Cevap :
endinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben İstanbul Göztepe’de yaşayan Siirt kökenli 1934 doğumluyum. Anadilim Arapçadır. Adım Mahfuz UYAN. Maliyede idarecilik yaptım.
Hacca gitmeye nasıl karar verdiniz?
Aslında gençliğimden beri o kutsal yerleri görme arzum vardı. Ancak Maliyede memur olarak çalıştığımdan ya param olmadı ya da vaktim olmadı. 2006 yılında eşimle birlikte gitmeye karar verdik.
Hacca kaç yaşında gittiniz?
73 yaşında.
Hacca gideceğiniz kesinleşince ne gibi hazırlıklar yaptınız?
Öncelikle daha önce giden arkadaşlardan hac kitabı buldum. Haccın ibadet olarak nasıl yapılacağını anlamaya çalıştım. Bu arada hac seminerleri başladı biz her Pazar günü Kadıköy Haydarpaşa Camiine seminere gitmeye başladık. 10 hafta sürdü. Oradan edindiğimiz bilgilerle eşyalarımızı oluşturmaya başladık. Etrafımızdaki komşular ve arkadaşlarla da helalleşmeye başladık.
Ne zaman gittiniz ve orada kaç gün kaldınız?
10 Aralık 2006’da gittik. 48 gün kaldık.
Orada kaldığınız sürede neler yaptınız?
Türkiye’den gittiğimizde 1 gün içinde Umre görevimizi yaptık. İhram giyisilerimizi çıkarıp normal elbiselerimizi giydik. Ardından Arefe gününden bir gün öncesine kadar Kâbe’ye tavafa ve namaza gittik. Kâbe’de 24 saat ibadet imkânı var. Bazen gündüz uyuyup gece Kâbe’ye gittiğimiz de oldu. Bazen Kâbe civarındaki otellerin altındaki alışveriş merkezlerine gidip gezdiğimiz de oldu. Hac ibadeti için yeniden ihrama girip Arafat’a gittik. Arefe günü vakfe yapıp akşam ezanından sonra otobüslerle Müzdelife’ye gidip orada da vakfe yaptık. Sabah namazında Mina’ya gidip Büyük Şeytan’a 7 adet taş attık. Kurbanlarımız kesildi ve ihramdan çıktık. Bayramın 1. gecesi hac (ziyaret) tavafımızı yaptık. Bayramın 2. ve 3. günleri 3 şeytana da 7’şer taş attık. Artık Mekke’de tek ibadet görevimiz kalmıştı oda veda tavafı. Bu arada otobüslerle Mekke’de ziyaret edeceğimiz bildirildi. Yaklaşık 4 saat içinde Sevr Dağı, Arafat, Müzdelife, Mina ve Nur Dağını gezdik.
Medine’ye gittiğimizde Mescidi Nebevi’de 5 vakit namaz kıldık. 8 günde 40 vakit namazı tamamladık. Orada da Mescidde Hz. Peygamberin, Hz. Ebubekir’in ve Hz.Ömer’in Kabrini ziyaret edip Ravza’da namaz kıldık. Ashabın kabirlerinin bulunduğu Cennetü’l-Baki Kabristanını ziyaret ettik. Osmanlı Garını, Hurma Pazarını, Gammame Mescidini yürüyerek ziyaret ettik. Otobüslerle de Kuba Mescidini, Kıbleteyn Mescidini, 7 Mescidleri (Hendek Savaş Alanı) ve Uhud’u ziyaret ettik.
Unutamadığınız bir anınız oldu mu?
Mekke’den otobüsle ayrılacağımız sırada otobüslerimiz bir türlü hareket etmedi. Sebebi ile ilgili çıkan söylentiye göre genç bir hacı kayıptı. Cep telefonu aranmasına rağmen ulaşılamıyordu. Kafile başkanımızın yaptığı araştırma sonucu hacının uyarılmasına rağmen Kâbe’ye gitmişti. Yaklaşık planlanandan 1,5 saat sonra hacı geldi ve Kabe’den ayrılmadan son bir defa görmeye gittiğini dayanamayıp bir de tavaf yaptığını geri dönerken de namaz vakti yaklaştığından trafiğin yoğunlaştığını, özel taksi tutmasına rağmen geciktiğini söylemiş. Tabii herkes haccın onu olgulaştırmadığında ve o kadar insanı bekleterek kul hakkı ihlal ettiğini konuşuyordu. Genç daha sonra Medine’de yemekhane’de özür diledi ve hacılara hurma ikram etti. Ancak hala ona hakkını helal etmediğini söyleyenler vardı. Bir genç nefsine uymuş, uyarıları dinlememiş ve 259 hacıyı 1,5 saat bekletmişti.
Orada farklı ülkelerden gelen Müslümanlarla tanıştınız mı?
Arapça bildiğim için Kabe’de ve Mescidi Nebevide birkaç Arapla tanıştım. Genelde benim konuştuğum Irak Meselesi, onların konuşmak istediği ise Filistin-İsrail Meselesi ve Türkiye’de Müslümanların modernleşerek İslamdan uzaklaşmaya başladığı idi.
Döndüğünüzde neler hissettiniz?
Döndüğümüzde adeta boyut değiştirmiş gibiydik. Oraya gittiğimizde o kadar farklılık hissetmemiştik. Aradığımı, özlediğimiz ve Türkiye’de iken öğrendiğimiz şeyleri yaşadık. Ancak buraya döndüğümüzde eskisinden farklı hissediyorduk. Sanki Hz. Âdem’in cennet’ten dünyaya gelişindeki değişimi daha iyi anlar hale gelmiştim. Orada herkes haramlardan kaçıyor ve emredilen ibadetleri itina ile yerine getiriyordu.
Döndükten sonra davranışlarınızda ne gibi değişiklikler oldu?
Gitmeden önce kendimi düzenli ibadet etmeye ikna edemiyordum. Artık 5 vakit namazı cemaatle kılmaya özen gösteren biri oldum. Ayrıca daha önce insanların beklediğimden farklı davranmasına tahammülde zorlanıyordum. Hacdan dönünce oradaki 260 hacı ile birlikte yolculuk yapmak ve yaşamak sabrımı arttırdı, hoşgörümü geliştirdi. Farklı ülkelerden gelen insanların ortak ibadetin dışında tavır ve davranışlarındaki bezerlikler beni etkiledi. Tarihte Osmanlı’nın çöküş döneminde Avrupa Devletleri ile işbirliği yaptığı için kızdığım o insanların da aslında canavar olmadığını, kandırıldığını hissettim. Arapça konuştuğum Filistinli, Iraklı, Mısırlı, Cezayirli Hacıların bizim atalarımızın kendilerine yaptığı hizmetleri anlattığını duydum. Hatta kendini hala üst kimlik olarak Osmanlı gördüklerini söylemeleri bendeki bu değişime neden oldu diyebilirim.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hac Müslümanın hayatında hal değişimi ve insan olarak gelişimidir. Bu güzelliği ertelememiş ve genç yaşta elde etmiş olmayı isterdim. Allah gidemeyenlere dünyanın Cennet’e komşu bu mekânına gitmeyi; haramdan sakınarak, ibadet dolu günler yaşamayı ve ziyaret ettiği bu yerlerin tarihini-hikmetini anlamayı nasip etsin.