Cevap :

TEVHİD-İ SIFAT  

 

   

   Makam-ı Tevhid’in ikincisine Tevhid-i Sıfat denir. Tevhid-i Sıfat demek sıfatın birliği demektir. Bu makamın tarifi şöyledir. Enfüste  ve afakta, hareket ve sükunda görünen sıfatlar Hak Teala Hazretleri’nin sıfatlarıdır. Aleme taalluk eden sıfatlar sekizdir:

 

‘HAYAT, İLİM, SEMİH, BASAR,İRADE, KUVVET, KELAM , TEKVİN’DİR’.

 

İşte bu sekiz sıfat cenabı hakkın sıfatlarıdır. Bu sıfatlarda Cenabı Hak enfüs ve afakı kaplamıştır.Bu sıfatlardan hayat ilim irade batındır. Semi, basar, kudret, kelam da zahirdir. Hakkın olan bu sekiz sıfattan hayat bizdeki olan diriliktir. İlim, bizdeki olan bilgidir. Semi, bizdeki olan işitmedir. Basar, bizdeki olan görmedir. İrade, bizdeki olan istektir. Kuvvet, bizdeki olan kuvvettir. Kelam, bizdeki olan sözdür. Tekvin ise Cenab-ı Hakka ait olup bizi halk edici sıfattır ki bizi, tüm alemi ve fillerimizi halk eder. Bunu salik Tevhid-i Efalde öğrenmiştir. Demek oluyor ki bizdeki dirilik Hakkın hayat sıfatıdır. Bizdeki olan bilgi yani ilim Hakkın sıfatıdır. Bizdeki olan kuvvet Hakkın kuvvetidir. Bizdeki işitmek Hakkın semi yani işitmek sıfatıdır. Bizim gözümüzde olan görmek Hakkın basar yani görmek sıfatıdır. Bizdeki olan irade yani istemek Hakkın sıfatıdır. Bizdeki olan kuvvet Hakkın kuvveti, bizdeki olan kelam Hakkın kelamıdır. Bizdeki olan bu yedi sıfat Hakkın sıfatıdır. Bu sıfatlara Sıfat-ı Subutiye derler. Sıfatı Subutiye yerinde sabit anlamındadir.

 

 

     Bizim sıfatlarımız fani, Hakkın sıfatları baki olmaktadır. Başka deyişle bizim sıfatlarımız Hakkın sıfatlarının mazharıdır. Mahzar demek bir şeyin göründüğü yer demektir. Mesela çeşmenin kurnası suyun mahzarıdır. Çünkü su kurna vasıtası ile meydana çıkar. İşte bu bizim sıfatlarımız da Hakkın sıfatlarının mahzarıdır. Mesela bizim hayatımızda Hakkın hayatı zahir oluyor. İlmimiz bir mahzardır. Hakkın ilmi bizim ilmimizden zahir oluyor. Kulağımız bir mahzardır. Oradan Hakkın işitmesi zahir oluyor. Gözümüz bir mahzardır. Oradan da Hakkın görmesi zahir oluyor. İrademiz mahzardır. Kuvvetimiz hakkın kudretinin mahzarıdır. Söylememiz hakkın söylemesi oluyor. Görmemiz taktığımız gözlüklere benzer. Gözlükler nasıl bizim görmemizle görürse işte Hakkın basar ismi olmazsa bizim de gözlerimiz görmez buna göre diğer sıfatlarımızda böyledir. Hakkın sıfatları olmazsa biz ne görür ne işitiriz. Ve ne söyleriz ne biliriz. Velhasıl Sıfat-ı Subutiyede bildirilmiş sıfatlar olmazsa biz hiçbir şey yapamayız.

     İşte bizde mevcut olduğunu zannettiğimiz bu sıfatları biz fani ederek Hakkın sıfatları olduğunu bildik. Şu halde bizim ne hayatımız, ne bildiğimiz, ne duymamız, ne görmemiz, ne irademiz, ne kuvvetimiz, ne de kelamımız vardır. Bütün bunlar Hakkındır. Bizim sıfatlarımız zaten yoktur. Fakat biz var biliyorduk. Şimdi hakkın var olduğunu anlayınca bu varlık şirkinden kurtulduk. Geriye bir vücudumuz kaldı. O dalları budakları kesilmiş bir ağaç kütüğüne benzemektedir. Bu Tevhid-i Sıfat dört kısımdır.

 

1.Tevhid-i Sıfat 2.Fena-i Sıfat 3.Tecell-i Sıfat 4.Cennet-ül Sıfattır.

 

Tevhid-i Sıfat: Bizi ve bütün alemdeki görünen sıfatların Hakkın sıfatları olduğunu şuhud edip bilmeye denir.

 

Fena-i Sıfat: Bizde ve bütün alemde görünen sıfatların Hakkın olduğunu ve fani olduğunu ve Hakkın sıfatlarının mahzarı olduğunun bilinmesidir.

 

Tecell-i Sıfat: Yani görünen sıfatlardır. Bunların cümlesinin tecelli ilahiye ile zuhura geldiğini bilmesine denir..

 

Cennet-ül Sıfat: kendimize gerek alemler ibret nazariyle baktığımızda Cenabı Hakkı sıfatı subutiyesiyle bütün alemleri kaplayıp her nereye bakarsak bu sıfatlardan başka bir şey görmemek zevkine de Cennet-ül Sıfat derler. Tevhid-i Sıfatın rabıtası LA MEVSUFE İLLALLAH’TIR. Yani bu sıfatlarla sıfatlanacak ancak Allahu Teala’dır. İşte Tevhid-i Sıfat aynası dedikleri şudur. Aynaya baktığımız zaman sırf kendi sıfatlarımızı görürüz . Bu alemde gördüğümüz her sıfatta mevsuf olan Cenabı Hakkı müşahede edeceğiz. Velhasıl her nereye baksak bütün alemi ihata etmiş olan Cenabı Hak hazretlerinin sıfatlarından başka bir sıfat görmiyeceğiz. İşte Tevhid-i Sıfat zevki budur.

