Cevap :

Canlılarda gerçekleşen birçok hayatsal faaliyetin yapılabilmesi için ATP enerjisine ihtiyaç vardır.
Canlıların çoğu bu enerjiyi besin maddelerini oksijenli ortamda parçalayarak elde eder.
İşte enerji elde etmek için gerekli oksijeni sağlayan sisteme solunum sistemi denir.
Bitkiler gece dışardan oksijen, gündüz karbondioksit almak zorundadır.
Bunu,
- Kökler ve su bitkileri tüm yüzeyden,
- Yeşil gövde ve yapraklar stomalardan,
- Odunsu gövdeler ise lentisellerden sağlar.

Bir hücrelilerde gaz alışverişi hücre zarından olur. Hayvanlarda iki çeşit solunum sistemi bulunur.
1. Doğrudan Solunum
Hücreler gerekli gazları bütün yüzeyden alır ve atar. Tek hücrelilerde ve basit omurgasızlarda görülür.
2. Dolaylı Solunum
Hücrelerin ihtiyacı olan gazlar bir solunum organıyla alınır. Hücrelere ulaştırma ise solunum organı veya dolaşım sistemiyle sağlanır.
Canlılardaki solunum organlarında;
- Geniş gaz değişim yüzeyi bulunur,
- Nemli gaz değişim yüzeyi bulunur,
- Bol kılcal damarlı gaz değişim yüzeyi bulunur, (trake hariç)
- Kan ile solunum organı arasında tek sıra epitel hücresi bulunur,
- Bütün gaz değişimleri difüzyonla olur.
Canlılarda dört tip solunum bulunur. Bunlar;
- Deri solunumu,
- Trake solunumu,
- Solungaç solunumu,
- Akciğer solunumudur.



a) Deri Solunumu
Böcek ve bazı sürüngenler dışındaki bütün canlılarda görülür.. Toprak solucanlarında sadece deri solunumu vardır.
Deriden alınan gazlar dolaşım sistemi ile diğer hücrelere iletilir.
Deri;
- Nemli ve geniş yüzeyli.
- Bol kılcal damarlı ve
- Dış yüzeydedir.
b) Trake Solunumu
Karasal böceklerde görülür.
Bütün hücrelere kadar uzanan gaz borularından oluşur.
Kan solunum gazlarını taşımaz. Dolayısı ile kanda alyuvar ve hemoglobin yoktur.
Trake boruları;
- Nemli ve geniş yüzeyli,
- Vücut içerisine dallanmış ve
- Kılcal damar yoktur.
c) Solungaç Solunumu
Kurbağa larvasında, balık ve bazı omurgasızlarda görülür. Suda çözünmüş oksijeni alır. Solunum gazlan kan ile taşınır.
Kanın akış yönü difüzyon hızını arttırmak için suyun akış yönünü terstir.
Solungaçlar;
- Nemli ve geniş yüzeyli,
- Dış yüzeye yakın,
- Bol kılcal damarlıdır.
d) Akciğer Solunumu
Ergin kurbağa, sürüngen, kuş ve memelilerde görülür.
Kurbağalardan memelilere doğru akciğer kapasitesi ve yüzeyi artar. Çünkü memelilerin gaz ihtiyacı daha çoktur.
Memelilerin akciğerlerinde gaz değişim odaları olan alveoller bulunur.
Solunum gazları kan ile taşınır. Akciğerler;
- Nemli ve geniş yüzeyli,
- Vücut içine dallanmış ve
- Bol kılcal damarlıdır



Canlılarda Solunum Pigmetleri
Solunum gazlarını dolaşım sistemi ila taşıyan canlıların kanında bulunan ve solunum gazlarını taşıyan maddelere taşıma pigmenti denir. Taşıma pigmentleri kanın oksijen taşıma kapasitesini arttırır. Taşıma pigmentleri solunum gazları ile tersinir birleşir.
Omurgasızların taşıma pigmentleri kan sıvısında, omurgalıların ise alyuvarların içindedir. Bu durum omurgalılarda kanın taşıma kapasitesini arttırır. Canlılanda farklı taşıma pigmenti bulunur.
Hemoglobin; (Fe) kırmızı, omurgalıların alyuvarında var. Hemosiyanin; (Cu) mavi, yumuşakçaların kan sıvısında var. Hemoeritrin; (Fe) kırmızı, halkalı solucanın kan sıvısında var.
1. Omurgasızlarda Solunum Solunum pigmetleri kan sıvısındadır.
Sünger, mercan, hidra ve planaryada gerekli gazlar tüm yüzeyden alınır. Kan yoktur.
Toprak solucanlarında deri solunumu görülür.
Karasal böceklerde trake, suda yaşayanlarda solungaç solunumu görülür.
Yumuşakça ve derisi dikenlilerde solungaç solunumu görülür.
2. Omurgalılarda Solunum Solunum pigmetleri alyuvarlardadır.
Balık ve kurbağa larvasında solungaç solunumu görülür.
Ergin kurbağa, sürüngen, kuş ve memelilerde akciğer solunumu görülür.
Kuşlarda akciğerlere hava keseleri bağlıdır.
Memelilerde alyuvarlarda çekirdek ve organel bulunmaz, soluk almayı sağlayan kaslı diyafram ve gaz değişim odaları olan alveoller bulunur.

