Cevap :
Başlığın diğer anlamları için Dünya Savaşları sayfasına bakınız.
I. Dünya Savaşı
Saat yönünde: Batı cephesinde siperler; siperleri geçen İngiliz Mark IV tankı; Çanakkale Deniz Harekâtlarında İngiliz Kraliyet Donanma gemisi HMS Irresistible mayına çarpmış batarken; gaz maskeleriyle bir Vickers makineli tüfek ekibi ve Alman Albatros D. III uçakları Tarih 28 Temmuz 1914 – 11 Kasım 1918 Bölge Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Asya, Kafkasya ve Pasifik Okyanusu Sonuç İtilaf Devletlerininzaferi. Alman, Rus, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları sona erdi. Avrupa'da ve Orta Doğu'da yeni devletler kuruldu. Alman sömürgeleri ve Osmanlı Devleti'ne ait olan Ortadoğu'daki Arap toprakları İtilaf Devletleri'nin eline geçti. Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Asya'da ülke sınırları değişti. Milletler Cemiyeti kuruldu. II. Dünya Savaşı, Türk Kurtuluş Savaşı, Rus İç Savaşı gibi savaşlara neden oldu. Taraflarİtilaf Devletleri:
5,525,000
Yaralı Asker:
12,831,500
Kayıp Asker:
4,121,000
Toplam:
22,477,500 Hayatını Kaybeden Asker:
4,386,000
Yaralı Asker:
8,388,000
Kayıp Asker:
3,629,000
Toplam:
16,403,000 [göster] g t d I. Dünya Savaşı Cepheleri
Saat yönünde: Batı cephesinde siperler; siperleri geçen İngiliz Mark IV tankı; Çanakkale Deniz Harekâtlarında İngiliz Kraliyet Donanma gemisi HMS Irresistible mayına çarpmış batarken; gaz maskeleriyle bir Vickers makineli tüfek ekibi ve Alman Albatros D. III uçakları Tarih 28 Temmuz 1914 – 11 Kasım 1918 Bölge Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Asya, Kafkasya ve Pasifik Okyanusu Sonuç İtilaf Devletlerininzaferi. Alman, Rus, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları sona erdi. Avrupa'da ve Orta Doğu'da yeni devletler kuruldu. Alman sömürgeleri ve Osmanlı Devleti'ne ait olan Ortadoğu'daki Arap toprakları İtilaf Devletleri'nin eline geçti. Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Asya'da ülke sınırları değişti. Milletler Cemiyeti kuruldu. II. Dünya Savaşı, Türk Kurtuluş Savaşı, Rus İç Savaşı gibi savaşlara neden oldu. Taraflarİtilaf Devletleri:
Fransa
Birleşik Krallık
Rusya İmparatorluğu (1914-17)
İtalya (1915-18)
ABD (1917-18)
Romanya (1916-18)
Japonya
Sırbistan
Belçika
Yunanistan (1917-18)
Portekiz (1916-18)
Karadağ (1914-16)
ve diğerleri
Alman İmparatorluğu
Avusturya-Macaristan
Osmanlı İmparatorluğu
Bulgaristan (1915-18)
Georges Clémenceau
Joseph Joffre
Ferdinand Foch
II. Nikolay
Mikhail Alekseyev
Aleksey Brusilov
Herbert Henry Asquith
Herbert Kitchener
David Lloyd George
Antonio Salandra
Paolo Boselli
Vittorio Emanuele Orlando
Woodrow Wilson
Tasker H. Bliss
Peyton C. March
Theobald von Bethmann-Hollweg
Erich Ludendorff
Paul von Hindenburg
Franz Joseph
I. Charles
V. Mehmet
Enver Paşa
I. Ferdinand
Nikola Zhekov
8,660,000
12,000,000
8,841,541
5,093,140
4,743,826
1,234,000
800,000
707,343
380,000
250,000
200,000
50,000
Toplam: 42,959,850
13,250,000
7,800,000
2,998,321
1,200,000
Toplam: 25,248,321
5,525,000
Yaralı Asker:
12,831,500
Kayıp Asker:
4,121,000
Toplam:
22,477,500 Hayatını Kaybeden Asker:
4,386,000
Yaralı Asker:
8,388,000
