Cevap :
Atabeylik Sistemi
İslamiyet’ten önceki Türk devletlerinde uygulanan atabeylik sistemi, İslamiyet’ten sonra kurulan Türk devletlerinde de devam ettirilmiştir. Selçuklu şehzadelerini eğiten, iyi bir yönetici ve komutan olarak yetişmesini sağlayan bilgili, tecrübeli görevlilere “Atabey” denilmiştir. Atabeyler, bir yere yönetici tayin edilen şehzadelerin yanında gönderilerek şehzadelere danışmanlık yaparlardı. Bu sistemle şehzadelerin iyi bir devlet adamı olarak yetişmeleri sağlanmıştır.
Şehzadelerin yanında önemli bir etkinliğe sahip olan atabeyler, merkezi otoritenin zayıfladığı dönemlerde bağımsızlıklarını ilan ederek devletin parçalanmasına neden olmuşlardır. Büyük Selçuklu Devleti’nin zayıflaması üzerine Azerbaycan’da İldenizoğulları, Musul ve Halep’te Zengiler, Şam’da Böriler, İran’da Salgurlular gibi atabeylikler ortaya çıkmıştır.
İkta Sistemi
Büyük Selçuklu Devleti’nde ikta sistemi vezir Nizam’ül Mülk tarafından uygulanmaya konmuştur. Gelirleri hizmet ve mal karşılığı olarak komutanlara, askerlere ve devlet memurlarına verilen topraklara ikta denir. İkta verilen kişilerin görev sürelerinin dolması üzerine iktaları da ellerinden alınırdı. İkta sisteminin uygulanmasıyla,
- Toprak gelirleriyle memurların ve komutanların maaşları karşılanmış, iktalarda savaşa hazır asker yetiştirilmiştir.
- Üretim kontrol altına alınarak arttırılmıştır.
- Taşrada devlet otoritesi sağlanmıştır.
A-DİNÎ MİMARÎ
Bu gruptaki mimarî eserler şunlardır: camiler,mescitler,medreseler,türbe ve kümbetler,külliyeler,tekke ve zaviyeler.
CAMİLER
Anadolu Türklerinin yaptığı ilk mimarî eserler,camiler olmuştur. Değişik planlarda yapılan camilerin çoğu çok sütunludur. Ana malzeme olarak taş ve tuğlaların kullanıldığı camiler yanında,ağaç direkler üzerine yapılmış ahşap camiler de vardır. Bunlar,zengin ahşap işlemeciliğinin görüldüğü önemli yapılardır. Bunların içinde en önemlileri:
MESCİTLER
Mescit,minberi olmayan küçük camilerdir. Tek kubbeli olan Selçuklu mescitlerinin yanında düz çatılı olan mescitler de vardır. Erdemşah Mescidi,Küçük Karatay Mescidi,Taş Mescit ve Sırçalı Mescit Konya’da bulunan örnek yapılardır. Bunun dışında,Akşehir’de Güdük Minareli Mescit,Harput’ta Alaca Mescit ve Çankırı’da Taş Mescit önemi yapılardan dır.
Medreseler:Türk-İslâm devletlerinde bilim ve düşünce hayatının merkezi medreseler olmuştur. Medreseler Anadolu Selçuklu ve beylikler döneminin en önemli eğitim ve öğretim kurumlarıydı. Anadolu’da şehirlerin gelişmesine paralele olarak medreseler çoğalmaya başlamıştır. Bu nedenle ilk medreseler, Anadolu’yu bayındır hale getirmeye başlayan ilk Türk beylikleri döneminde görülür. Danişmentliler tarafından yaptırılan Tokat ve Niksar’daki Yağıbasan Medreseleri, bilinen ilk medreselerdir.
Günümüze kadar ulaşan Selçuklu medreseleri şunlardır: Sırçalı Medrese,Gök Medrese, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Konya’da Karatay Medresesi,İnce Minareli Medrese, Sivas’ta Gök Medrese, Şifaiye, Buruciye, Kırşehir’de Caca Bey Medresesi, Kayseri’de Hunat Hatun Medresesi.
Beylikler dönemine ait medreseler ise şunlardır: Eğirdir’de Dündar bey Medresesi, Niğde’de Ak Medresesi, Karaman’da Hatuniye Medresesi ve Kastamonu’da Köşk Medresesi.
TÜRBE VE KÜMBETLER
Türbe ve kümbetler,Anadolu’da dinî mimarinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteren önemli anıt mezarlardır. Bunlardan,dört duvarının üzeri kubbe ile örtülenlerine türbe;silindirik,çokgen gövdeli,konik veya piramit çatılı olanlarına da kümbet denir. Esasını Türkmen çadırlarından alan kümbetler Anadolu’da geliştirilerek,değişik tarzdaki örneklerini meydana getirdiler.
XII. ve XIII. Yüzyılllrda Danişmentli,Mengücekli,Artuklu ve Anadolu Selçuklu hakimiyeti alanlarında bu yapıları çok miktarda görmek mümkündür. En önemlileri arasında Divriği’deki Sittemelik,Erzurum’daki Emir Saltuk,Kayseri’deki Melik Danişment Gazi,Erzincan Tercan’daki Mama hatun Kümbetleri sayılabilir. Bunların dışında Konya’da II.Kılıçarslan Kümbeti,Kayseri’de Döner Kümbet,Kırşehir’de Caca Bey Kümbeti,Ahlat’ta Ulu Kümbet,Niğde’de Hüdavend Hatun Kümbeti,Anadolu Selçukluları dönemine ait kümbetler arasında sayılabilir.
KÖŞKLER VE SARAYLAR
Sivil mimarinin sanat yönünden en değerli örneklerinin başında,köşk ve saraylar gelir. Anadolu Selçukluları ve beylikler dönemine ait köşk ve saraylardan pek çoğu günümüze kadar gelememişlerdir.
Kubadiye(I.Alaeddin Keykubât’ın Kayseri yakınında)
Kubâdâbâd (Beyşehir Gölü’nün güneybatı kıyısındaki yazlık saray)
Alaiye Sarayı(kışlık olan bu saraydan sadece yazılı belgelerdeki tasvirleri günümüze kadar gelebilmiştir.)
Haydar Bey Köşkü(Kayseri yakınındaki Argıncık’ta),
Hızır İlyas Köşkü(Erkilet tepesinde)
KERVANSARAYLAR (HANLAR)
Anadolu Selçukluları, ticarette can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla işlek yollar üzerinde kervansaray zincirleri oluşturmuşlardır. Yol boyunca kervanların konaklamaları için yapılan bu eserlerin gerek yapı tekniği gerekse gördüğü hizmet bakımından dünyada bir benzeri bulunmamaktadır. Son derece büyük ve sağlam olan bu yapılarda yolcuların her türlü ihtiyaçları düşünülmüştür. Ticaret kervanları buralarda misafir edilir, üç gün boyunca ücretsiz yemek verilirdi. Kervansaraylarda her milletten ve dinden insanlar ağırlanırdı. Kervansarayların sultanlar tarafından yaptırılanlarına “Sultan Hanı” denirdi.
Alay Han (Aksaray-Kayseri yolu üzerinde yapılan bu kervansaray ;Anadolu’da yapılan ilk kervansaray olup II.Kılıçarslan döneminde tamamlanmıştır)
. :) İnşallah sorunun cevabı budur :)