Cevap :
Bektaşilik gibi Türk kökenli bir tarikat olan Mevlevilik, Mevlana Celaleddin Rumi tarafından kurulmuştur. Mevlana"nın oğlu Sultan Veled Çelebi tarikata daha düzen vermiş, töre ve ayinleri belirli kurallarla çerçevelemiştir. Bu tarikata girenlere "Mevlevi",toplantı ve ayinlerin yapıldığı yerlere de "Mevlevihane" denilirdi. Tarikatin başı "çelebi" diye isimlendirilir, bunlar Mevlana"nın torunları arasından seçilirdi. Mevlevi tarikatına baş seçilen Çelebi,Konya"da Mevlana"nın türbesi olan dergahta otururdu
Mevleviliğin temel kuralları nelerdir?1- Maddi ve manevi bakımdan temiz olmak.
2- İnsanlığa hizmet etmek.
3- Başkalarına her zaman iyi ve güzel davranışın örneği olmak.
4- Mesnevi okumak ve mutasavvıf olmak.
5- aklı iyi kullanmak, hikmet sahibi olmak.
6- Dindar olmak.
7- İçini her zaman temiz tutmak.
8- Mevlana'yı pir tanımak.
9- Mevlana'nın yolundan ayrılmamak.
10- Tanrı'dan, Hz. Muhammed'den sonra Mevlana'ya bağlanmak, ona gönülden inanmak.
11- Bilim edinmek, bilgili olmak.
12- Alçakgönüllü, sabırlı, güler yüzlü ve nazik olmak.
13- Maddi ve manevi bakımdan temiz olmak.
Bunlar Mevleviliğin değişmez kurallarıdır. Mevlevi tarikatına giren, çile dolduran herkesin bunlara uyması gereklidir.
Mevlevilik felsefesiMevlana’nının tasavvufu, sırf mistik ve idealist bir tasavvuf olmayıp mahdut varlıktan, ferdiyetten ve ferdi ihtiraslardan tamamiyle sıyrılmak ve halka, topluluğa yayılmak suretiyle tecelli eden ve sosyal hayatta hudutsuz bir sevgi, insani bir görüş ve mutlak bir birlik halinde, moral sahadaysa herkesin kendisini, bir kamile uymak suretiyle ıslahı ve umumi olarak hayra, güzele ve iyiye doğru bir gidiş, insani bir terbiye halinde tezahür eden ve böylece de realitede ameli karaktere sahip olan bir tasavvuftur.
Sema nedir?Mevlevilik deyince ilk akla gelen "sema", lügatte işitmek manasındadır. Terim olarak, musiki nağmelerin dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmektir. Hz.Mevlana zamanında belli bir nizama bağlı kalmaksızın dini ve tasavvufi bir coşkunluk vesilesiyle icra edilen "sema", sonradan Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi zamanından başlayarak Pir Âdil Çelebi zamanına kadar tam bir disiplin içine alınmış, sıkı bir nizama bağlanmış; icrası öğrenilir ve öğretilir olmuştur. Böylece XV.yüzyılda son şeklini alan Sema’ Töreni’ ne daha sonra sadece XVII.yüzyılda Na’t- ı Şerif eklenmiştir.
Kaynak: http://mevlevilik.nedir.com/#ixzz2END6WDpp