Kayıp Asker:
3,629,000
Toplam:
16,403,000 [göster] g t d I. Dünya Savaşı Cepheleri
Birinci Dünya Savaşı 28 Temmuz 1914’te başlayan ve 11 Kasım 1918’de sona eren Avrupa merkezli küresel savaştır. İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Zamanın Büyük Güçler’i [2] iki tarafa ayrılarak savaşta yer almışlardır: İtilaf Devletleri (Birleşik Krallık, Fransa ve Rusya’nın Üçlü İtilaf’ı merkezlidir) ve İttifak Devletleri (asıl olarak Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya’nın Üçlü İttifak’ı merkezlidir; fakat Avusturya-Macaristan anlaşmaya karşı saldırıya geçtiği için İtalya savaşa girmemiştir.)[3] Bu ittifaklar yeniden yapılanmış (İtalya İtilaf Devletleri’nin tarafında geçmiştir) ve yeni devletlerin savaşa girmesiyle genişlemiştir. Nihayetinde 60 milyon Avrupalı dâhil olmak üzere 70 milyon askeri personel tarihin en büyük savaşlarından biri için seferber edilmiştir.[4][5] Yeni teknolojiler sayesinde silahların öldürücülüğünde görülen muazzam ilerlemeye karşılık savunma ve hareketlilikte aynı miktarda gelişme olmaması sonucu yaklaşık 9 milyon muharip hayatını kaybetmiştir. Böylece bu savaş dünya tarihindeki en çok zayiat verilen altıncı savaş olmuş ve savaşa katılan devletlerde birçok politik değişikliğe ve devrimlere yol açmıştır.[6]
Savaşın uzun zamandır süregelen bir nedeni de Avrupalı Büyük Güçler Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu, Britanya İmparatorluğu, İtalya Krallığı ve Fransa’nın emperyalist dış politikalarıdır. Avusturya tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914’te bir Yugoslav milliyetçisi tarafından Saraybosna’da öldürülmesi savaşı tetikleyen olay olmuştur. Olaydan sonra Avusturya, Sırbistan Krallığı'na bir ültimatom göndermiştir.[7][8] Nihayetinde on yıllardır yapılanmakta olan ittifaklar sistemi işlemesiyle birkaç hafta içerisinde Avrupa’nın ana güçleri kendilerini savaşta bulmuşlar ve koloniler yoluyla savaş bütün dünyaya yayılmıştır.
28 Temmuz'da çatışmalar Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’ı işgal etmesi ile başlamış [9][10] ve bunu Almanya’nın Belçika, Lüksemburg ve Fransa’yı işgali ile Rusya’nın Almanya’ya saldırması takip etmiştir. Almanların Paris’e yürüyüşü durma noktasına gelince batı cephesindeki çatışmalar durağan bir siper savaşına dönüşmüştür ve bu durum 1917’ye kadar pek değişmemiştir. Doğu cephesinde ise Rusya ordusu Avusturya-Macaristan kuvvetleriyle başarılı bir şekilde savaşmış fakat Doğu Prusya ve Polonya’dan Alman ordusu tarafından geri püskürtülmüştür. Osmanlı’nın 1914’te, İtalya ve Bulgaristan’ın 1915’te, ve Romanya’nın 1916’da savaşa girmesiyle ilave cepheler açılmıştır. Rusya İmparatorluğu 1917’de Ekim Devrimi’yle yıkılınca savaştan da çekilmiştir. 1918’de batı cephesi boyunca bir Alman taarruzundan sonra Müttefikler ardı ardına yaptıkları saldırılarla Almanları geri püskürtmüş ve ABD kuvvetleri siperlere girmeye başlamıştır. Bu noktada zaten başı kendi içindeki devrimcilerle dertte olan Almanya, daha sonra Ateşkes Günü olarak tarihe geçecek olan 11 Kasım 1918’de ateşkesi kabul etmiştir. Savaş böylece Müttefikler’in zaferiyle sona ermiş olur.
