Cevap :
EZGİ-BESTE
EZGİ: Belli bir kurala göre oluşturulan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi, nağme. Köken:Türkçe BESTE:1. Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin tümü. 2. Bağlanmış, bitiştirilmiş.Köken:Farsça
TANEM-ÇİĞDEM
TANEM:Benim Tanem, birtanem. Köken:Türkçe ÇİĞDEM:Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. Köken:Türkçe
SEYHAN-CEYHAN
SEYHAN: Irmaklar. Köken:Arapça CEYHAN: Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde, uzunluğu 576 km. olan bir nehir.Köken:İbranice
BERKAN-SERKAN
BERKAN: "İyice hatırla" anlamında kullanılan bir ad. Köken:Türkçe SERKAN: Asil bir soydan gelen kimse. Köken:Farsça
SILA-VUSLAT
SILA:Doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma. Köken:Arapça VUSLAT: 1. Ulaşma, yetişme. 2. Kavuşma, sevgiliye kavuşma.Köken:Arapça
SILA-ÖZLEM
SILA:Doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma.Köken:Arapça ÖZLEM:Bir kimse veya bir şeye duyulan aşırı görme, kavuşma arzusu, hasret. Köken:Türkçe
PERİ-MELEK
PERİ:1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın.Köken:Farsça MELEK: 1.Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık.2. Terbiyeli, uysal kimse.Köken:Arapça
GÜL-PERİ
GÜL:Katmerli, kokulu çiçekleri olan, pek çok türleri bulunan gülgillerin örnek bitkisi.Köken:Farsça PERİ:1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın.Köken:Farsça
NAZIM-HİKMET
NAZIM: 1. Düzenleyen, tanzim eden. 2. Manzum yazan. Köken:Arapça HİKMET: 1. Bilgelik. 2. Neden, gizli neden. 3. Allah’ın insanlarca anlaşılamayan amacı. 4. Özlü söz, vecize.Köken:Arapça
KEMAL-ATA
KEMAL:1.Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer. Köken:Arapça ATA: 1. Baba. 2. Dedelerden ve büyük babalardan her biri.3. Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri.Köken:Türkçe
NEHİR-DENİZ NEHİR: 1. Akarsu, ırmak. 2. Çok, bol, fazla.Köken:Arapça DENİZ: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok bol. Köken:Türkçe
SU-GÜNEŞ SU: Canlıların yaşamında önemli bir yeri olan, rengi, tadı, kokusu olmayan sıvı. Köken:Türkçe GÜNEŞ:Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.Köken:Türkçe IRMAK-PINAR IRMAK: Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir. Köken: Türkçe PINAR: Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak.Köken:Türkçe
MELİS-SUDE MELİS:1. Bal, tatlı şey, sevgili, can. 2. Bal arısı. 3. Çayır, çayırlık. 4. Oğul otu. Köken:Rumca SUDE:1. Sürülmüş.2. Boyanmış, sürmeli. Köken:Farsça
NEHİR-DENİZ NEHİR: 1. Akarsu, ırmak. 2. Çok, bol, fazla.Köken:Arapça DENİZ: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok bol. Köken:Türkçe
SU-GÜNEŞ SU: Canlıların yaşamında önemli bir yeri olan, rengi, tadı, kokusu olmayan sıvı. Köken:Türkçe GÜNEŞ:Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.Köken:Türkçe IRMAK-PINAR IRMAK: Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir. Köken: Türkçe PINAR: Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak.Köken:Türkçe
MELİS-SUDE MELİS:1. Bal, tatlı şey, sevgili, can. 2. Bal arısı. 3. Çayır, çayırlık. 4. Oğul otu. Köken:Rumca SUDE:1. Sürülmüş.2. Boyanmış, sürmeli. Köken:Farsça