Cevap :

Kabe Hakemliği Çarşamba, 14 Şubat 2007 Peygamber efendimiz(sallallahü aleyi vessellem), otuz beş yaşında bulunduğu sırada Kâ'be hakemliği yaptı. O zaman yağmur ve seller sebebiyle Kâ'be'nin duvarları iyice yıpranmış, bir yangın sebebiyle de tahribata uğramıştı. Bu durum üzerine Kureyş kabilesi Kâ'beyi İbrahim aleyhisselâmın yaptığı temele kadar yıkıp yeniden yapmaya başlamıştı. Her kabileye bir bölümü verilerek duvarları yükselttiler. Bu işin büyük bir şeref olduğunu bilen kabileler, Hacer-ül-esved taşını yerine koyma hususunda anlaşamadılar. 

Her kabile böyle bir şerefe sahip olmak istediğinden aralarında gittikçe artan büyük bir anlaşmazlık çıktı. Dört beş gün süren bu anlaşmazlık sebebiyle nerdeyse kan dökülecekti. Bu sırada Abdülmuttalib'in dayısı ve yaşlı bir zat olan Huzeyfe'nin (Ey Kureyş topluluğu! Anlaşamadığınız iş hakkında hüküm vermek üzere, şu kapıdan ilk girecek zatı aranızda hakem yapın!) diyerek Beni Şeybe kapısına işaret etti. Orada bulunanlar bu teklifi kabul ettiler ve Beni Şeybe kapısına bakarak ilk girecek ve işin en nazik anında bu işi halledecek kimseyi beklemeye başladılar. 

Nihayet kapıdan, doğruluğunu, üstün ahlâkını son derece takdir ettikleri ve "Emîn" (güvenilir) dedikleri Muhammed aleyhisselâmın geldiğini gördüler, (İşte El-Emin, onun hükmüne razıyız) dediler. Durum Muhammed aleyhisselâma anlatılınca bir örtü istedi. Hacer-ül-esved'i bir örtü üzerine koyup (Her kabileden bir kişi bir ucundan tutsun) buyurdu. Taşı konulacağı yere kadar kaldırttı. Sonra da kendisi taşı kucaklayıp yerine koydu. Mekke'de çıkmak üzere olan büyük bir harbin böylece önlendiğini gören kabileler, onun bu hareketinden çok memnun oldular. Sonra da yarım kalmış olan duvarları yaparak tamamladılar.

Henüz Peygamberlik devri başlamamıştı. Rasûl-i Ekreme İlâhî vahygelmemişti. Kureyş kabilesi Mekke'deKâ'benin tamiri işindeanlaşamamışlar birbirlerine düşmüşlerdi. Kureyşin kolları arasındakanlı bir mücadeleçıkmak üzereydi. Bu işde Rasûl-i Ekrem umumî arzuüzerine "Hakemlik" vazifesini kabûl etti. Gösterdiği tedbir sayesindeherkesin memnunluğunu kazandı. Kureyşîler arasında tekrar birliğisağlamış oldu.
Kâ'be Hakemliği zamanında Peygamberirnizin yaşındada ihtilâf var. İbn-i İshâk'a göre Kâbe Hakemliğinde Rasûl-i Ekremotuzbeş yaşında bulunuyordu. Bu bakımdan Kâ'be RasûlullahınPeygamberlik devrinden beş yıl önce Kureyşîler tarafından tamiredilmişti (605).
Büyük Kâ'be çeşitli sebepler yüzünden harap olmuş tamire muhtaç birdurumda bulunuyordu. KureyşîlerKâ'be mabedini yıkmışlar yeniden vedaha sağlam bir şekilde yapmaya karar vermişlerdi. İâneler toplandı.Taşlar yığıtdı. Malzeme hazırlandı. Usta tedarik edildi. Mekke'de bütünaileler tamir işine katıldı. Her aile kendilerine binadan hisselerayırmışlardı. Rasûl-i Ekrem de Kureyşîlerle birlikte çalıştı. Taştaşıdı. Hattâ omuzlarının yaralandığını Buhârî yazmaktadır.
Önce duvarlar yıkıldı. Hazreti İbrâhim temeline kadar inildi. Sonrayapı başladı. Bina yükseldi. Yalnız "Hacer-i Esved" denilen kara taşıyerine koyma işi ortaya mühim bir dâvâ çıkardı. Kureyşin bütün kollarıbu taşı koyma şerefini aralarında paylaşamıyorlardı. İhtilâf büyüdü.Kavga halini aldı. Mücadele şiddetlendi. Dört gün sürdü. Hemen hemenkabileler aileler arasın-da kan dökülecekti. Kureyş'in en ihtiyarı EbûHuzeyfe ibni Muğîre araya girdi. Bir teklif ortaya attı: — Mücadeleyeson verelim! Harem kapısından ilk girecek zâtı "hakem" yapalım! Onunvereceği hükme razı olalım!" dedi.
Herkes bu teklifi kabûl etti. O sırada "Muhammedül'Emîn" çıkageldi. Bu tesadüften herkes memnun oldu.
O zaman Rasûl-i Ekrem sırtından ridasını (atkı) çıkardı. Hacer-iEsvedi ortasına koydu. Ridanın uçlarınıKureyşin ulularına tutturdu.Taşın götürülmesine hepsini iştirak ettirdi. Bu suretle Kâ'beninyanına kadar taşındı. Sonra Rasûl-i Ekrem taşı bizzat kendisi aldıeliyle yerine koydu.
Hazreti Peygamber'in bu hakemliği bütün aileleri tatmin etti. Korkunçbir iç savaşını önledi. Rasûl-i Ekrem'in mevkiini Mekkeliler arasındayükseltti. Bütün halkın Ona karşı saygısı arttı.
Kâ'be binası tamamlandı. Yalnız tavanı yoktu. Bir çatı eklendi. Kapıyerden bir adam boyu kadar kaldırıldı. Ancak malzeme yetmedi. Esasbinadan bir kısım açıkta kaldı. Buranın etrafına bir duvar çekildi.Üstü tavansız kaldı. Buraya "Hatîm" denildi. Bu bakımdan Kureyşin buyeni binası Hazreti ibrâhim'in eski binasına uygun düşmedi. Kâ'beniniçi yine Kureyşîler tarafından putlarla dolduruldu. Bu hal Mekkeninfethine kadar devam etti