Birinci Dünya Savaşı 28 Temmuz 1914’te başlayan ve 11 Kasım 1918’de sona eren Avrupa merkezli küresel savaştır.İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Zamanın Büyük Güçler’i[2] iki tarafa ayrılarak savaşta yer almışlardır: İtilaf Devletleri (Birleşik Krallık, Fransa ve Rusya’nın Üçlü İtilaf’ı merkezlidir) veİttifak Devletleri (asıl olarak Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya’nın Üçlü İttifak’ı merkezlidir; fakat Avusturya-Macaristan anlaşmaya karşı saldırıya geçtiği için İtalya savaşa girmemiştir.)[3] Bu ittifaklar yeniden yapılanmış (İtalya İtilaf Devletleri’nin tarafında geçmiştir) ve yeni devletlerin savaşa girmesiyle genişlemiştir. Nihayetinde 60 milyon Avrupalı dâhil olmak üzere 70 milyon askeri personel tarihin en büyük savaşlarından biri için seferber edilmiştir.[4][5] Yeni teknolojiler sayesinde silahların öldürücülüğünde görülen muazzam ilerlemeye karşılık savunma ve hareketlilikte aynı miktarda gelişme olmaması sonucu yaklaşık 9 milyon muharip hayatını kaybetmiştir. Böylece bu savaş dünya tarihindeki en çok zayiat verilen altıncı savaş olmuş ve savaşa katılan devletlerde birçok politik değişikliğe ve devrimlere yol açmıştır.[6]
Savaşın uzun zamandır süregelen bir nedeni de Avrupalı Büyük Güçler Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu, Britanya İmparatorluğu, İtalya Krallığı ve Fransa’nınemperyalist dış politikalarıdır. Avusturya tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914’te bir Yugoslav milliyetçisi tarafından Saraybosna’da öldürülmesi savaşı tetikleyen olay olmuştur. Olaydan sonra Avusturya, Sırbistan Krallığı'na bir ültimatom göndermiştir.[7][8] Nihayetinde on yıllardır yapılanmakta olan ittifaklar sistemi işlemesiyle birkaç hafta içerisinde Avrupa’nın ana güçleri kendilerini savaşta bulmuşlar ve koloniler yoluyla savaş bütün dünyaya yayılmıştır.
28 Temmuz'da çatışmalar Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’ı işgal etmesi ile başlamış [9][10] ve bunu Almanya’nın Belçika,Lüksemburg ve Fransa’yı işgali ile Rusya’nın Almanya’ya saldırması takip etmiştir. Almanların Paris’e yürüyüşü durma noktasına gelince batı cephesindeki çatışmalar durağan bir siper savaşına dönüşmüştür ve bu durum 1917’ye kadar pek değişmemiştir. Doğu cephesinde ise Rusya ordusu Avusturya-Macaristan kuvvetleriyle başarılı bir şekilde savaşmış fakatDoğu Prusya ve Polonya’dan Alman ordusu tarafından geri püskürtülmüştür. Osmanlı’nın 1914’te, İtalya ve Bulgaristan’ın 1915’te, ve Romanya’nın 1916’da savaşa girmesiyle ilave cepheler açılmıştır. Rusya İmparatorluğu 1917’de Ekim Devrimi’yle yıkılınca savaştan da çekilmiştir. 1918’de batı cephesi boyunca bir Alman taarruzundan sonra Müttefikler ardı ardına yaptıkları saldırılarla Almanları geri püskürtmüş ve ABD kuvvetleri siperlere girmeye başlamıştır. Bu noktada zaten başı kendi içindeki devrimcilerle dertte olan Almanya, daha sonra Ateşkes Günü olarak tarihe geçecek olan 11 Kasım 1918’de ateşkesi kabul etmiştir. Savaş böylece Müttefikler’in zaferiyle sona ermiş olur.
Savaşın tarafları, tüm insan gücü ve ekonomik kaynaklarını bir topyekün savaş için seferber etmeye çalıştıklarından sivillerin durumu da cepheler kadar çalkantılı olmuştur. Savaşın sona ermesiyle büyük emperyalist güçlerden dördü; Alman, Rusya, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları tarihe karışmıştır. Bunlardan Alman ve Rus imparatorluklarının halefleri çok büyük toprak kaybı yaşamış; Avusturya-Macaristan ile Osmanlı imparatorlukları ise tamamen parçalanmışlardır. Avrupa haritası daha küçük parçalardan oluşacak şekilde yeniden çizilmiştir.[11] Daha sonra bu tarz çatışmaların yaşanmasını önlemesi ümidiyle Milletler Cemiyeti kurulmuştur. Avrupa’da milliyetçiliğin bu savaşla ve imparatorlukların yıkılmasıyla yeniden canlanması, Almanya’nın yenilgisinin yan etkileri ve Versay Antlaşması’nın yarattığı problemler İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına katkıda bulunan etkenler olarak kabul edilir.[12]