Cevap :

Ege Denizi yoktu

“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!“ Bu ünlü cümle, Büyük Taarruz için 26 Ağustos 1922’de Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, 1. ve 2. Ordularımız’a verdiği emirdir. Atatürk’ün Akdeniz’den kasdettiği hiç bir yerde açıkça izah edilmemiştir. Zira bugünkü nesil için Akdeniz, Muğla ilimizin güney kıyıları ile Hatay ilimizin Suriye’ye kadar uzanan kıyıları arasındaki uzun sahili oluşturan büyük denizdir. Atatürk’ün ise, bu denizi değil, hedef İzmir olduğuna göre Ege Denizi’ni işaret etmesi gerekiyordu.

Efendim, o tarihte Ege Denizi yoktu ki, M.Kemal Paşa böyle desin! Ege Denizi’nin Osmanlı coğrafyasındaki adı öz Türkçe Adalet Denizi idi. Sonradan bir takım Atatürk’ün çevresine yapışmış cahiller, Egeliler denen kavmin Türk asıllı olduğunu söyleyerek, canım Adalar Denizi’ni Ege Denizi yaptırdılar (halbuki Ege, Yunanca bir kelimedir). Osmanlı ve Cumhuriyet’in 1930’lara kadar olan bütün haritalarında ve coğrafya kitaplarında Adalar Denizi görülür.
Osmanlı coğrafya bilgisine göre İstanbul Boğazı’na kadar denizler Akdeniz, İstanbul Boğazı’ndan çıkınca Karadeniz‘dir. Zira Adalar (Ege) Denizi Akdeniz’in, Marmara Denizi ise Ege Denizi’nin körfezi durumundadır. Atatürk, genel taarruz emrini, çok iyi okuduğu askerî okullarda öğrendiği gibi Akdeniz kavramını kullanarak vermiştir. Türkiye’nin Akdeniz sahillerini kasdetmemiştir.

“Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri”

26 Ağustos 1922’de başlayan Afyon-Dumlupınar Taarruzu, 30 Ağustos Başkumandanlık Meydan Muharebesi ile kesin sonuca ulaştırılmış ve meydan muharebesinden kurtulabilen Yunan birlikleri hızla çekilmeye başlamışlardı.

Başkumandanlık Meydan Muharebesinden sonra dağınık olarak çekilen birliklerin derlenip toparlanmasına ve herhangi bir hatta tutunmasına engel olmak, Yunan birliklerinin Milne (Akhisar-Salihli-Ödemiş) hattında veya İzmir yakınlarında savunma tedbiri alma ihtimalini kırmak gerekiyordu. Ayrıca Doğu Trakya’da bulunan üç Yunan tümeni Anadolu’ya getirilmeden sonuç alınmalıydı. Yunanlıların müttefiki olan Batılıların ateşkes zorlamalarını bertaraf etmek ve onların da karşı tedbir almasına imkân vemeden Misakı Millî sınırlarının gerçekleştirileceği ortamın yaratılması için gizliliğe ve sürate önem verilmesi zorunluluğu bulunuyordu.

Bu sebeple Atatürk o gün için en uzak noktayı hedef göstermişti. “Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini nazarı dikkate alarak ilerlemelerini ve herkesin akıl kuvvetini ve yurtseverlik kaynaklarını kullanarak yarışmaya devam etmelerini isterim. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”