Cevap :
Bir ülkenin kalkınma çabaları arasında yer alan temel hedeflerden birisi de, ülkenin
sahip olduğu doğal kaynakların ekonomik şekilde değerlendirilmesidir. Bu değerlendirmenin
temelinde, kaynak ve kaynak kullanımına ait verilerin uygun ve doğru yöntemlerle toplaması
yatmaktadır. İstatistik olarak nitelenen bu veriler düzenli ve doğru olarak elde edildiği ölçüde,
yapılacak analiz ve değerlendirmeler de o denli doğru ve güvenilir olacaktır.
Balıkçılık, ülkemiz için doğal kaynak potansiyeline dayalı önemli bir ekonomik
sektördür. Türkiyenin Gayrisafi Yurtiçi Hasılası 2010 yılında 735,26 Milyar ABD Doları olmuştur.
Tarım Köyişleri Bakanlığının verilerine göre Türkiye'de resmi olarak 413 balıkçı kooperatifi ve
bunlara bağlı balıkçı sayısı ise 21719 kişidir. Bu sektörün GSYİH içinde yüzde 0,3 olan payı son iki yıl
itibariyle yüzde 0,4 civarında gerçekleşmiştir. Ancak, bu miktarın daha da yüksek olduğu
düşünülmektedir.
Uygulanmakta olan istatistik toplama yönteminde, alınan bilgiler balıkçıların sözlü ifadesine
dayanmakta olup balıkçıların vergi korkusu, girdilerin tümünü faturalı olarak yapmamaları ve
balıkçıların av ve liman kayıtlarını tutma zorunluluklarının bulunmaması ve bunu denetleyen
bir mekanizmanın kurulmamış olması gibi nedenlerle gerçek durumu yansıtmamaktadır.
Sektörünün iyi ve etkin yönetimindeki en temel eksiği oluşturan istatistiklerin evrensel
yöntemlerle düzenli, doğru ve hızlı elde edilmesi için ilgili tüm kurumları kapsayacak şekilde
yapısal ve yasal düzenlemeler içeren bütünleşik bir girişim gerektirmektedir. Ayrıca, bu
konudaki girişimlerde AB standartlarına ulaşabilmek için, balıkçılık istatistiklerinin doğru ve
gerçekçi bir şekilde toplanmasını sağlayacak düzenlemeler önemli bir yer tutmaktadır.
Balıkçılık yönetimi için gerekli temel verilerin doğru ve düzenli sağlanması, olmazsa olmaz
bir koşuldur. Söz konusu veriler başlıca av verileri, avcılık verileri ve pazarlama verileri
olarak üç temele oturmaktadır. Kaynak ve büyüklüğü, kaynaktan yararlanma düzeyi ve
araçları, pazar ve pazarlama (gelir-gider) ilişkilerinin, eşzamanlı ve yer gözetilerek, uygun bir
ülkemizde balıkçılıkla geçimini sağlayan insanların gelir düzeyi %54 civarında görülmektedir.bilgi ise:
Balıkçı barınakları, gerek balıkçılık faaliyetlerimizin ve gerekse Bakanlık faaliyetlerimizin yerine getirilmesi açısından hayati bir konuma ve öneme sahiptir. Bu yerler, balıkçı teknelerinin korunma, barınma ve bakım-onarım amaçlı İhtiyaçlarının karşılandığı yerler olduğu gibi, balıkçı tekneleri tarafından avlanılan avcılık ürünlerinin karaya çıkış noktaları olarak ta hizmet vermektedirler. Bu özellikleri dolayısıyla da, Bakanlığımızca yapılan su ürünleri koruma-kontrol hizmetlerine yönelik denetimler, yoğun olarak bu noktalarda yapılmaktadır. Yurdumuz, denizleri ve iç su kaynakları ile önemli bir su ürünleri potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelden, kaynaklarımızı tahrip etmeden, koruma ve kontrol önlemlerini etkin kılarak, sürdürülebilir bir şekilde faydalanmak ve su ürünleri istihsalini arttırmak belli başlı amacımızdır. Su ürünleri istihsaline katkıda bulunan en önemli altyapıların başında ise, balıkçı barınakları gelmektedir.