insanda Solunum Sistemi
Akciğer solunumu görülür. Burun, soluk borusu ve akciğerlerden oluşur. ’
a) Burun
Havayı nemlendirir ve ısıtır. Mukus salgılar. Burundaki kıllar havayı süzer.
b) Soluk Borusu
Kıkırdak dokudur, iç yüzeyinde hareketli siller ve goblet hücreleri vardır. Bronş denen iki kola ayrılır. Bronşlar akciğere girdikten sonra bronşçuklara ayrılır. Bronşçukların ucunda alve-ol bulunur.
c) Akciğer
Sağ akciğer üç bölmeli, sol akciğer iki bölmelidir. En dışta çift plevra zarı bulunur. Alveoller solunum yüzeyini artırır.
Soluk almada;
_ r:..~«-------?- •--?-— ? ----- • ’ "
- Akciğer hacmi artar ve akciğer basıncı azalır.
- Akciğere hava girer. Soluk vermede;
- Diyafram ve kaburga kasları gevşer.
- Akciğer hacmi azalır ve akciğer basıncı artar.
- Akciğerden dışarı hava çıkar.

Solunum hızı omirilik soğanı tarafından kandaki karbondioksit miktarına göre düzenlenir. Bunun için;
- Hücrelerde oksijenli solunum miktarı artar.
- Kandaki karbondioksit miktarı artar ve kan pH’ı düşer.
- Omurilik soğanı uyarılır.
- Diyafram ve kaburga kasları kasılır.
- Göğüs boşluğu hacmi artar, basınç azalır ve soluk alınır.
Solunum Gazlarının Taşınması
Kanın oksijen ve karbondioksit tutma kapasitesi yüksektir. Kan, aynı hacimdeki suya göre altı kat daha fazla oksijen tutmaktadır.



Oksijenin Taşınması
Solunum organından dokulara taşınır. Oksijenin;
- Çoğu alyuvarlardaki hemoglobinle.
- Bir kısmı kan sıvısında çözünerek taşınır. Karbordioksitin Taşınması
Dokulardan solunum oganına taşınır. Karbondioksitin;
- Birazı alyuvarlardaki hemoglobinle.
- Bir kısmı kan sıvısında çözünerek.
- Çoğu kan sıvısında bikarbonat şeklinde taşınır.
    

Keremd

Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Enerji ancak besin maddelerinden karşılanabilir. Canlıların aldıkları besin maddelerini oksijen kullanarak veya oksijen kullanmadan enerji elde etmesine solunum denir. Solunumda, alınan basit şeker (glikoz) hücre içerisinde parçalanır ve bunun sonucunda enerji, karbondioksit ve su oluşur. Bazı canlılar glikozu oksijen kullanarak parçalar ki bu olaya oksijenli solunum denir. Oksijenli solunum olayı hücrelerde mitokondri de gerçekleşir.

Not: Bitkiler de canlı olduğuna göre onlar da solunum yaparlar. Solunum hem gece hem gündüz yapılır. Fotosentez ise sadece ışık varlığında (bu sadece gündüz olarak da ifade edilebilir) yapılır.
 Solunum yapılıyor ve enerji üretiliyor... Peki, elde edilen enerji hücrelerde nasıl kullanılıyor?
Yaşamsal faaliyetlerimiz için gerekli olan enerji solunumda açığa çıkar. Açığa çıkan bu enerji ATP(adenozintrifosfat) molekülünde saklanır. Bir ATP molekülünde adenin organik bazı ve üç fosfat grubu(fosforik asit molekülü) vardır. Bu fosfat grupların arasındakibağların kopmasıyla enerji açığa çıkar. Bu enerji canlıların beslenmesini, konuşmasını, koşmasını kısaca yaşamının devam etmesini sağlayan enerjidir. Bitkiler ise büyüme, besin maddelerini farklı organlara taşıma ve ışığa yönelme gibi faaliyetlerini gerçekleştirirken enerji kullanırlar. 
Aşağıda ATP molekülünün yapısı gösterilmektedir.

Bazı canlılar solunumlarında (yani glikozu parçalarken) oksijen kullanmazlar. Oksijen kullanılmadan besinlerdeki kimyasal bağ enerjisinin ATP enerjisine dönüştürülmesi olayına oksijensiz solunum denir. (Oksijensiz solunumun diğer isimleri = mayalanma = fermantasyon) Bir çok bakteri, maya mantarları, memeli hayvanların çizgili kas hücreleri ( O2siz durumda) oksijensiz solunum yapar.
* Günlük hayatımızda oksijensiz solunumun görüldüğü olaylara örnekler:

●Peynir, yoğurt, turşu, soya sosu, ekmek yapımında bazı bakteri ve mantarların oksijensiz solunum yapmalarından faydalanılır.

●Ağır ve uzun egzersizler yaptığımızda çizgili kaslarımız oksijeni yeterli alamaz. Bu anlarda kas hücreleri oksijensiz solum yapar. Bunun sonucunda kaslarda yorgunluk hissi veren bir tür asit birikir. Kas hücreleri normal temposuna geçtiğinde bu hücreler yeniden oksijenli solunum yapmaya devam eder. 

Oksijensiz solunum, oksijenli solunuma göre daha kısa ve hızlı gerçekleşen bir olaydır. Bir glikozdan oksijenli solunum sonucunda 38 ATP oluşurken, oksijensiz solunumda 2 ATP oluşur. Bu nedenle oksijenli solunum sonucunda oluşan enerji, oksijensiz solunumda oluşan enerjiye oranla daha fazladır.

Fotosentez ve Solunum Arasındaki İlişki

Bu iki olay birbirinin tersi gibidir.