Cevap :
Bir ülkede geçerli olan genel bir şive içinde, o ülkenin çeşitli bölge ve kentlerindeki konuşma dilinde görülen söyleyiş farklarına "ağız" denir.
"Konya ağzı" Türkçe içinde, Konya bölgesinde görülen söyleyiş tarzının adıdır. Söyleyiş farkları da salt bölgeler ya da kentler arasında görülmez. Köyler arasında bile bu tür ayrılıklara rastlanabilir. Söz konusu olan, biçimsel bir başkalık değil, bir ses değişimidir. Söz gelimi, Karadeniz ağzında (g) sesinin (c) gibi çıkarıldığı görülür: "Celdum, cittum"gibi, Konya bölgesinde de (k) sesi (g) ye dönüşür.
Ağız dediğimiz bu söyleyiş farklarının oluşumunda, coğrafî özellikler ve toplumsal yaşayış gibi çeşitli etkenler söz konusudur. Belli ve ortak bir eğitimden geçen kişilerin, konuşmalarındaki bölgesel söyleyiş ayrımlarını düzeltmeseler bile, aynı yazı dilini kullandıkları görülür. Konya ağzı kent merkezlerinde, şehirleşme ve kültür olarak oldukça değişime uğrasa da, kırsal kesimde daha belirgin olarak kullanılmaktadır.
Sözün kısası, kendine has bir şivesi vardır Konyalı' nın. En bariz misal, K harflerinin biraz daha gırtlaktan gelmesi ve G harfi olarak söylenmesidir.. Gonya, gıyamet, gırmızı, garpuz vs. gibi.
Bir bayram klasiği:
-Esselaam Aliiküüm...
-Aliiküm Selaam, buyrun, buyrun, ana maşşalllah, ana maşşallah, Kimler gelmiş, kimler gelmiş, geçinele şööle dip sedire. Hoş geldin Erhan age paltunu alıyım.
-Hoşgördük, Bayramınız mübarek ossun, Allah bu günnere gine gavışdırsın.
-Amin, amin cümleynen beraber, sizin de mübarek ossun. Haçcabaa, mantunu çıkar da irahat otur, iğreti gibi durma.
-Ana yoo, fazla durmıyacaaz, daha yini çıkdık, ilk sizden başladık, daha bi sürü gapı var.
-Diyele gıy ana; zaten bayramdan bayrama gelirsiniz, ataş almaya mı geldiniz?
Konya'mıza has yöresel kelimelerden sadece birkaçı:
Kiyat: Kağıt
Garannık: Karanlık
Aba :Abla
Accık :Azıcık.
Böcü :Böcek
Bülüç :Piliç.
Güccük :Küçük
Gicişmek: Kaşınmak
Hökele :Ukala
Zimbit :Zifiri karanlık.
Temel: Bahçe Duvarı
Haranı: kazan
Hazaar: galiba
Gumpir: Patates
Duz: Tuz
Pantul: Pantolon
Mezer: Mezar
Ezen: Ezan
Döşşek: Yatak
Terezi: Terazi
Zıttına gitmek: hoşlanmamak
Şebit: Yufka ekmek
Balcan, badılcan: Patlıcan
Tefder: Defter
Mıh: Çivi
Sandelle: Sandalye
Bışgı: Testere
Motur: Traktör
Gupa: Bardak
Acep: Acaba
Depik: Tekme
Zağar: Yaramaz Yuka: İnce
Zibil: Çok fazla
Zoba: Soba
Zerhoş: Sarhoş
Bıdırdamak: Konuşup durmak
Cırmalamak: Tırmalamak
Cırcır: Fermuar
Cazı: Cadı
Cıbartmak: morartmak
Dinelmek: Ayakta durmak
Gakılı: Bir sürü, çok
Hayat: Avlu
Iscak: Sıcak
İkrah etmek: Tiksinmek
Kösülmek: Yenilmek
Laylon: Naylon
Okumak: Davet etmek
Peşkir: Havlu
Piskevit, püsküğüt: Bisküvi
Seğirtmek: Koşmak
Tehne: Tenha
Tığteber: Bomboş
Velesbit,belesbit: Bisiklet
Tosbağa: Kaplumbağa
Zınarmak: Karşı gelmek
Zınılamak: Patlamak
Dal: Sırt
Elcek: Eldiven
Gonşu: Komşu
Hacemmi: Hacı Amca
Gaysi: Kayısı
Aporle: Hoparlör
Yiter: Yeter