Cevap :

Bundan önceki iki dersimizde, zaten iki zamanın kullanımından detaylı olarak bahsetmiştik. Bu anlatımda da, daha çok iki zaman arasındaki farklara yoğunlaşacağız.

► Eğer, geçmişte tamamladığımız bir eylemden söz ediyorsak Simple Past Tense kullanırız.

A: What did you do last night? (Dün gece ne yaptın?)

B: I watched television first, then I studied English. (Televizyon seyrettim, sonra da İngilizce çalıştım.)

►  Eğer, geçmişte tamamladığımız bir eylemi değil de, sözü edilen zamanda yapmakta olduğumuz işi anlatıyorsak, Past Continuous Tense kullandır.

A: What were your parents doing when you got home last night? (Dün gece eve gittiğinde ailen ne yapıyordu?)

B: They were waiting for me to eat dinner with them. (Akşam yemeğini onlarla yemem için beni bekliyorlardı.)

► Süreklilik bildiren tense'lerle kullanılmayan fiiller (non-progressive verbs), Past Continuous Tense ile de kullanılmaz. Ama bu tür cümleleri Türkçe'ye çevirdiğimiz zaman Past Continuous Tense ile yapılan cümlelerle aynı yapı çıkar. Bu yüzden karıştırılması muhtemeldir.

- I already knew the news about him. (Ben onunla ilgili haberi zaten biliyordum.)

- She thought that I would go to the party as well. (Partiye benim de gideceğimi zannediyordu.)

- The flowers looked nice yesterday, but now they are fading. (Çiçekler dün güzel görünüyordu, ama şimdi soluyorlar.)

► Geçmişteki alışkanlıklarımızı ya da sık sık yaptığımız eylemleri, Past Continuous Tense ile değil, Simple Past Tense ile anlatırız.

- I went to the cinema very often when I was at university. (Üniversitedeyken sinemaya çok sık giderdim / gidiyordum.)

Yukarıdaki cümleyi Türkçe'ye iki şekilde çevirebiliriz. " Üniversitedeyken sinemaya çok sık giderdim." ya da "Üniversitedeyken sinemaya çok sık gidiyordum." Bu cümledeki "gidiyordum" ifadesi ilk andaPast Continuous Tense gibi görünse de, geçmişte belli bir noktada devam etmekte olan bir eylemi değil de, genelde olan bir eylemi anlattığı için Simple Past Tense kullanmamız gerekir.

Bu durumla ilgili olarak aşağıdaki iki örneği inceleyiniz. İki cümleyi de Türkçe'ye çevirirken aynı zaman eki kullanıldığı halde, ifade ettikleri anlamlar birbirinden farklıdır.

- When he was young, he played football in the school team. (Gençken, okul takımından futbol oynuyordu.)  

- When I saw him yesterday, he was playing football. (Dün onu gördüğümde, futbol oynuyordu.) 

► Ancak eğer geçmişte sıklıkla yaptığımız eylemleri yalnızca sınırlı bir süre devam ettiğini vurgulamak istiyorsak, bu cümelerde past continuous tense kullanabiliriz.

- When Jack was in hospital, we were visiting him twice a day. (Jack hastanedeyken, iki günde bir onu ziyaret ediyorduk.)

- To get fit for the race, I was going to the sports centre every day. (Forma girmek için, hergün spor merkezine gidiyordum.)

 

To talk about a temporary situation that existed at or around a particular time in the past, we use the past continuous:

► Eğer geçmişte uzun sürmüş bir durumdan veya eylemden bahsediyorsak, simple past tense kullanırız. Ancak eğer yaşanan bu durum veya eylem geçiciyse, bunu vurgulamak için past continuous tense kullanabiliriz.

- He worked hard all hislife. (Tüm hayatı boyunca çok sıkı çalıştı)
Bu cümlede kesinlikle past continuous tense kullanılamaz. Çünkü geçici bir durum değildir.

-  I was working in a car factory during the summer of 1976. (1976 yılının yazında bir araba fabrikasında çalışıyordum.)
Bu cümlede her iki zaman da kullanılabilir, çünkü geçici bir süreçten bahsedilmektedir.

► Eğer geçmişte sıkça yapılan ve tekrarlanan eylemler, başka bir eylemin olmasına sebep olmuşsa, past continuous tense kullanılabilir.

• During the time I started to get chest pains, I was playing tennis a lot. (Göğüs ağrılarım başladığında, çok tenis oynuyordum.)