Cevap :
29 Mart 1863 tarihinde Ermeni cemaatının Osmanlı İmparatorluğu'ndaki durumunu daha da güçlendiren, onlara bazı ilâve imtiyazlâr tanıyan ve kendilerini yönetmeleri konusunda muhtariyet getiren "Nizâmnâme-i Millet-i Ermeniyân" adı ile hazırlanan bir nizâmnâmenin yürürlüğe girmiştir. Ermeniler için daha önce mevcut bulunan haklara ilâveten birçok yeni hükümler ihtiva eden bu nizâmnâme, Islâhat Fermânı hükümleri uyarınca, yüzyıllardan beri devletin en sadık tebaası olarak kabul edilen Ermenilere verilen bir mükafat durumundadır. Osmanlı Hükümeti'nin muvafakatı alınarak doğrudan doğruya Ermeni Patrik Meclisleri tarafından hazırlanmış olan bu nizâmnâmede, Ermeniler'e "devlet içinde devlet", "yönetim içinde yönetim" denilebilecek kadar ölçüsüz imtiyazlar tanınmıştır. Ermeniler bu "Millet Nizâmnâmesi" ile bir bakıma Ermeni asillerin tahakkümünü ortadan kaldırmak istemişlerdir. Bu dönemde, Gregoryen Ermeniler İstanbul'daki patriklerinin idaresinde 26 Episkoposluk dairesinde yaşıyorlar, çoğunluğu şehirlerde bulunan Katolik Ermeniler ise, bir Patrik yönetiminde 13 Episkoposluk dairesi teşkil etmişlerdir. Kagik Ozanyan adlı Ermeni yazarı, bu nizâmnâmenin, Ermeniler'de ihtilâl ruhunu uyandırdığını ve "Ermeni Meselesi"nin masa üzerine konulduğunu ifade etmiştir.