Cevaplandı

Arkadaşlar bana aynı konuyla ilgili hem açıklayıcı hemde sanatsal betimleme örneği bulabilir misiniz ? çok acil.

Cevap :

Bu metinlerde amaç okuyucuya bilgi vermektir. Genelde öğretici (didaktik) metinlerde bu anlatım türü kullanılır. Onun için makale,eleştiri gibi yazılarda, tarih, coğrafya gibi ders kitaplarında bu teknik kullanılır. Yazar, okuyucunun bilmediğini düşündüğü bilgileri okuyucuya aktarır. Onu bilgilendirir. Yazarda, bu bilgileri ben biliyorum, okuyucu bilmiyor, anlatayım da öğrensin anlayışı vardır.

 

Klasik paragraflarda yani giriş, gelişme, sonuç cümlelerini içeren paragraflarda bu yönteme başvurulur.

Önce giriş cümlesiyle konu ve bakış açısı verilir, sonra gelişme cümleleriyle yardımcı düşünceler aktarılır ve ana düşünce belirtilir. Paragraflarda ana düşünce genellikle sonda bulunur ilkesine uygun bir anlatım yöntemidir.

Örnek: Teknik, bilimin kristalize olmuş halidir. Yani bilimin araç-gereç ve makineye dönüşmüş halidir. İnsanoğlu onun sayesinde ilkçağların karanlığından sıyrılmıştır. Kendine daha çok zaman ayırıp kültürel yönden olgunlaşmıştır. Birbirini sevmeyi, barış içinde bir arada yasamayı öğrenmiştir.

Bu paragrafın ilk iki cümlesi tanım cümlesidir. Diğerleri açıklama cümleleridir. 

Konu: Tekniğin ne olduğu ve insana neler sağladığı

Yard. düşünce: Tekniğin insana zaman kazandırması, kültürel olgunlaşmayı sağlaması

Ana düşünce: Teknik insana birbirini sevmeyi ve barış içinde bir arada yaşamayı öğretmiştir.

Örnek: Divan edebiyatı Arap ve Fars edebiyatının Türk edebiyatındaki uzantısıdır.  Hem içerik hem de biçim yönünden tam bir taklittir Divan edebiyatı. İşlenen konulara doğru düzgün bir konu eklenmemiştir. Biçim için de geçerlidir bu. Divan şairi, bu açmazdan kurtulmak için söz oyunlarına başvurmuştur. Bu nedenle Divan edebiyatı bir marifet gösterme edebiyatıdır.

Bu paragrafın konusu ilk cümlede, ana düşüncesi son cümlede bulunmaktadır. Diğerleri yardımcı düşünceleri veren cümlelerdir.

Konu: Divan edebiyatının özellikleri

Yard. düşünce: Divan edebiyatının içerik ve biçim yönünden Arap ve Fars edebiyatlarının tekrarı olduğu

Ana düşünce: Bir taklit olan Divan edebiyatının tek özgün yanı söz sanatlarına sahip olmasıdır.

Birinci cümlede konu, son cümlede ana düşünce verilmiştir.

Örnek: Öykü, boyutu ne olursa olsun, doğaya ve insana özgün bir bakış, özgün bir eleştiridir. Yaşamımıza yeni anlamlar, yöntemler, yorumlar getiren bir yazın sanatıdır. İster içten ister dıştan anlatsın; ister bir kişiyi, ister bir toplum kesitini anlatsın bir öykünün özentisiz, yalın, acık, gerçek, inandırıcı, kısa, vurgulayıcı ve çarpıcı nitelikte olması gerekir.

Birinci cümle konuyu, son cümle ana düşünceyi vermektedir.

Bu açıklama paragrafında da tanımlama dışında başka bir anlatım yöntemi kullanılmamıştır.

Konu: Bir öykünün tanımı ve önemli özellikleri

Yard. düşünce: Öykünün yaşama yeni anlamlar, yöntem ve yorumlar getirmesi.

Ana düşünce: Ne anlatılırsa anlatılsın özentisiz... çarpıcı bir nitelikte olması gerekir.

Örnek: Çocukluğum ve ilk geçliğim, haber saatleri dışında çok az açılan büyük bir radyodan başka lüksü olmayan ahşap bir evde geçti. Oturma odamızda duvarların tek süsü de babamın her yıl aralık ayı başlarında alıp getirdiği takvimlerdi. Üzerindeki resmi en ince ayrıntısına kadar ezberlediğimiz eski takvimin yerine yenisinin asılmasını büyük bir heyecanla beklerdik. Takvim yapraklarını koparmak babamın işiydi ve bunu son derece ciddiyetle yapardı. Takvimler bizim dünyaya açılan pencerelerimizdi.

