Cevap :
Suyun Tanımı
Su hidrojen ve oksijenden meydana gelen kararlı bir moleküldür.
H2+1/2O2 ---> H2O + 58Kcal/mol
Suların niteliğini çözünmüş maddeler, askıda katı maddeler, organik maddeler, tat ve koku veren maddeler, fenoller ve bakteri varlığı belirler.
Su, kimyasal olarak hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşan; sıvı, katı ve gaz halde bulunabilen bir maddedir. Yaşamın kaynağı olan su; bitkilerde, hayvanlarda, insanlarda tüm canlı organizmalardaki temel girdidir. İnsanların içmeleri gereken su miktarı, vücut ağırlığına ve aktivitelerine göre değişmekle birlikte, günde 2-3 Lt civarındadır.
Dünya üzerinde bulunan tatlı su miktarı 1,4 milyar km³' tür. Bu miktarın ancak % 8,5 'i kullanılabilmektedir. Dünya nüfusunun 6 milyarı aştığını düşünecek olursak, 21. y.y. 'da su savaşları tahminlerini pek de yabana atmamak gerekmektedir. Zaten günümüz insanı suyun değerini daha iyi açıklayabilmek için ona "Mavi Altın" adını takmıştır.
Yüzyıl başındaki dünya nüfusu 1,6 milyar iken 20. yüzyıl sonunda bu rakamın 6 milyara ulaşması, su tüketimini doğal olarak artırmış olsa da su tüketim artısının bir diğer nedeni de sanayileşmiş ülkelerde kişi başına düşen su tüketiminin artmış olmasıdır. Su tüketiminde en yüksek rakama sahip olan ülke ABD'dir. Günlük kişi başına 700 litre su tüketimi ile bu rakam bir Senegallinin su tüketiminin 24 katıdır.
Tatlı su kullanımı esas olarak 3 alanda olmaktadır. Tarım, endüstri, gıda sektörü ve konutlar 20. yüzyılın başında % 90,5 olan tarımda su kullanımının payı günümüzde % 69'a inmiştir. Ancak halen azgelişmiş ülkelerde tarım sektörünün ağırlıkta olmasından dolayı bu ülkelerde tarımda kullanılan su Afganistan, Sudan gibi sıcak ve kurak ülkelerde olduğu gibi % 90'a çıkabilmektedir. Günümüzde endüstri ve enerji sektörü suyun % 23'ünü; gıda ve konutlar da % 8'ini kullanmaktadır.
Dünya sağlık teşkilatının (WHO) verilerine göre 3. dünya ülkelerindeki hastalıkların % 80'i sağlıksız ve yetersiz su kullanımından kaynaklanmaktadır. (malarya, tifo, kolera, dizanteri) yılda iki milyar insan bu hastalıklardan birisine yakalanmakta ve 5 milyon yetişkin insan bunun sonucu hayatını kaybetmektedir. (WHO 1992 Dünyamız ve Sağlığımız Raporu)
Ayrıca su ile bağlantılı hastalıklardan dolayı 5 yaşın altında 14 milyon çocuk her yıl yaşamını kaybetmektedir. Oysaki aynı kaynağa göre kişi başına yıllık 5 franklık bir harcama ile bu suyun neden olduğu hastalıkların önüne geçilebilir ve ölümler önlenebilir.
1995 yılı Dünya Bankası'nın raporuna göre dünya nüfusunun % 22'sinin evinde hala içme suyu mevcut değil. Bir kaç ülke özelinde göz atacak olursak Kamboçya %13, Çad' da % 24, Orta Afrika % 18, Gine, Madagaskar % 29, Angola ve Mozambik %32, Küba % 90, Türkiye %92, ABD % 90, İran'da % 91 evde içme suyu bulunurken Irak' da bu rakam %56, Suriye de %71'dir. Fransa, İsviçre, Finlandiya, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde evlerin tamamında % 100 içme suyu vardır.
Su Döngüsü:
Bugün kullandığımız suyun milyonlarca yıldır dünyada bulunduğu ve miktarının çok fazla değişmediği doğrudur. Dünyada su hareket eder, formu değişir, bitkiler ve hayvanlar tarafından kullanılır, fakat gerçekte asla yok olmaz. Buna Hidrolojik Döngü (Su Döngüsü) denir.
Su döngüsünü oluşturan basamaklar:
Yoğunlaşma,
Yağış,
Toprağa geçiş ve yeraltı sularının oluşumu,
Yüzeysel akıntı ve yüzey suları ile yeraltı sularının oluşumu,