aabilerim ablalarım sizden bu soru ya cevap vernenizi bekliyorum

serbest nazım toplumcu şiir ile milli edebiyat özelliklerini karşılaşturıp yorumlayınız saygı değer arkadaşlar!

Cevap :

google ye yaz      haberin olsun die

Serbest Nazım: Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı bulunmayan, dizelerindeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Servet-i Fünûn’dan sonra kullanılmaya başlanan bu nazım şekli günümüzde çok yaygınlaşmıştır. Ölçü ve kafiye şiire ahenk verir. Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon ve asonanslarla sağlanır.

Serbest nazmın, şairlerin kullanışlarına göre pek çok çeşitleri vardır. Bunun için de henüz belirginleşmiş bir kuralı yoktur.

Toplumcu Şiir: Halkı ve halkın sorunlarını anlatan şiir türüdür. Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri buna örnektir. Yirminci yüzyılın başlarında, neredeyse tüm dünyada eşzamanlı olarak gelişen siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı olarak yeni bir edebiyat akımı doğar.

Toplumsal gerçekçilik ya da sosyalist gerçekçilik adı verilen bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın her alanına kadar geniş bir yelpazede etkisini gösterir. Emekçilerin sorunlarını, emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder.

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiirin Özellikleri:

Pragmatik, yani çıkarcı şiirdir. Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş kendini şiirde belli eder. Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini toplumsal bir kaygı ile yazmalıdır. Şair ancak toplum şiirleri yazarak kendini geliştirebilir. Bireysellikten önce kolektiflik vardır. Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden yararlanılmıştır. Söylev üslubundan yararlanılmıştır. Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete geçirmek için yazılmıştır. Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişler bu sebeple de ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazmışlardır. Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmişlerdir.

Gelecekçilik (Fütürizm): 20. yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkan bu akımın sanatçıları, şiirde temel öğelerin cesaret, isyan ve cüret olduğunu savunmuşlardır. Edebiyatın durgun değil hareketli, barışçıl değil kavgacıl olmasını istemişlerdir. Savaşı övmüşler ve geçmişi kötülemişlerdir. Türk Edebiyatında Nazım Hikmet, ünlü Rus şairi gelecekçi Mayokovski’den etkilenmiştir.