bir zamanlar her ayın en sıcak gününde gezi bağlarında dolaşan bir kral vardı kral orada krallığın vermiş olduğu stres ve kasvetten uzaklaşır kral olduğu için yapamadığı şeyleri hayal eder bazende balık tutar ve evsizlere yardım ederdi bir gün kral başka bir genç bir kral tarafından sarayına davet edildi kral her zamanki gibi daveti red etmek üzereydi fakat içinden bir ses bu davete hayır dememesini söylüyordu kral daveti kabul etti ve gitmek için hazırlanmaya başladı yanına hediye olarak altın kaplama bir asa götürdü kral ve adamları saraya ulaşmıştı ki gittiği sarayda her şeyin harika göründüğünü herkesin mutlu göründüğünü gördü kral genç kralın yanına gitmek istedi ve orada balık satan bir adama kralın nerede olduğunu sordu balıkcı adama gülerek ve tiye alarak cevaplar veriyordu kral bu duruma sinirlendiğini sandı fakat sonradan balıkçıyla daha fazla konuşmak istiyordu kral balıkcıya her zaman senin gibi olmak isterdim insanlarla yakın olmak bu kadar gergin olmamak insanlara şaka yapıp eğlenmek isterdim dedi fakat çocukluğumdan beri bu kasvetin aslında bir asaet göstergesi olduğu öğretildi bana dedi balıkcıyla uzun bir muhabbetten sonra saat epey geç olmuştu artık genç kralın yanına gitmesi gerekiyordu fakat balıkcıyla konuşmak onu rahatlatmıştı sonra balıkcı ilerleyen muhabbetin ve samimiyetle ona ülkesinin kralı olduğunu söyledi ve krala aslında krallığın ne demek olduğunu ve istediklerinin başkalarının söylediklerinden daha önemli olduğu gerçeğini kabul ettirdi ve o sabah kral ülkesine daha huzurlu ve kendinden emin bir şekilde döndü .
umarım beğenirsin bazı hatalar olabilir elimden bu kadar geldi
