Cevap :
http://www.msxlabs.org/forum/turkce-dil-bilgisi/244703-turkcenin-kirlenmesi.html
Bir dilde kirlenmeyi ne olarak algıladığınız çok önemlidir.
Kirlenmeyi yabancı dildeki kelimelerin çokluğu veya o dilin kelimelerinin yanlış kullanımı yanlış anlamlandırılmasını da kirlenme kabul edebilirsiniz.
"türkçemizin kirlenmesini engellemek" ifadesi daha çok yabancı kelimelerin kullanılmasıyla ortaya çıkan kirlenmeyi açıklar.
Bir dili konuşanlar durağan değillerdir , yeni coğrafyalar veya yeni kültürlerle sürekli karşılaşırlar.
Dil zaten insanların anlaşmada kullandığı seslerin bir yöntem içinde ifade bulmasıdır.
Bir dili konuşanlar insanlar içinde o dilde olmayan bir ifadeyle karşılaşan insan topluluğu ne kadar fazlaysa o yabancı kelimein dile yerleşmeside o kadar fazla olur.
İnsanlar için önemli olan kendini ifade edebilmek ve karşı tarafı anlamaktır.
Eğer Türkçe için bu durumu ele alacaksak yabancı kelimelerle ilk karşılaşan insanlarımız hemen onu kendi dilimizde kendimizde olan bir kelimeyle ifade edemezsek iş işten geçmiş olur.
Daha sonra o kelimeyi yerinden etme çabaları çok fazla güç gerektirecek çoğu zaman ise bu çabalar çare olmayacaktır.
Dilimizde kendi kullandığımız en güzel ifadelerden biri " bilgisayar" kelimesidir.
Bilgisayar kelimesinin "computer" kelimesine karşılık olarak kullanılması ve halk tarafından benimsenmesinin yegane sebebi daha çok fazla insan "computer" kelimesiyle haşır neşir olmadan "bilgisayar" kelimesinin türetilmiş olmasıdır.
Türkçe'yi kirlenmeden koruyacak insanlar yabancı dil bilen akademisyenlerimiz , sanatçılarımız ve iş adamlarımızdır.
Bir akademisyen yeni başladığı çalışmasında o konuda daha önceden çalışmış yabancı kaynaklardaki ifadeleri aynen veya teleffuz olarak türkçeye çevirerek kullandığında o kelime aynen dilimize girer.
Bu durum devletin çözebileceği bir iş değildir bu ancak bilinçli vatandaşlarla halledilebilecek bir mevzudur.
İlk başlanması gereken nokta ise Türkçe konuşmaktan utanmamaktır.
Özellikle iş , bilişim ve akademi dünyasında Türkçe ifadeler kullanan insanımıza bu konuyu bilmiyor gözüyle bakmamalıyız.
İnsanlar üzerlerinden bu çekinceyi atamadıkları sürece daha bilgili görünmek için yabancı terim kullanmaya devam edeceklerdir.
Atılacak diğer bir adım ise ingilizce veya başka bir dildeki kısaltmaları tam olarak türkçe telaffuz etmektir.
Örneğin;
1. Örnek :
NTV ( Özel Ulusal Haber Kanalı)
1. eN-Ti-Vi [ genel telaffuz şekli ]
2. Ne-Te-Ve [ olması gereken ]
Olay incelemesine geçelim ;
Bir düşünün bu kanal ilk yayına başladığında sunucuları 2. telaffuzu tercih etmiş olsalardı siz şimdi nasıl telaffuz ediyor olurdunuz ?
2. Örnek:
NT ( Kırtasiye , Kitap ve Teknoloji Mağazaları )
1. eN-Ti [ genel telaffuz şekli ]
2. Ne-Te [ olması gereken ]
Bu örnekte daha vahim bir durum söz konusudur çünkü NT açılımı Nil ve Tuna'dır.
Türkçe iki kelimenin baş harflerini İngilizce telaffuz etmek bir garabettir.
3. Örnek:
HSBC ( İngiliz Bankası )
1. eyç - es - bi - si [ genel telaffuz şekli ]
2. He-Se-Be-Ce [ olması gereken ]
Türkiye'de şubeleri bulunan bu bankanın müdileri sizce en çok hangi telaffuzu kullanıyordur , ingilizce bildikleri için 1. yi tabiki :)
Peki bu bankanın türk vatandaşı müşterileri arasında yüzde kaçı ingilizce biliyordur.
Diyelim %40 [ iyi bir rakam ] peki diğer %60 neden 2. telaffuzu tercih etmiyor , sebebi tamaiyle yadırganma korkusudur.
Yazıda da söylediğim gibi Türkçe konuşmaktan çekinmeyeceğiz .
Notebook mu ? Dizüstü mü ?
Online mı ? Çevrimiçi mi ?
Off mu ? Kapalı mı ?
Play mi ? Oynat mı ?
Link mi ? Bağlantı mı ?
vs. vs.
bu listeye birçok kelime ekleyebiliriz yerine kullanabileceğimiz birçok yerli malı kelimemiz varken ithale ihtiyacımız yok!
yanlış anlaşılmasın ithale karşı değiliz gereksizliğe karşıyız.
düşüncelerinizi paylaşma zahmetine katlanırsanız yorum kısmımız sizin için ardına kadar açıktır.