Cevap :
Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin inkişafında müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin.
Uluslararası Türkçe Derneği (TURKÇEDER) tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları İstanbul TT Arenana’da yapılan kapanış töreniyle sona erdi, Coşkulu törenle ilgili bilgiler ve haberler http://www.turkceolimpiyatlari.org/’dave gazetelerde genişçe yer aldı. Türkçe’nin 5.kıtada açılan okullarda okutulmaya başlanması güzel. Bu okullardan gelen öğrencilerin gösterileri beğeni ile izlenmektedir. İzleyicilerin övgülerini bazı gazetelerde okuduk. Gördüklerimiz, okuduklarımız bizleri Türkçe’nin geleceği konusunda umutlandırmış mıdır? Açık deyişle, Türkçe’mizin yabancı diller boyunduruğundan kurtarılması konusunda umutlanabilir miyiz? Atatürk’ün, 2.9.1930’da Sadri Maksudi’nin eserinin kapağına yazdığı şu sözleri bir kere daha okuyalım: “Millî hisle dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir.Dilin millî ve zengin olması, millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk Dili dillerin en zenginlerindendir. Yeterki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” (Sadri Maksudi Arsal, Türk Dili İçin, Türk Ocakları ilim ve san’at neşr. 1930.) Yalnız okumak yeterli değil kuşkusuz, düşünüp gereğini yapmalıyız. Her dönemde yapacaklarımız, yapabileceklerimiz değişir elbette. 1963’te Bursa Eğitim Enstitüsü sınavlarında Atatürk’ün yukarıya aldığım sözü sorulmuştu bize. Soruyu nasıl cevaplandırdığımı hatırlayamıyorum; ama sınavı kazandığıma göre … 1963’te sınavı kazandık; ama ondan sonra Türkçe’nin bilinçle işlenmesi konusundaki sınavları hep kaybettik. Bu anda öyle duruma geldik ki çarşıda pazarda, radyoda televizyonda, gazetelerde, kitaplarda; şurada burada kullandığımız yabancı sözcüklerin farkında bile değiliz. Ulusal duygularımızın, değerlerimizin yozlaştığının da farkında değiliz. Artık kendimize gelmenin zamanıdır: Ülkemizi, bağımsızlığımızı korumamızın ön şartlarından biri de dilimizi yabancı diller boyunduruğundan kurtarmak olduğunu unutmamalıyız.