Cevap :
Okullar bizim, ikinci evlerimizdir. Günümüzün büyük bir bölümünü de orada geçiririz. Okul binasının ve sınıfların temiz, bakımlı sağlık şartlarına uygun olması, huzurumuzu arttırır ve içimize ferahlık verir. Temiz, tertipli, düzenli bir okul binasına sahip olmak, derslerdeki başarılarımızı da arttırır.
Okulun temiz, tertipli ve düzenli olması bizim gayretlerimize bağlıdır. Okul hepimizin katkılarıyla meydana gelmiştir. Bu nedenle, onu temiz tutmak, dini, milli ve ahlaki bir görevdir.
Sınıflara koridorlara ve okul bahçesine kağıt atmak, kabuklu yemiş yemek, okul bahçesindeki ağaçlara, çiçeklere ve bitkilere zarar vermek, çamurlu ve tozlu ayakkabılarla sıraların üzerinde dolaşmak doğru bir hareket değildir.
Sınıflarımızda, koridorlarda ve okul bahçesinde bulunan çöp sepetlerini, amacına uygun olarak kullanmalıyız. Kalemlerimizin uçlarını burada açmalı, işe yaramaz kağıt ve çöpleri buralara atmalıyız.
İyi bir Müslüman, çevresinin temizliğinden de sorumludur. Çünkü, insan çevresiyle birlikte vardır. Caddelerin, sokakların, parkların, ormanların, akarsuların göllerin, denizlerin kısacası doğal çevrenin temiz tutulması ve korunması hepimizi ilgilendirir. Çünkü, tabiat ve çevre yüce Allahın bizlere emanet ettiği varlıklardır.
Çöp ve fabrika artıklarıyla kirletilmiş bir deniz, kömür dumanlarıyla solunamaz hale getirilmiş bir hava, bakımsızlıktan çölleşmeye yüz tutmuş bir orman, bir Müslümanı yakından ilgilendirmelidir.
Sevgili Peygamberimiz, çevre temizliğine son derece dikkat eden bir insandı. Akarsu kenarlarına, gölgelik ağaç altlarına abdest bozanları hoş karşılamaz ve ikaz ederdi. Yeşilliğe çok önem verir, ağaç dikmeyi tavsiye ederdi. Leş ve kan gibi akıcı, kokucu ve çevreyi rahatsız edici şeyleri, derin çukurlar kazdırarak gömdürürdü. Kısacası o, çevre konusunda örnek bir insandı.
Sağlığın en önemli faktörü, hava ile sudur. Ciğerlerimizi temizlemek için, bol oksijenli, temiz bir havaya, beden temizliğini gerçekleştirmek için de kirletilmemiş bir suya ihtiyaç vardır. Çevre temizliğine önem vermek, hava ile suya da sahip çıkmak demektir.
Çevre temizliğine hem kendimiz uymalıyız, hem de etrafımızda bulunan kişileri bu konuda uyarmalıyız.
Okul ve Çevre Temizliği
Okulumuz, günlerimizin çoğunun içinde geçtiği ikinci yuvamızdır. Orayı da temiz tutmak bizim için kaçınılmaz bir görevdir. Okulun temiz olması her şeyden önce kendi sağlığımız içinde önemlidir.
Okula girerken koridorlara ve sınıflara tozları taşımamak için ayakkabılarımızı girişte güzelce temizlemeliyiz. Sınıfımızı güzel kullanmalı ; duvarları , sıraları kirletmemeliyiz. Yerlere çöp atmamalı ,
tahtamızı temizlemeli ve varsa kütüphanemizi düzenli tutmalıyız. Oturduğumuz sıralara ayakkabılarla kesinlikle basmamalıyız.
Okulumuzun koridorlarını, bilhassa tuvalet ve lavabolarını çok temiz tutmalıyız. Kirlettiğimiz yerleri kendimiz temizlemeliyiz. Buraları nasıl temiz bulmak istiyorsak öylece temiz bırakmalıyız.
Çevremizi büyük evimiz , toplumu da geniş ailemiz kabul etmek zorundayız. Çevrede oluşacak her türlü kirliliğin toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğini bilmemiz gerekir.
Çevre deyince toprak, su, hava, orman, çarşı, pazar gibi her yer aklımıza gelmelidir. Buraları kirletici her türlü davranıştan uzak durmalıyız. İnsanları rahatsız edici sesler ve görüntüler de bir çevre kirliliğidir. Arıtma tesisi bulunmayan fabrikalardan çıkan zehirli atıklar, sularımız için tehlike kaynaklarıdır. Havaya boşaltılan zehirli gazlar da sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir.
O halde, sağlıklı bir hayat sürmek istiyorsak, içinde sürekli bulunduğumuz yerleri (Okul, ev, çevre, vb.) temiz tutmalı; gereken önem ve duyarlılığı göstermeliyiz.
Çevremizi Niçin Temiz Tutmalıyız ?
Çevremiz, yaşadığımız ortamdır. Bulunduğumuz ortam bizim psikolojimizi etkiler. Temiz ve düzenli bir çevre, düzenli tepkileri ve ilgileri getirir. Ayrıca kullandığımız çevre bizi temsil eder. Atalarımız, Aslan yattığı yerden belli olur demişlerdir.
Hastalıkların kaynağı olan mikroplar, çevreye rast gele atılmış pislikler ve çöplerde üreme imkanı bulurlar. Hem kendimizin, hem de toplumun sağlığını, mutluluğunu düşünerek çevremizi mutlaka temiz tutmalıyız. Yaptığımız piknikte oluşan çöpleri, merkezi çöp kutularına, arabamızdaki çöpleri, çöplüklere boşaltmalıyız. Rast gele yerlere atmamalıyız. Unutmamalıyız ki biz, nasıl başkasının kirlettiği çevreden rahatsız oluyorsak onlar da bizim kirlettiğimiz ortamdan rahatsız olacaklardır.
Çevre derken sadece şehrimizi ve kırlarımızı anlamamalıyız. Deniz de, hava da, toprak da, bizim ihtiyaç duyduğumuz çevredir. Onları korumalıyız.
İnsanları rahatsız edecek çeşitli gürültülerin de bir çevre kirliliği oluşturduğunu bilip bu kirliliğe sebep olmamalıyız.