Cevap :
Sav, İslamiyet öncesi türk edebiyatında atasözünün karşılığıdır
sagular da savlar gibi eski Türklerin yaşam biçimlerinden doğan sözlü ürünlerdir. Eski Türklerde sevilen, sayılan bir kişinin ölümünden sonra düzenlenen cenaze törenine "yuğ töreni", bu törenlerde söylenen şiirlere "sagu" adı verilirdi.
gazel Divan Edebiyatı nazım şekillerindendir. Kelime olarak kadınlarla âşıkâne sohbet etmek, konuşmak anlamına gelir. Terimolarak aşk, şarap, tabiat ve kadın konularını işleyen şiirlere denir. Kendi başına bir nazım şekli olarak, İran ve Türk Edebiyatı'nda ortaya çıkan gazel, beyitler halinde yazılır ve beyit sayısı beş ile onbeş arasında değişir.
güzelleme Koşmanın güzelliği anlatan türüne denir
ağıt, genellikle bir ölüm'ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü'südür
MERSİYE: Ölen birinin ardından duyulan üzüntüyü dile getirmek amacıyla kaleme alınan şiirlerdir. Mersiyeyi yazan, ölen kimsenin ahlaki güzelliklerini, yaptığı iyilikleri dile getirir. Dünyanın geçiciliği, kadere rıza gösterilmesi gibi konuları ele alır.
Mersiyelerde genellikle şu bölümler vardır:
Girizgâh: Feleğe sitem, dünyanın geçiciliğinden söz edilir.
Yas: Sevilen kişinin ölümünden duyulan üzüntü dile getirilir.
Methiye: Ölen kişinin özellikleri ve yaptıkları, övgü dolu sözlerle, mübalağalı bir şekilde anlatılır.
Olay tasviri: Ölümün nasıl gerçekleştiği detaylı ve dramatik bir şekilde anlatılır.
Dua ve temenniler: Ölenin makamının cennet olması için dua, geride kalanlara uzun ve sıhhatli bir ömür temenni edilir. Padişahlara yazılan mersiyelerde buna ek olarak yeni padişaha övgülerde bulunan mersiyeler de vardır.