Alarice
Cevaplandı

''Mescid-i Aksa ve Tarihçesi'' performans ödevi için güzel bi yazı lazım lütfen çok acill !

Cevap :

Mescid-i Aksa (Arapça: المسجد الأقصى), İslam dinine inananlarca kutsal mekânlardan biridir. Kudüs şehrinde bulunan Mescid-i Aksa'yı ilk inşa eden kişi Süleyman'dır. Mescid-i Süleyman olarak da bilinir.

Kur'an-ı Kerim'in Sebe suresinin 14. ayeti kerimesinin tefsiriyle ilgili olarak verilen bilgiler de buna delalet etmektedir. Bu ayet şöyle demektedir: "Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde, onun ölümünü, bastonunu yiyen ağaç kurdundan başka onlara gösteren olmadı. Böylece o yere yıkılınca, anlaşıldı ki cinler eğer gaybı biliyor olsalardı aşağılayıcı azabın içinde kalmazlardı." Ayetin tefsirinde şu bilgiler verilir: Süleyman, Mescid-i Aksa'nın inşasında cinlerden de yararlandı. Bu inşaat işinde insanların yapmaya güç yetiremeyecekleri zor işleri cinler yapıyorlardı. Ancak Süleyman bir gün mihrabında asasına dayanmış halde ibadet ederken öldü. Cinler onun ibadet ettiğini sanarak işlerini yapmaya devam ettiler. Sonuçta Süleyman'ın asasını içten güve yedi ve asa kırılınca onun cesedi de yere düştü. Böylece öldüğü anlaşıldı.

Mescid-i Aksa'nın İslâm'daki müstesna yerinin bir sebebi de Muhammed'in isrâ ve miraç mekânı olmasıdır. Allah, İsrâ suresinin birinci âyetinde Mescid-i Aksa'yı adıyla anarak şöyle der: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." Burada Mescid-i Aksa'dan"çevresini mübarek kıldığımız" şeklinde söz edilmektedir. Mescid-i Aksa'nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer Filistin topraklarıdır. Muhammed'in miraca yükseltildiği sırada Kudüs'te bugünkü şekliyle bir cami yoktur. Ancak Süleyman tarafından inşa edilmiş ve daha sonra yıkıma maruz kalıp yenilenmiş olan Mescid-i Aksa'nın kalıntıları vardı ve burası da Beyt-i Makdis olarak adlandırılırdı. Muhammed'in ziyaret ettiği mekân da burasıdır. Beyt-i Makdis ibaresi bazı tarihi kaynaklarda Kudüs şehri için de kullanılmıştır. Bazı tarihi kaynaklarda Kudüs'ün M. S. 70 yılında yıkıma uğratıldığı Beyt-i Makdis'in de bu olayda yıkıldığı ifade edilmektedir. Ancak bu mekân yine bir mabed olarak biliniyor ve Beyt-i Makdis'in kalıntıları da korunuyordu. Şu an yahudilerin "Ağlama Duvarı" Müslümanların ise "Burak Duvarı" olarak adlandırdıkları duvar eski mabedin bir kalıntısıdır. M.S. 638 yılında Ömer döneminde Kudüs fethedildikten sonra Beyt-i Makdis'in yerinde Mescid-i Aksa inşa edildi. Ömer'in burayı mabed ittihaz etmesi de o mekânın kudsiyet ve ehemmiyetinden ileri geliyordu. Mescid-i Aksa daha sonra Emevi halifelerinden Abdülmelik bin Mervan zamanında genişletildi. Mescid-i Aksa'nın hemen yakınında bulunan ve bugün Türkiye Müslümanları tarafından Mescid-i Aksa zannedilen sekiz köşeli Kubbetü's-Sahra adlı mabed de Abdülmelik bin Mervan tarafından inşa ettirilmiştir.

Hicret'in ikinci yılından sonra Kabe'nin kıble olarak kabul edilmesiyle, tüm Müslümanlar namazlarını Mescid-i Aksa yerine Kabe'ye dönerek kılmaya başlamışlardır.

Şimdilerde Mescid-i Aksa, eski Süleyman mabedinin güneyindeki camiye denilmektedir. Cami Haçlı Seferleri'nin başlamasıyla Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında birkaç kez el değiştirdikten sonra 1967 yılında İsrail'in işgaline girmiştir.

Mescidi Aksa'yı ilk inşa eden kişi Hz. Süleyman (a.s.)'dır.


Kur'an-ı Kerim'in Sebe suresinin 14. ayeti kerimesinin tefsiriyle ilgili olarak verilen bilgiler de buna delalet etmektedir.

 

(ALINTIDIR)