Cevap :
Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ün her alanda gerçekleştirdiği devrimlerinin içinde “dil devrimi” önemli bir yer tutmaktadır. Dilimizin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması ve geliştirilmesi için Türk Dil Kurumunu kurdu.
Atatürk, Türkçenin ulusal nitelik kazanmasını ulusal bağımsızlığın da bir gereği olarak görüyordu. Bunu şu sözlerinden anlayabiliriz:
“Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
Eğer bir ulusun dili yabancı dillerin etkisinde kalıyorsa, insanlar kendi dillerinin sözcük ve tamlamaları yerine yabancı dillerin sözcük ve tamlamalarını kullanıyorlarsa bu durum kültürel yozlaşmaya yol açar; o ulus başka kültürlerin egemenliği altına girer; dili, buna bağlı olarak da kültürü gelişemez.
Dilimizi Yabancı Dillerin Etkisinden Korumak İçin:
Türkçesi olan kavramların İngilizcesini kullanmamalıyız. Dilimizi iyi öğrenip güzel konuşmaya, bizden sonraki kuşaklara doğru bir biçimde aktarmaya çalışmalı, bu konuda bilinçli davranmalıyız.
Türkçeyi iyi bilmek ve doğru konuşmak yalnızca Türkçe Öğretmenleri’nin, edebiyatçıların işi değildir. Bu dili konuşan herkes bu sorumluluğu taşımalıdır.