Cevap :
1071'den itibaren Anadolu'yu vatan edinen Atalarımız, bu topraklarda Anadolu Selçuklu Devletini ve Selçuklu Medeniyetini kurdu. Kurdukları adaletli ve insani yönetimi sayesinde Anadolu'da yaşayan insanların gönüllerini fethetmesini bildi. Bu yüzyıllarda Anadolu'nun Türkleşme ve İslamlaşmasında Tasavvuf düşüncesi ve hareketleri büyük rol oynadı.
Tasavvuf Allah'ın varlığını bilme kahinat ve insanın yaratılış sebebini anlama insanı mükemmel ve olgun bir varlık haline getirebilme anlayışıdır. Vahdet-i Vücud tek tanrı, tek vücut anlamına gelir. Kahinatı insanı ve herşeyi yaratan odur.
Tasavvufa göre iki türlü varlık vardır.
1-) Asıl varlık Allah'tır. O ölümsüzdür.
2-) Onun dışındaki herşey sonradan yaratılmıştır, ölümlüdür.
Bu Tasavvuflar gelip geçici olduğu için gölge varlık olan Dünya'ya değer vermezler.
Tasavvufun asıl amacı insanı olgunlaştırmak, kamil insan yapmaktır. Tasavvuf yoluna Tarikat denir. Tarikat esasen yol demektir. Tasavvuf okullarına Tekke ve Dergah denir.
Selçuklu ve Osmanlı döneminde Medreselerde ;
gibi dersler öğretilirdi. Bu medreselerde yetişenler devlet kurumlarında görevlendirilirdi. Dergahlarda yetiştirilen insanlar kendilerini eğitir. Başkalarına faydalı olmayı amaçlardı.
Tasavvufta Allah Hüsn-ü Mutlak'tır. Bütün güzelliklerin sahibi odur. Allah'ı tanıyan insan onun kusursuz güzelliğine aşık olur. Kahinatta gördüğümüz bütün güzellikler onun eseri ve onun güzelliğinin yansımasıdır. Allah'a aşık olan kişi onun emirlerine severek uyar. Tasavvuf Allah'a yönelme eğitimi verir. Nefsi terbiye etmeyi kötü isteklerden vazgeçmeyi ahlakı güzelleştirmeyi kalbi Allah sevgisiyle doldurmayı amaçlar
Tasavvuf düşüncesine göre aşk ikiye ayrılır;
1-) İlahi Aşk : Allah'a duyulan aşk
2-) Mecazi Aşk : İnsan ve başka şeylere duyulan aşk
Read more: http://lisenotlari.blogspot.com/2012/02/oguz-turkcesinin-anadoludaki-ilk.html#ixzz2Dze4HQmO
Under Creative Commons License: Attribution
1071'den itibaren Anadolu'yu vatan edinen Atalarımız, bu topraklarda Anadolu Selçuklu Devletini ve Selçuklu Medeniyetini kurdu. Kurdukları adaletli ve insani yönetimi sayesinde Anadolu'da yaşayan insanların gönüllerini fethetmesini bildi. Bu yüzyıllarda Anadolu'nun Türkleşme ve İslamlaşmasında Tasavvuf düşüncesi ve hareketleri büyük rol oynadı.
Tasavvuf Allah'ın varlığını bilme kahinat ve insanın yaratılış sebebini anlama insanı mükemmel ve olgun bir varlık haline getirebilme anlayışıdır. Vahdet-i Vücud tek tanrı, tek vücut anlamına gelir. Kahinatı insanı ve herşeyi yaratan odur.
Tasavvufa göre iki türlü varlık vardır.
1-) Asıl varlık Allah'tır. O ölümsüzdür.
2-) Onun dışındaki herşey sonradan yaratılmıştır, ölümlüdür.
Bu Tasavvuflar gelip geçici olduğu için gölge varlık olan Dünya'ya değer vermezler.
Tasavvufun asıl amacı insanı olgunlaştırmak, kamil insan yapmaktır. Tasavvuf yoluna Tarikat denir. Tarikat esasen yol demektir. Tasavvuf okullarına Tekke ve Dergah denir.
Selçuklu ve Osmanlı döneminde Medreselerde ;
Dil Matematik Tıp Astronomi Din Bilimleri
gibi dersler öğretilirdi. Bu medreselerde yetişenler devlet kurumlarında görevlendirilirdi. Dergahlarda yetiştirilen insanlar kendilerini eğitir. Başkalarına faydalı olmayı amaçlardı.
Tasavvufta Allah Hüsn-ü Mutlak'tır. Bütün güzelliklerin sahibi odur. Allah'ı tanıyan insan onun kusursuz güzelliğine aşık olur. Kahinatta gördüğümüz bütün güzellikler onun eseri ve onun güzelliğinin yansımasıdır. Allah'a aşık olan kişi onun emirlerine severek uyar. Tasavvuf Allah'a yönelme eğitimi verir. Nefsi terbiye etmeyi kötü isteklerden vazgeçmeyi ahlakı güzelleştirmeyi kalbi Allah sevgisiyle doldurmayı amaçlar
Tasavvuf düşüncesine göre aşk ikiye ayrılır;
1-) İlahi Aşk : Allah'a duyulan aşk
2-) Mecazi Aşk : İnsan ve başka şeylere duyulan aşk