Cevap :
Vatan Vatan Vatan
Vatan vatan vatanKalbimdir küt küt atan
Herkese nasip eyle
Cennet bir vatan böyle
Vatan vatan vatan
Gönlümdür küt küt atan
Bir vatanın var ise
Şükret askere polise
Vatan vatan vatan
Varlığın içimi kaynatan
Uzaklarda olsam da
Kalbimdir senin için atan
Vatan vatan vatan
Çok emek verdi atan
Aç susuz gezdi ama savaş kazandı
Minnet duyman gereken toprak altında yatan
Vatan vatan vatan
Bir sürü insan var seni anlatan
Şimdiye dek yazmadıysan vatan için tek cümle
Bence bu senin hatan
Savaşın insan sağlığı üzerindeki tehdidi yalnızca savaş sırasında görülmüyor. Amerika'da askeri atıklar yüzünden, askeri tesislere yakın yerleşim yerlerinde yaşayanlarda kanser vakası giderek artıyor.
Asker ve Savaş Karşıtı Komitesi'nin (COMD) web sitesinde yer alan bir rapora göre, bu yerleşim yerlerinde doğan çocukların % 100'ü savaş kirliliğine maruz kalarak dünyaya geliyor. Bu sanayi bölgesindeki yetişkinlerin %90'ı, çocuklarınsa %80'i buna bağlı sinir sistemi, solunum yolları hastalıklarına sahipler. Kısacası savaşın doğrudan etkisinin asla görülmediği Amerika'da savaş endüstrisinin doğurduğu sonuçlar, savaşın etkisini nesiller boyu taşıyan savaş mağduru toplumları nasıl etkileyebildiğini göstermeye yarıyor.
Savaşın yol açtığı hastalıklar
Kanser: Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombasından sonra yakın tarihin en yakın savaşlarından Körfez Savaşı'nın olumsuz sonuçları, son beş yılda etkisini göstermeye başladı. Son bir kaç yıldır 12-13 yaşında meme kanserine yakalanan Iraklı çocukların sayısı giderek artıyor. Iraklı çocuklarda yaygın olarak görülen bir diğer kanser türü ise lösemi.
Uzmanlık alanı �radyasyon ile kanser arasındaki ilişki� olan Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Dr. Richard Clapp, 1995 yılında yayımladığı raporda savaştan sonra tiroid kanseri riskinin 2.5, testis kanserinin 2.2, beyin tümörünün 1.5, meme kanserinin görülme olasılığınınsa 1.3 kat arttığını belirtti.
Bağışıklık sistemi hastalıkları: Savaşın ve savaş artıklarının verdiği zarar yalnızca kanser türlerinin çoğalmasıyla sınırlı değil. Zira savaş sonrası doğan çocukların bağışıklık sistemi son derece zayıf olduğundan, buna bağlı hastalıklar da savaş mağduru çocuklarda bolca görülüyor. Hava, su ve yiyeceklerdeki atıklar anne karnından bebeğe geçip, anne ve babadaki pasif etkiyi aktif hale getirebiliyor. Yani anne ve babası sağlıklı olan bir çocuk, savaşa maruz kalan bir anne babadan dünyaya geldiği için savaşın ağır yükünü çekmek zorunda kalabiliyor.
Solunum yolu hastalıkları: Çeşitli kimyasal silahların ya da patlayıcıların yapımında kullanılan kimyasal maddeler, atıklar solunum sistemini etkiliyor. Bronşit va astım hastası çocukların oranı bir hayli fazla. Ayrıca doğrudan savaşa maruz kalan çocukların nefes borusu ve ciğerlerinde kimyasal maddelerin yol açtığı ciddi yaralar gözleniyor.
Dermatolojik problemler: Savaşın insan sağlığındaki olumsuz etkilerinden biri de cilt yüzeyinde baş gösteriyor. Savaş sırasında kullanılan kimyasal maddeler, cilt yüzeyinde ciddi yaralanmalara yol açıyor. Uzun süreli bir tedavi gerektiren yaralanmalar, savaş döneminde hijyenik bir ortamın olmaması sebebiyle diğer mikrobik hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Sıcak savaş kadar savaş sendromu da halk sağlığını tehdit ediyor. Özellikle piskolojik yönden insanları olumsuz etkileyen savaş sendromu sebebiyle Baş ağrısı Tansiyon Bulantı Kalp çarpıntısı görülmeye başlıyor