Cevap :
Atatürk ve Hayvan Sevgisi
Atamızı saygı ve özlemle andığımız bugün, kendisinin hayvan sevgisi ile ilgili bazı örnekleri yayınlamak istedik
Mustafa Kemal'in 1 Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde savaşırken ‘‘Alp’’ adında bir köpeğinin olduğu ve bu köpeğin onun yatak odasının kapısında beklediği ve Atatürk'ün izni olmadan hiç kimseyi içeri bırakmadığı anlatılır’’
‘‘Ulusal kurtuluş savaşımız sırasında ele geçirilen Yunan komutanlarından birisinin köpeği olan ‘‘Alber’’ adında bir köpeği daha vardır Beyaz-sarı renklerde bir av köpeği olan Alber'i çok seven Atatürk, onun ölümünden derin üzüntü duymuştur’’
‘‘Ancak Mustafa Kemal'in yaşamında en önemli hayvan, hiç şüphesiz ‘‘Foks’’ adındaki köpeğidir Seyyar fotoğrafçılık yapan Hasan Efendi adındaki birisinden 50 lira gibi abartılı ve yüksek fiyata satın aldığı Foks, aslında bir sokak köpeğidir Foks, Atatürk'ün en sevdiği hayvan olarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde her zaman el üzerinde tutulmuş, ona her zaman büyük özen gösterilmiştirAtatürk nerede, o oradaAtatürk'ün yatak odasında, karyolasının ayak ucunda kendisi için özel olarak diktirilen bir minderde yaşarmış En önemli görüşmelerinde bile hep onun yanında olurmuşAtatürk'ün Foks'a düşkünlüğünü bilen bazı kimseler, sofrada çok zaman onun bahsini açarlar, sadakatinden, büyüklüğünden dem vurup neslini üreterek memlekete yaymayı teklif ederlerdi Dalkavukluğuyla dikkati çekenler, Foks'un asil kandan geldiğini söyleyecek kadar ileri gidip 'Köpek değil, adeta insan İnsandan da akıllı' derlerdi"
‘‘Atatürk, Foks'un ne yiyip ne içtiğinden, ne zaman çiftleşeceğine kadar hemen her şeyiyle yakından ilgilenirdi Ama gün gelir, Foks'la yolları ayrılır Köşke ikinci bir köpek gelmesini kıskanan Foks, bir gün kendisini kaldırmak isteyen Atatürk'ün elini ısırırAncak (yaşamı boyunca hayvanların öldürülmesine karşı çıkan, başıboş kedi ve köpeklerin Hayvanseverler Derneği aracılığıyla sahip edinmelerini sağlayan) Gazi, Foks'un davranışına hiç sinirlenmemiş, eli pansuman edilirken şöyle demiştir:
- Fenalık yapmak için ısırmadı’’
‘‘Ama yakınları "Sahibini ısıran köpekten hayır gelmez" diyerek, ilaçla sonsuza dek uyutulması için Atatürk'e ısrar ederler İzin verdi mi vermedi mi bilinmez ama Foks o günlerde öldürülür
Foks'un ölümü Atatürk'ü adeta yıkar Günlerce yüzü gülmez olur Artık Foks'un konusu her açıldığında, gözleri acıyla dolar’’
‘‘Bu arada Atatürk Orman Çiftliği'nin veterinerleri, Foks'un ölüsünü gömmezler Herhalde Atatürk'ün köpeği olduğu için, derisini yüzüp içini doldurarak bir vitrine yerleştirirler Amaçları Atatürk'e bir sürpriz yapmaktır’’
‘‘Bir gün Atatürk'ün yolu çiftliğe düşer İçeri girip Foks'un doldurulmuş bedeni ve donuk gözleriyle karşılaşınca donakalır Gazi, gördüğü manzara karşısında çok ıstırap çekmiştir Bir ara öfkelenir gibi olur, ama veterinerlerin şaşkın bakışları arasında çiftliği terk ederFoks'un doldurulmuş cansız bedeni, ertesi gün hemen kaldırılır Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda muhafaza edilen Foks, Anıtkabir'de Genel Kurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen ve 26 Ağustos 2002'de Cumhurbaşkanı Sezer tarafından açılan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi'nde sergilenir Hâlâ orada’’
Ulu Önder Atatürk'ün hayatını, yaptıklarını ve başarılarını bir yazının veya bir kitapçığın satırları arasına sığdırmak mümkün değildir Olsa olsa O’nu yakından tanıyabilmek için, yaşantısından bazı kesitler alarak O’nu ve kişiliğini küçük bazı pencereler açarak izlemek yolunu seçebiliriz Bu bağlamda, Atatürk'ün kişiliğini yakalayabilmek için, anektodlar çok işimize yarayabilir Ancak, Atatürk'ü bir tüm olarak ele alıp, O’nu bütün heybeti ve haşmeti ile daima göz önünde bulundurmadıkça, bütününü bırakın ayrıntıları bile zor yakalayabiliriz Bakınız, O’nu yakından tanıyan ve hakkında ciltler dolusu kitap yazan bir edibimiz ne diyor!
(Falih Rıfkı Atay, 'Çankaya', 1968, s 13)
silmek zorundaydım