Cevap :
GENETİK MÜHENDİSLİĞİ
Küresel bilim, gezegenin biyolojik kaynakları üzerinde eşi görülmemiş bir egemenlik kuruyor.İnsanoğlunun yaşama ve çalışma biçimini temelden değiştiren sanayi çağının sonuna yaklaşıyoruz. Sanayi çağı, doğadan kolayca elde edilmiş, bol ve ucuz enerjiyle yürütülen bir çağdı. İnsanoğlu, bunun faturasını bugün ödemeye başlamıştır. Geldiğimiz noktada, sanayi çağının sonuçları, değil uygarlığı, insanlığı yok edecek gelişmelere gebe..
İnsanlık, dünya tarihindeki önemli bir değişikliğin sancıları içinde. Yeni bir çağa geçişin ortasındayız. İçinde bulunduğumuz yüzyıl; aç bir dünyayı beslemek için; genetiği düzenlenmiş bitki ve hayvanlar üreterek ticarete sunmayı, güya daha sağlıklı bebekler dünyaya getirmeyi, insanca acıları yok etmeyi ve insan ömrünü uzatmayı vaat ediyor. 21. yüzyılın yeni teknolojisi, demir ve metale bağlı gri teknolojiler değildir. Aksine canlıların genom bilgisine dayanılarak oluşturulan model organizmaların, birer fabrika olarak kullanıldığı yeşil teknolojilerdir.
YENİ GENETİK TEKNOLOJİ
Yeni genetik teknoloji, bir taraftan yaşamı yönlendirirken, diğer taraftan yaşamı, kimyasal maddeye indirgeyerek; doğal sınırları aşan genetik materyaller oluşturmayı amaçlıyor. Bu, baştanbaşa yeni biyolojik işlem, hem doğa anlayışını, hem de insanın doğayla ilişkisini değiştiriyor. Genetik mühendisleri, organizma ve canlılara, bir kimyacı ve mühendis gözüyle bakıyor ve maalesef gerekli saygıyı göstermiyor.
Küresel bilim, gezegenin biyolojik kaynakları üzerinde eşi görülmemiş bir egemenlik kuruyor. Tarımdan, tıbba kadar sıralanan yaşam-bilim alanları, oluşan biyoteknoloji pazarında, dev yaşam şirketleri şemsiyesi altında birleşiyor. Genetik olarak tasarlanmış dokuları ve onları değiştirmekte kullanılan yöntemlerin patentlerini elde etmek, büyük bir ticari pazar oluşturuyor.
Fare embriyosuna DNA enjekte ediliyor.Bugün Avrupa ve Amerika'da, yüzlerce yaşam mühendisliği firması (Amgen, Organogenesis, Gen-zyme, Colgene, Mycogen, Myriod vb…), kimi sanayi uzmanlarının 2. büyük teknoloji devrimi saydığı bu olay için uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Dünya'nın önde gelen uluslararası şirketleri de, bu genetik araştırmalara fonlar ayırmaktadır. Bu şirketlerden bazıları; Dupont, Novartis, Upjohn, Monsento, Elilily, Rohm-Hoos ve Down Chemical'dır.
Hepsi de, yeni genetik ürünler ve pazardan pay almak için, çılgınca bir saldırı içinde ve insanlığa bu ürünlerini sunmaya hazırlanıyor. Yalnızca ABD'de, şimdiden yıllık toplam geliri milyarlarca dolar olan, çok sayıda biyoteknoloji şirketi ve binlerce çalışanı var.
Genetik bilim, beraberinde "yeni bir ticaret anlayışı", "yeni toplum bilim", "yeni evren bilim", "yeni kültürel akımlar" ve "yeni tanrı insan" anlayışı getirerek, dünyayı tekrar inşa etmeye hazırlanıyor. Bu bilimsel anlayış, yaşamı yeniden tanımlıyor ve varoluşun gerçek anlamıyla oynuyor. İşte genetik mühendislerinin sloganlarından bazıları:
"Gezegenimiz, tüm sunduklarıyla gerçek bir cennet", "Hayatımızı cennete çevirmek için gereken bilgiye de, güce de sahibiz", "Artık bunun farkında olma ve uygulama zamanı".
Genetik mühendisleri tarafından genleri değiştirilmiş ve hayvanlara özel olan "ışıma"yı sağlayan bir tütün bitkisi.GENETİK MÜHENDİSLİĞİ NEDİR?
Genetik mühendisliği ya da diğer adıyla "DNA teknolojisi", farklı organizmalardaki genleri, izole etmek, değiştirmek, çaprazlamak ve rekombine(yeniden birleştirme) için kullanılan teknikler kümesidir. Bu şekilde, farklı canlıların, doğada asla çiftleşmeyecek olan türlerin arasında, gen transferine olanak sağlamaktadır. Yatay gen transferinin çalışma alanı bütün biyosferdir. Bir balık geni, domatese; insan genleri bir koyuna, domuza ya da tüm memelilerin bağırsaklarında yaşayan Escherichia coli bakterisine transfer edilebilir. Bu teknoloji ile genlerin ya da gen yapılarının, doğada bulunmayan yeni kombinasyonları oluşturulur. Gen yapılarının kopyaları çoğaltılarak, bunlar normalde kabul edilmeyecekleri hücrelere taşınır.