Cevap :
aşlangıçta "Tanrı Kara Han" ile "su" vardı. Kara Han yalnızlıktan sıkılıyordu. Su dalgalandı, "Ak-Ana" çıktı. Kara Han'a "Yarat!" dedi. Kara Han, kendine benzer birini yarattı, ona "Kişi" adını verdi. Kara Han'la Kişi, suyun üzerinde iki kara kaz gibi uçuyorlardı. Kişi, bu sessizlikten sıkıldı, Kara Han'dan daha yükseğe uçmak istedi. Tanrı, onun uçma gücünü aldı; Kişi suya düştü, battı, az kalsın boğulacaktı. Pişman oldu, Kara Han'dan yardım diledi. Tanrı, yükselmesini buyurdu, Kişi suyun yüzüne çıktı. Kara Han, artık uçamayan Kişi için dünyayı yaratmayı düşündü; Kişiye, suyun dibine dalıp toprak çıkarmasını buyurdu. Kişi'nin çıkardığı toprağı su yüzüne serpti. "Büyü!" dedi. Toprak büyüdü. Kişi, kendisi için gizli bir dünya yapmak üzere toprağın bir kısmını ağzında saklamıştı. O toprak da büyümeye başladı. Kara Han eğer tükürmesini buyurmasaydı, Kişi az kalsın boğulacaktı. Kara Han'ın yarattığı dünya düzdü, Kişi'nin ağzından saçılanlar yüzünden bataklık tepeciklerle örtüldü. Kara Han kızdı. Kişi'yi ışık âleminden kovdu, ona "Erlig" (Şeytan) adını verdi. Yerden, dokuz dallı bir ağaç yükseltti, her dalın altında bir adam yarattı. Bunlar, dünyadaki dokuz insan soyunun atalarıdır. Erlig, bu yeni yaratıkların çok güzel ve iyi olduklarını görünce, onların kendisine verilmesini istedi, Kara Han razı olmadı. Erlig onları kandırıp kötülüğe sürükleyerek kendine çekmeye başladı. Kara Han, insanların bu akılsızlığına kızarak onları kendi başlarına bıraktı. Erlig'i yeraltındaki karanlıklar âleminin üçüncü katına sürdü; kendisi için de göğün on yedinci katını yaratarak oraya yerleşti. Yeryüzünde kendi başlarına kalan insanları korumak ve eğitmek için de bir melek gönderdi. Erlig, o güzel göğü görünce, Kara Han'dan izin alarak o da kendisine bir gök yarattı. Oraya, kandırdığı kötü ruhları yerleştirdi. Bunlar Kara Han'ın yarattığı dünyadaki insanlardan daha iyi yaşıyorlardı. Kara Han'ın canı sıkıldı, bir kahraman göndererek Erlig'in göğünü yıktırdı. Yıkıntılar dünyanın üzerine düştü. O yüzden, dünyada yüksek dağlar, derin boğazlar, büyük ormanlar meydana geldi. Kara Han, Erlig'i dünyanın en alt katına sürdü. Bu güneşsiz, aysız, yıldızsız, karanlık yerde dünyanın sonuna kadar oturmasını buyurdu.
Yaratılış destanı, Türklerin Altay-Yakut zamanında çıkan bir destandır. Ayrıca ilk Türk destanlarından olma özelliğine de sahiptir. Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir. Türk destanları arasında en eskisidir. Radloff tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Altay Dağları'nda söylenen yaratılış ve türeyiş destanları, değil yalnız Türklerin; bütün Orta Asya ile Sibirya'nın bile, en gelişmiş ve üzerinde ilgi ile durulan Türk mitolojisi verileridir.