Cevap :
1 - Özellikle duyguların, hislerin anlatildiqi yazı biçimidir.Dizelerden (mısralardan) oluşur. Dizeler alt alta sıralanır. Ölçü ve kafiyesi (uyağı) bulunur. Böyle yazılara manzume denir. Manzumelerin duygu ve heyecan yönünden yeterli olup bir sanat değeri taşıyanlarına şiir denir.
2 - Klasik Türk Edebiyatında bütün şairler tarafından ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sanatlı sözlere manzum denir.
3 - Dizeler halinde yazılan yazılara verilen ad. dizeler halinde yazılan, uyaklı ve ölçülü olan her yazıya manzum yazı denir, ancak her manzum yazı şiir değildir. bir manzum yazının şiir değeri taşıyabilmesi için duygu ve heyecan yönünden yeterli olması, sanat değeri taşıması ve okuyan kişi üzerinde güzel duygular uyandırması gerekir.
4 - Dizilmiş, düzenlenmiş, sıralanmış.
5 - Vezinli, kafiyeli söz/şiir.
Mani Nedir?
Barış içinde olsun insanlar,
Barışı değerini bilsin,
Dünyaya örnek olsun insanlar.
Savaş,çatışma olmasın,
Askerler şehit olmasın,
Ana baba ağlamasın,
İnsanların kalbi kırılmasın.
Barışın değeri bilinsin,
Barış dolu insan sevilsin
Herkes barış içinde olsun,
Geleceğe mutluluklar doğsun...
Gözletme yolları gel deyi yazmış
Sivralan Köyü’nden bizim diyârdan
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış
Âşık Veysel
Mâni, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.
Mani Örnekleri
Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan örendim
İnce boncuk çizmeye
Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman
Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim
Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına
Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek
Çocuğun uyumasının sağlanması ya da ağlamasının durması için, sade bir dille ve hece ölçüsüne göre ezgili olarak söylenen ezgili şiirlerdir.
Söyleyeni belli olmayan bu ürünler dörtlüklerden ve nakarat bölümlerinden oluşur. Özel bir beste ile söylenir. Bu sözler annenin o andaki ruh durumunu yansıtır. Ninniler genellikle mani türünde bir dörtlükten meydana gelen bir çeşit türküdür. Ninni, Divanü Lügati’t Türk'de "balubalu" diye adlandırılır. Öteki Türk boylarında değişik isimler verilmiştir.
Ninniler, annelerin süt emen çocuklarını uyutmak için ezgi ile söyledikleri manzum veya mensur sözlerdir.
NİNNİ
Dandını dandını dastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı
Eee Eee eee eee
huu huu huu huu
Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
E bebeğim eee
E bebeğim eee
NİNNİ
Derin gölde biter kamış
Uzar gider vermez yemiş
Benim oğlum safi gümüş
Kuzum nenni yavrum nenni
Minik minik kolları,
Düşmüş iki yanına,
Başı düşmüş yastığa,
Uyuyor mışıl mışıl,
E bebeğim ee ee ee
E bebeğim ee ee ee
Tilki duymasın ninni
Tilki duyarsa yavrum
Hem seni yer hem beni
Ninni yavrum ninni
Türkü, hece ölçüsüyle yazılmış, sözleri ezgi eşliğinde söylenen Türk halk şiiridir. Kelime anlamı, Türki yani Türk'e ait olan manasındadır
Türk halk edebiyatı nazım şekli ve türüdür. Ezgisi yönüyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Türküler genellikle anonimdir. İsimleri bilinen saz şairlerinin söyledikleri de giderek halka mal olmuş ve bunlar da anonimleşme eğilimine girmiştir.
Havada bulut yok bu ne dumandır.
Mahlede ölüm yok bu ne figandır.
Adı Yemen’dir gülü çemendir.
Giden gelmiyor acep nedendir.
Burası Muş’tur yolu yokuştur.
Giden gelmiyor acep nedendir.
Kışlanın önünde redif sesi var.
Bakın çantasına acep nesi var.
Bir çift kundurayla bir de fesi var.
Adı Yemen’dir gülü çimendir.
Giden gelmiyor acep nedendir.
Burası Muş’tur yolu yokuştur.
Giden gelmiyor acep nedendir.
Bilmece; somut veya soyut bir varlığı, doğadaki herhangi bir nesneyi adını anmadan, onu hatırlatacak, çağırıştıracak, başka şeyleri kısa ve yoğun şekilde anlatarak bilinmesini dinleyene bırakan eğlenceli sözdür. Bir Milletin folklorunun en önemli öğelerinden biri bilmecelerdir. Bilmeceler, bir halkın zekàsının da düzeyini gösterir. Çünkü bilmecelerin ifadesi, tertip ve düzeni bir zekà ürünüdür.
Dokuz ay zindanda yatar
Altı ayda zil çalar oynar
(BEBEK)
Sıcak evin direği
Tıp tıp eder yüreği
(BABA)
Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok
(RADYO)
O her gün yeniden doğar
Dünyaya haber yayar
(GAZETE)
Çın çın eder
Haber sorar
(TELEFON)
Duygu, çağrışım ve izlenimlerin dizeler halinde dile getirildiği söz sanatıdır şiir. Hiçbir zaman kesin ve tam bir tanımına ulaşılamayan türlerden biridir ve çok genel olarak şiir, düzyazı dışında kalan bir anlatım biçimi olarak nitelendirilebilir. Ama şiiri düzyazıdan ayıran yegâne özelliği, dizeler halinde yazılması değildir. Diğer yazınsal türlerden farklı olarak şiirde çağrışım, imge, sezgi, duyular, duygular önemli bir yer tutar. Anlatım daha kapalı, söyleyiş daha müzikal ve etkili, duygular daha güçlü, algılar daha ön plandadır. Şiirde tanrısal bir yücelik, büyüleyici bir güzellik, çözülemez bir gizem, sözcükleri ve sesleri birbirinden ayrılamaz bir ezgi vardır.
SEVDAYA MI TUTULDUM
Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?
BİR İŞ VAR
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bir iş var bu işin içinde
Barış içinde olsun insanlar,
Barışı değerini bilsin,
Dünyaya örnek olsun insanlar.
Savaş,çatışma olmasın,
Askerler şehit olmasın,
Ana baba ağlamasın,
İnsanların kalbi kırılmasın.
Barışın değeri bilinsin,
Barış dolu insan sevilsin
Herkes barış içinde olsun,
Geleceğe mutluluklar doğsun...
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin
Ahmet Kutsi Tecer
Gözletme yolları gel deyi yazmış
Sivralan Köyü’nden bizim diyârdan
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış
Âşık Veysel