Cevap :

Yazar, hiç kuşkusuz romanda yaşadığı dönemi anlatır. Roman kahramanı da Mizancı Mehmet Murat’ın kişiliğini anlatmaktadır. Bu yüzden romanın ağır ahlâkçı havası, yol gösterici olması, bulunduğu ortamı eleştirmesi yadırganmamalıdır. 

Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? adlı romandaki pozitif şahsiyetlere geçmeden önce kısaca romanı tanıyalım: 

Romanın kahramanı Mansur, yüzyıllar boyunca Cezayir’de yaşamış bir Osmanlı ailenin oğludur. Cezayir, Fransız sömürgesi haline geldiğinde Fransa’ya tıp öğrenimini yapmaya yollanmıştır. Roman, Mansur’un öğrenimini tamamlayıp İstanbul’a ayak basmasıyla başlar. Mansur, İstanbul’da amcası Şeyh Salih Efendi’yi bulur ve orada kalır. Daha sonra Mansur, bir devlet dairesinde doktor ve tercüman olarak işe başlar. 

Mansur’un amcası Şeyh Salih Efendi’nin iki karısı ve iki çocuğu vardır. “Çocuk” dediğimiz yirmi beş yaşında evli ve oğlu İsmail Rüştü Bey ile on dokuz yaşını tamamlamış kızı Sabiha Hanım’dır. İkinci karısının hain bir kardeşi vardır. Adı Raşid’dir. Raşid Efendi, bütün mirasçıları aradan çıkarıp servetin tamamını kız kardeşi yoluyla almak için uğraşır ancak Mansur, Sabiha’nın oyunlarına gelmez. Çünkü Mansur, her şeyden önce kendini devlete adamıştır. Eğer evlenecek olsa bu kişi Sabiha değil, Zehra olacaktır. 

Plân kurmakla ve bunları gerçekleştirmekle meşgul olan Raşid Efendi, Sabiha’yı ilaçlarla yatağa düşürür. Salih Efendi’nin oğlu İsmail’i öldürtür. Sonra da konağı yakar. Bunları anlayan Mansur, Raşid Efendi’yi cezalandırır. 

Romanın sonunda birbirlerine âşık oldukları anlayan Zehra ve Mansur evlenir. Sonra da Mansur, Rus Savaşı’na (1878) gönüllü olarak katılır ancak dürüstlüğü yüzünden Şam’a sürülür. Karısından ve oğlundan uzakta, hastalanarak ölür.  sanırım bu.

Cevap:

Turfanda mı, Yoksa Turfa mı? Eserinin adındaki «Turfanda» sözcüğü «yeni ortaya çıkan», «Turfa» sözcüğü ise, «değeri düşük, kaçınılması gereken» anlamlarına gelmektedir.  

Açıklama: