Cevap :
Kalsiyum vücutta oldukça yaygın olarak bulunan ve kompleks biyolojik mekanizmalarla regülasyonu gerçekleşen bir divalent katyondur. Vücut kalsiyumunun %99'u kemik sertliğini ve dayanıklılığını sağlamak üzere hidroksiapatit kristalleri şeklindedir. Geri kalan kısım ise ekstrasellüler sıvıda, plazmada ve hücre içinde kemik ve hücre fonksiyonları için değişebilir bir kalsiyum havuzu halinde bulunur. Kalsiyum-kalmodulin kombinasyonu hücre motilitesi, adezyon, siliar aktivite ve mitozis gibi birçok önemli fizyolojik olayda rol almaktadır. Yine pıhtılaşma faktörleri kalsiyum kullanır ve kas da miyozin fibril kontraksiyonunu aktive eder. Zar geçirgenliğini ve nörotransmitter salınımını düzenler ve nöromüsküler uyarımı azaltır. Hücre yüzeyinde ekstrasellüler iyonize kalsiyum endokrin organların hücre sekresyonunu düzenler. Kalsiyum dışkı, idrar ve ter ile atılır ve atılan miktar diyetle alınmak zorundadır. Diyetle alınan kalsiyumun yaklaşık %25'i emilir ve normal diyet de süt ve süt ürünleri alınmazsa kalsiyumdan eksiktir. Büyüme çağı, gebelik, emzirme ve postmenapozal yıllarda kalsiyum ihtiyacı artar. Kalsiyum dengesini düzenleyen üç hormon vardır bunlar; Parathormon, kalsitonin ve 1, 25-dihidroksivitamin D3 [1,25-(OH) 2 Vit D3]. Kalsiyum plazmada iyonize, protein bağlı ve organik iyonlar ile kompleks halinde üç formda bulunur. Parathormon renal tübüler kalsiyum reabsorbsiyonunu arttırınrken inorganik fosfat reabsorbsiyonunu azaltarak, osteoklastik kemik rezorbsiyonunu arttırarak ve inaktif D vitamininin hidroksilasyonunu arttırarak kalsiyum metabolizmasını düzenler. 1,25-(OH) 2 Vit D3 kemikten kalsiyum rezorbsiyonunu, intestinal sistemden kalsiyum emilimini ve distal renal tübüllerde kalsiyum reabsorbsiyonunu arttırarak, kalsiyum meatbolizmasını düzenler.