Cevap :
Çoğu zaman kendilerine olan güven eksikliklerinden, yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmekten korktuklarından yalan söylerler. Sınavından aldığı kötü notu ailesinden saklamaya, yalana başvurmaya kalkan bir öğrenci, aslında kendi sorumluluğundan kaçıyor, kendisini bir yalanlar silsilesinin içine atıyor demektir. Söylenen yalanların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu düşünülürse, insanlar yalan söyleyerek çoğu zaman saklamaya çalıştıklarından çok daha kötü bir davranışta bulunurlar. Başta söylenenbasit bir yalan da bir yalanlar zincirinin ilk halkası olur. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ki bu da yatsıdan önce bir mum daha yakmayı gerektirecektir. Sonuçta açıklanması gereken bir çok yalanla karşı karşıya kalır insan. Kötü notunu söylemekten kaçan öğrenci, bunca kötü davranışı nasıl açıklar?
Kimse yalan söyleyen kişilerle arkadaşlık yapmaz istemez. Çünkü kimse gerçek olmayan muhabbetlerle zamanını öldürmek, güvenmediği kimseyle bir ilişki içinde olmak istemez. İnsanlar ailesine, yakın çevresine güvenmek ister. Aksi halde yaşamlarında huzuru yakalayamazlar. O sebepten dürüst, yalan söyleyemeyen, çevresine güven veren insanların toplum içindeki itibarları, diğer insanların bu kimselere yaklaşımları çok daha farklı olacaktır.
Dürüstlük kavramı, hayatımızın her alanında örneklendirilebilecek, dünyanın son zamanlarda anlayıp, uygulamaya en çok ihtiyaç duyduğu değerlerden biri. Burada değinebildiğim tek bir örnek bile hem kendi huzurumuz, hem de çevremizin güveni için önemini ortaya koymaya yeterli. Her zaman doğruyu söyleyin ki, ne söylediğinizi hatırlamak zorunda kalmayasınız…