Görüldüğü gibi bu parçada yazar bizim bilmediğimiz çocukluk anılarından söz ediyor. Daha açık bir ifadeyle yazar bu yazıyı, benim çocukluğumu okuyucu bilmiyor anlatayım da öğrensin diye düşünerek yazmıştır. Yani açıklama tekniğini kullanmıştır.

Örnek: Yazar olarak amacımın biri elbet yaşama tanıklık etmektir. Yaşanan değişimi yansıtmak. Ama bu kadar değil. Sonuç çıkarırım. Bunu serperim satırların katmanları arasına. Yazınsal yazıda birden çok katman bulunur. Resimde müzikte de öyle değil mi? Okur bu katmanlar arasına döşeneni bulur, onlardan, yararlanır. Yazarlığım görevci bir anlayışa yaslanır. Isıtarak, kavratarak, kabul ettirerek okurumu etkilemek isterim. Baştaki amacım etkilemektir diyebilirim.

Yazarın açıklamak istediği şey yazarlıktaki amacıdır. Yazı yazmaktaki amacının ne olduğunu açıklıyor. Parçayı, yazarın aşağıdaki yazıyı yazmaktaki amacına dikkat ederek okuyalım.

Örnek: Deneme sözcüğünü yeni bir edebiyat türüne ilk defa ad olarak koyan Montaigne olmuştur. Montaigne'in türlü konular üzerindeki düşünceleri gözden geçirilirse bu düşünceleri hiçbir plana uymadan hiçbir şeyi kanıtlamaya çalışmadan, sırf düşünmekten zevk aldığı bu zevki bize tattırmak istediği için yazdığı anlaşılır. Onun denemelerinin konusu bütün hayattır, hayat tecrübeleridir. Bu tecrübeler insan ruhu üzerine eğilen, gördüğünü tatlı bir dille delilsiz ispatsız anlatan görgülü bir adamın hayatından derlenmiştir.

Okuduğunuz parçada yazar, deneme türü üzerine bize bilgiler vermeye çalışıyor. Yazarın tavrı, bunları ben biliyorum ama okuyucu bilmiyor, öyleyse okuyucuyu bilgilendireyimdir. Demek parçada açıklama tekniği kullanılmış.

Örnek: Halide Edip Adıvar'ın Bütün Eserleri serisinin ilki olarak yayımlanan Mor Salkımlı Ev, yazarın çocukluk günlerinden 1918'e kadar olan hatıralarıdır. Bir roman üslubuyla kaleme alınan eser, edebiyat meraklılarına olduğu kadar yakın dönem Türk tarihiyle ilgilenen okuyuculara da hitap ediyor. Yeni İstanbul Gazetesi'ndeki yayımı ve hatıralarının İngilizce baskısı ile karşılaştırılarak hazırlanan Mor Salkımlı Ev, yazarın özgün anlatımı ve sadeleştirilmemiş orijinal diliyle ve günümüz genç okuru da düşünülerek notlar ve açıklamalarla sunuluyor.

 

 

 

  #2 (permalink) Kullanıcı Profili *NiSaN* Kurmay Başkan Kullanıcı Bilgileri Üyelik tarihi: Temmuz-2009 Üye No : 619 Mesajlar: 1.112 Konuları: 955 İstatistikleriSeviye: 29 []
Aktiflik: 70 / 706 
Güç: 370 / 7066
Deneyim: 26% 
İtibar Puanları İtibar Puanı : 164384 İtibar Derecesi :  TeşekkürleriTeşekkür Etmiş : 60 Teşekkür Almış : 656 Tuttuğu Takım
 Cevap: Sanatsal betimleme örneği paylaşabılır mısınız Sanatsal – izlenimsel betimleme
2. Amaçları Bakımından Betimleme Türleri
Açıklayıcı – teknik betimleme
Sanatsal – izlenimsel betimleme
Örnek 1:
Gökyüzünün açık güneşli olduğu bir ilkbahar günüydü. Öğleden sonra saat tam beşe çeyrek kalaarabamla Guercina’nın Pazar yerine geldim. Alan insan kaynıyordu. Birden çanlar çalmayasirenler ötmeye başladı. İlk kez gökten düşen bir bombayı sonra bunun ardından on sekiz tane kadar olduğunu sayabildiğim savaş uçaklarını gördüm. Bombaların patlaması anlatılamaz bir panik yarattı. Ben beş milis askeriyle birlikte küçük bir tahta köprünün altına saklandım. Oldukça iyi gizlendiğimiz yerden meydanda olup bitenleri kadınların erkeklerin çocukların ve hatta hayvanların nasıl bir şaşkınlık ve korku içinde kaçıştıklarını dehşetle görebiliyorduk…
Bu parçada yazar birdenbire karşısına çıkan savaş ortamını; bu ortamda insanların nasıl davrandıklarını betimliyor.
Örnek 2: 
Sarı yağmur incecik ışığın üstüne yağan başka bir ışık gibi iniyordu. Yerler ince yağmuru buradan alıp hızla az öteye döküveriyordu. Kuşlar boyunlarını içlerine çekmişler tüyleri domur domur dallarda kıpırtısız duruyor. Yağmurun içinden mor bir kelebek seli geçti. İleride akar çayın kıyısında bir çıvgına tutulup bir hayat çalısının üstünde kasırgalandı hayat çalısı mosmor oldutepeden tırnağa; bir süre karmakarışık iç içe uğunarak salkım saçak toparlanıp dağılarak orada savruldu. Sonra mor toparlak sarının ışıltısında eridi dağıldı usul usul yitip gitti.
Bu parçada doğadaki olaylar bir devinim içinde verilirken varlıklar çeşitli özellikleriyle çoğunlukla görme duyusuna seslenen bir biçimde gözler önünde canlandırılmıştır.

