Cevap :

Meko11

Kurtuluş Savaşı (1919-1922) kazanılmış, Anadolu'dan tüm düşmanlar kazınıp atılmış, Ordularımız İstanbul kapılarına dayanmış idi. Bu sırada MUDANYA MÜTARERESİ (11 EKİM 1922) de imzalanmış durumdaydı..

Buna göre, İstanbul ve Trakya da muzaffer Türklere teslim edilecekti.

Mustafa Kemal, saltanatın kaldırılmasıyla ilgili olarak TBMM'nde uzun bir konuşma yaptı. Mustafa Kemal; "Vahidettin'in alçak bir hain olduğunu" belirtti.

ATATÜRK; "Saltanat kuvvetle alınır. Şimdi de; aziz Türk milleti hakimiyet ve saltanatı bu kuvvetle isyan ederek kazanmıştır. Türk milleti, saltanatı fiilen eline almış bulunmaktadır.." dedi.

"Hakimiyet kayıtsız ve şartsız; milletindir!"

Gerekirse, bunu kabul etmeyenlerin kafalarının kesilebileceğini de söyledi.

Meclisteki hacı-hoca olan milletvekilleri bunun üzerine yumuşadılar.

Oybirliği ile kabul edilen Kanunla "saltanatın, 16 Mart 1920 tarihi itibariyle kaldırılmış sayılmasına" karar verildi.

Oybirliği lafına tek itiraz, "Ben muhalifim" diyen Trabzon Milletvekili olan Ziya Hurşit'ten geldi ama arkadaşları onu susturdular.

1 KASIM 1922..

Saltanatın kaldırılmasıyla birlikte, artık Padişahlık da silinmişti.

Saltanatın kaldırılması ile hakimiyet halkın eline geçmiş oldu. Tüm yurtta şenlikler yapıldı. Şenlikler düzenlendi.

Gavurların adamı olan Vahidettin'in, artık resmi bir sıfatı kalmadı.

Yoluna bile yürümekten aciz olan Vahidettin, bu kararı dinlemediğini beyan etti ama ne çare?.. Hainliğinin bedeli almış oldu.

İstanbul'daki Tevfik Paşa Hükümeti de, 4 KASIM 1922 de istifa etti.

padişah vahdettin VARDI GALİBA