Cevap :
DOĞRUMU PEK EMİN DEİLİM AMA BUNU BULDUM
Öncelikle zekât, kelime manasından da hareketle bir temizlenmenin adıdır. Zekât veren, bir yönden malını kirlerinden arındırmakta diğer yönden de günahlarının affına vesile olacak bir yola girmiş olmaktadır. Zekâtı emrederken Allah (c.c.), 'Onların mallarından, kendilerini temizleyecek ve yüceltecek bir sadaka al' buyurarak bu noktalara dikkat çekerken, Peygamber Efendimiz de, 'Allah zekâtı, geride kalan mallarımızı temizlemek için farz kıldı.' diyerek aynı noktanın altını çizmektedir. Bu sebepledir ki Allah Rasûlü, kendi zatı ve yakın akrabalarına zekât ve sadaka almayı yasaklamıştır. Çünkü aynı zamanda zekât, günahların ortadan kalkması için bir sebep ve kefarettir. Diğer iyilik türleri ve ibadetler yanında zekâtı da sayan Yüce Mevla, bütün bunları, günahların affına birer vesile ve insanı cennete ulaştıracak unsurlar olarak anlatmaktadır.
Bir başka açıdan bakıldığında zekâtı verilen mal, dinin şiddetle karşı çıktığı 'kenz/stok' olmaktan kurtulmakta ve meşruiyet kazanmaktadır. Zekâtı verilmeden stok yapılan mal sahibinin ahirette karşılaşacağı azab şekillerini ifade eden ayet ve hadisler, böyle davranan bir mü'minin karşılaşacağı olumsuzlukları net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Zekât, Allah'ın verdiği malı yine O'nun için ve O'nun istediği yere vermekle, kulu Allah'a yaklaştırmakta ve böylelikle O'nun rızasını kazanmaya vesile olmaktadır. Böyle bir hareket, rahmet kapılarının açılmasına sebep olur ve neticede eldeki mal, görünürde eksiliyor gibi gelse de aslında ilâhî bir bereketle kıymet kazanır. Zira, Rahman'ın kullarına merhametle muamele, rahmet kapılarının açılması için en büyük vesiledir. Birkaç yerinde Kur'ân, faizin malı küçülttüğünü anlatırken aksine zekât ve sadakanın ona bereket kattığını ve artışına sebep olduğunu vurgula¬makta, Peygamber Efendimiz de, 'Sadaka (Zekât), maldan hiçbir şey eksiltmez.' diyerek aynı noktaya dikkat çekmektedir. Yine, 'İnfak et ki, infaka mazhar olasın' şeklinde işin gerçek yönünü ortaya koyan Allah Rasûlü (aleyhissalatu vesselâm)'in şu sözleri oldukça dikkat çekicidir:
'En temizinden -ki Allah en temizini kabul eder- veren birisinin sadakasını (zekâtını) Rahman olan Allah alır. Bu bir hurma bile olsa, Rahman'ın eliyle öyle bereketlenir ki, Uhud dağından daha büyük olur. Aynen sizden biriniz, tayını veya deve yavrusunu nasıl büyütürse Allah da malı öylece çoğaltır.'
valla bilemedim ki şimdi nasıl anlatsam 3 elham oku aklına gelir belki olmadı besmele çekersin olmadı aç camı atla :)