Cevap :
Anlatımı bakımından romana benzeyen, ancak romandan daha kısa yazı türüdür.
Hikâyedeolaylar genellikle yüzeyseldir. Kişiler çoğu zaman hayatlarının bellibir ânı içinde anlatılır. Genellikle kişilerin tek yönü üzerinde (çalışkanlık, titizlik, korkaklık vs. ) durulur. Bu da romanda aynıdönemlerde oluşmaya başlamış ve özellikle Realizm döneminde önemli birtür haline gelmiştir.
İki tür hikâye görülür. Bunlar klasik hikâye ve modern hikâyedir.
Mauppasant tarzı da denilen kilasik hikâye yukarıda anlattığımız özelliğe uyar.
Çehovtarzı denen modern hikâyede ise belli bir kişi olmadığı gibi belliolaylar da çoğu kez yoktur. Yazarın kendiyle sohbet ediyormuş gibi biranlatımı vardır; çoğu kez birinci kişinin ağzından anlatıldığı olur.
Türkedebiyatında yine Tanzimat’la görülmeye başlanan hikâye türünde HalitZiya, Ömer Seyfettin, Memduh Şevket, Sait Faik önemli eserlervermişlerdir.
HİKÂYENİN UNSURLARI
1) OLAY: Hikâyede üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur
2) KİŞİLER: Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır.
3) YER: Olayın yaşandığı çevre veya mekândır.
4) ZAMAN : Olayın yaşandığı dönem, an mevsim ya da gündür.
5) DİL VE ANLATIM : Hikâyenin dili açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır.
Anlatım ise: iki şekilde olur Hikâye kahramanlarından birinin ağzından yapılan anlatım �hikâyede birinci kişili anlatım� ; yazarın ağzından anlatılanlar �hikâyede üçüncü kişili anlatım�
HİKÂYEDE PLÂN:
Hikâyenin planı da diğer yazı türlerinde olduğu gibi üç bölümden oluşur; ancak bu bölümlerin adları farklıdır. Bunlar:
1) SERİM: Hikayenin giriş bölümüdür.Bu bölümde olayın geçtiği çevre , kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır.
2) DÜĞÜM : Hikayenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür.
3) ÇÖZÜM : Hikayenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdür
Ancak bütün hikayelerde bu plân uygulanmaz , bazı öykülerde başlangıç ve sonuç bölümü yoktur .Bu bölümler okuyucu tarafından tamamlanır.
Ulus ya da Millet, çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Ulus ya da Millet adı verilen bu topluluk tanımı feodalitenin yıkılışı ve kapitalist düzenin oluşumu sürecinde ortaya çıkmıştır.
Bir topluluğun "ulus" olarak adlandırılabilmesi için:
Toplulukta ortak bir dilin konuşulması, Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması, Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması, Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması, Toplulukta kültürel ortaklık bulunması gereklidir.