Cevap :

Claire

Aşağıda "while" ile yapılmış yeterli sayıda while cümleleri örneklerini bulacaksınız:

I don't want to be bothered, while I'm recording. --> Kayıt yaparken, rahatsız edilmek istemiyorum.

You are going to post office. While you are there, can you get me some stamps? --> Postaneye gidiyorsun. Oraya gitmişken / Sen oradayken, bana bir kaç pul getirir misin?

While waiting, he felt asleep. --> Beklerken uyuyakaldı.

He gets 10.000 $ per month, while I get the half of it. --> O, ayda 10.000 dolar kazanıyor, ben o sürede yarısını kazanırken.

The man looked to the monument for a while. --> Adam bir süre anıta baktı.

Could he see the face of tall girl in a little while? --> Uzun boylu kızın yüzünü kısa bir anda görebildi mi?

While we were not at home, the natural gas exploded in our kitchen. --> Biz evde yokken, mutfağımızda doğal gaz patladı.


when cümleleri

When I was in Germany, I visited the cathedral of Cologne. --> Almanya'da olduğum zaman / Ben Almanya'dayken, Köln Katedral'ini ziyaret ettim.

The week between Christmas and New Year is when we make holiday. --> Noel ile yeni yıl arasında kalan hafta, bizim tatil yaptığımız haftadır.

April is the month when the spring comes. --> Nisan baharın geldiği aydır.

She was only twenty years old, when she had her first baby. --> O, ilk bebeğine sahip olduğunda, yirmi yaşındaydı.

The first Saturday of the month is the day when I get my hair done. --> Her ayın ilk cumartesisi benim saçımı kestirdiğim gündür.

I used to love that film when I was a child. --> Çocukken şu filmi sevmiştim.

They found a watch, they were looking around to understan the noise.

They were surprised, the saw tne name Greg at the back of the watch.

Nothing much changed while she was away. We chatted for a while. A diversion to while away the long afternoons. When I went home, my mother was outside. I was watching television when George called me. While I was going to the school, I saw my grandmother. Ahmet was driving Adana, when he had an accident. My brother went outside, while I was doing my homework. When my brother went outside, I was doing my homework.Geçmiş zamanda birbiri ardına gerçekleşen olayları when ve while bağlaçlarını kullanarak anlatabiliriz.
When
Anlamı ''-dığında'' demek olan bu bağlaçtan sonra simple past tense (di'li geçmiş zaman) kullanırız.
İki ayrı cümleyi birbiri ile bağlar.
When bağlacında sonra gelen cümledeki fiil asla süreklilik göstermez. Ama ikinci kısımdaki fiil continuous tense olabilir.
Bu bağlaç cümlenin başında ya da ortasında kullanılabilir.

When + simple past tense , past continuous tense
When + simple past tense , simple past

Past continuous tense when simple past tense
simple past tense when simple past tense



examples:

- When I saw my brother , He was eating chocolate.
(Kardeşimi gördüğümde, çikolata yiyordu.)
Aynı cümle de ikinci cümlemiz süreklilik bildirmeyen bir fiildende oluşabilirdi.
- When I saw my brother, he fell his books.
( kardeşimi gördüğümde , o kitaplarını düşürdü.)



While
Anlamı ''-yorken'' olan bu bağlaç past continuous tense ile birlikte kullanılır.
Geçmişte belirli bir süre devam eden olayları ifade ederken kullanıyrz.
Bu bağlaç cümlenin başında ya da ortasında kullanılabilir.
Bu bağlaçtan sonra her zaman past continuous tense gelir , ikinci cümle simple past ya da yine past continuous tense' ten oluşabilir.
examples:

- While I was listening to music, she called me.
(Müzik dinliyorken, o beni çağırdı.)

- While I was listening to music , she was reading the book.
( ben müzik dinliyorken, o kitap okuyordu.)



While + past continuous tense, simple past tense
while + past continuous tense, past continuous tense

past continuous tense while past continuous tense
simple past tense while past continuous tense