a) İzlenimsel Betimleme

Duyguların öznelliğin ağır bastığı betimleme türüdür. Anlatılanlar kişiye göre değişen nitelikler ve ayrın*tılardır. "Sınıfın insanın içini karartan bir havası vardı." cümlesinde kişiden kişiye değişen bir yargı söz konusudur. Aynı sınıfı bir başkası farklı biçimde algılayabilir. Yukarıda S. Ali'den alınan parça da bir izlenimsel betimleme örneğidir.

Edebi yazılardaki betimlemeler genellikle izlenimsel betimleme örneğidir. Çünkü yazar gördüklerini du= ygu*larına bağlı olarak anlatır anlatıma duygularını da katar.

Aşağıdaki paragrafı okuyalım:

"Yeşil yumuşak çimenlerin üzerine oturmuş göz*lerinden birbiri ardı sıra yuvarlanan gözyaşları arasından bana bakıyor. Oturduğu yerdeki çimen*lerin sarı yeşil parıltısı gözlerimi kamaştırdı. Gerideki bahçe duvarını gözden saklayan mor ley*laklardan etrafa hafif serin bir koku yayılıyordu." (Tektaş AĞAOĞLU)

Yazar karşısındaki kişiyi ve oturduğu yeri kendi bakış açısı ile anlatıyor. Bu paragraf duyguların ön plana çık*tığı bir öznel betimleme örneğidir. .

ÖRNEK SORU:

Kenar mahalleler... Birbirine geçmiş yaslanmış tahta evler... Kiminin kaplamaları biraz daha kararmış kiminin balkonu biraz daha öne eğilmiş kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum.

Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangi*sine bir örnektir?

A) Betimleme (tasvir) B) Tartışma
C) Açıklama D) Öyküleme (hikâye etme)
E) Örnekleme(1987/ÖYS)

ÇÖZÜM:Yazar bu kısa parçada kendisine yakın bulduğu kenar semtlerin evlerini tasvir ediyor. Evler için "çömelmiş" demesi evlerin hasta olduğunu söylemesi duyguların etkisiyle söylenen ayrıntılardır. Kısacası bu kısa para*graf güzel bir öznel (izlenimsel) betimleme örneğidir.(Cevap A)

b) Açıklayıcı Betimleme

Yazarın anlatıma duygularını katmadan gözlemlerini nesnel biçimde anlattığı betimleme türüdür. Açıklayıcı betimlemenin örneği olan yazılarda yazar alabildiğine nesnel davranır gözlemlerini anlatırken kendinden bir şeyler katmamaya özen gösterir.

Aşağıdaki paragrafı gözden geçirelim:

"Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler merkezinde hükümet konağının bulunduğu mey*dana çıkıyordu. Hükümet konağı en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşısındahükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye binası yer alıyordu. Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine bitişikti. Parkın içinde yaz - kış yeşilliğini koruyan elliye yakın büyük çam ağacı vardı. İlçede*ki iki bankanın reklam amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların altında duruyordu..."

Bu parçada öznel olarak nitelendirilecek hiçbir ayrıntı yok. Anlatımda kesin objektif bilgilere yer verilmiş. Anlatılanların kişiye göre değişen bir yanı yok.