saldıran Ispartalı General Lysander, adayı elegeçirmiş ve halkını köleleştirmiştir. Tarihçi Ksenophon bu olayı ayrıntıları ile bildirirken bir yandan da ada halkının yarı barbar olduğunu söyler.

Muğla yolu üzerinde Marmaris’in ilk özel Etnografya ve Arkeoloji Müzesi
üzesine de kavuştu. Marmaris-Muğla yolu üzerinde, Marmaris’e 10 km uzaklıkta 3000 m2’lik kapalı alanda açılan müzede sergilenen eserler, aynı zamanda bir koleksiyoner olan turizmci ve halıcı Ahmet Urkay’a ait. İki bölümlü müzenin arkeoloji bölümünde değişik tarihi dönemlere ve uygarlıklara ait tarihi çanak, çömlek, testi, heykel, para, sikke gibi her türlü arkeolojik eserler, etnografya bölümünde ise Urkay’ın 50 yıldır köy köy gezerek biraraya getirdiği halı, kilim, ahşap tavan oymaları, mermer musluk başlıkları, silahlar ve yöresel kıyafetler sergileniyor. Müze haftanın 7 günü ücretsiz olarak gezilebiliyor.