 

Ayetleri :

 

1.Allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum(Ayetül Kursi)

 

2.Kul innemel ilmü indallah(Mülk26)

 

3. Bismillahil  lezi la yedurru  mea ismihi şeyun fil ardı ve la fissemai ve hüves semiul alim.

 

4.Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyul azim.

 

 

   

   Makam-ı Tevhid’in ikincisine Tevhid-i Sıfat denir. Tevhid-i Sıfat demek sıfatın birliği demektir. Bu makamın tarifi şöyledir. Enfüste  ve afakta, hareket ve sükunda görünen sıfatlar Hak Teala Hazretleri’nin sıfatlarıdır. Aleme taalluk eden sıfatlar sekizdir:

 

‘HAYAT, İLİM, SEMİH, BASAR,İRADE, KUVVET, KELAM , TEKVİN’DİR’.

 

İşte bu sekiz sıfat cenabı hakkın sıfatlarıdır. Bu sıfatlarda Cenabı Hak enfüs ve afakı kaplamıştır.Bu sıfatlardan hayat ilim irade batındır. Semi, basar, kudret, kelam da zahirdir. Hakkın olan bu sekiz sıfattan hayat bizdeki olan diriliktir. İlim, bizdeki olan bilgidir. Semi, bizdeki olan işitmedir. Basar, bizdeki olan görmedir. İrade, bizdeki olan istektir. Kuvvet, bizdeki olan kuvvettir. Kelam, bizdeki olan sözdür. Tekvin ise Cenab-ı Hakka ait olup bizi halk edici sıfattır ki bizi, tüm alemi ve fillerimizi halk eder. Bunu salik Tevhid-i Efalde öğrenmiştir. Demek oluyor ki bizdeki dirilik Hakkın hayat sıfatıdır. Bizdeki olan bilgi yani ilim Hakkın sıfatıdır. Bizdeki olan kuvvet Hakkın kuvvetidir. Bizdeki işitmek Hakkın semi yani işitmek sıfatıdır. Bizim gözümüzde olan görmek Hakkın basar yani görmek sıfatıdır. Bizdeki olan irade yani istemek Hakkın sıfatıdır. Bizdeki olan kuvvet Hakkın kuvveti, bizdeki olan kelam Hakkın kelamıdır. Bizdeki olan bu yedi sıfat Hakkın sıfatıdır. Bu sıfatlara Sıfat-ı Subutiye derler. Sıfatı Subutiye yerinde sabit anlamındadir.

 

 

     Bizim sıfatlarımız fani, Hakkın sıfatları baki olmaktadır. Başka deyişle bizim sıfatlarımız Hakkın sıfatlarının mazharıdır. Mahzar demek bir şeyin göründüğü yer demektir. Mesela çeşmenin kurnası suyun mahzarıdır. Çünkü su kurna vasıtası ile meydana çıkar. İşte bu bizim sıfatlarımız da Hakkın sıfatlarının mahzarıdır. Mesela bizim hayatımızda Hakkın hayatı zahir oluyor. İlmimiz bir mahzardır. Hakkın ilmi bizim ilmimizden zahir oluyor. Kulağımız bir mahzardır. Oradan Hakkın işitmesi zahir oluyor. Gözümüz bir mahzardır. Oradan da Hakkın görmesi zahir oluyor. İrademiz mahzardır. Kuvvetimiz hakkın kudretinin mahzarıdır. Söylememiz hakkın söylemesi oluyor. Görmemiz taktığımız gözlüklere benzer. Gözlükler nasıl bizim görmemizle görürse işte Hakkın basar ismi olmazsa bizim de gözlerimiz görmez buna göre diğer sıfatlarımızda böyledir. Hakkın sıfatları olmazsa biz ne görür ne işitiriz. Ve ne söyleriz ne biliriz. Velhasıl Sıfat-ı Subutiyede bildirilmiş sıfatlar olmazsa biz hiçbir şey yapamayız.

     İşte bizde mevcut olduğunu zannettiğimiz bu sıfatları biz fani ederek Hakkın sıfatları olduğunu bildik. Şu halde bizim ne hayatımız, ne bildiğimiz, ne duymamız, ne görmemiz, ne irademiz, ne kuvvetimiz, ne de kelamımız vardır. Bütün bunlar Hakkındır. Bizim sıfatlarımız zaten yoktur. Fakat biz var biliyorduk. Şimdi hakkın var olduğunu anlayınca bu varlık şirkinden kurtulduk. Geriye bir vücudumuz kaldı. O dalları budakları kesilmiş bir ağaç kütüğüne benzemektedir. Bu Tevhid-i Sıfat dört kısımdır.

 

1.Tevhid-i Sıfat 2.Fena-i Sıfat 3.Tecell-i Sıfat 4.Cennet-ül Sıfattır.

 

Tevhid-i Sıfat: Bizi ve bütün alemdeki görünen sıfatların Hakkın sıfatları olduğunu şuhud edip bilmeye denir.

 

Fena-i Sıfat: Bizde ve bütün alemde görünen sıfatların Hakkın olduğunu ve fani olduğunu ve Hakkın sıfatlarının mahzarı olduğunun bilinmesidir.

 

Tecell-i Sıfat: Yani görünen sıfatlardır. Bunların cümlesinin tecelli ilahiye ile zuhura geldiğini bilmesine denir..

 

Cennet-ül Sıfat: kendimize gerek alemler ibret nazariyle baktığımızda Cenabı Hakkı sıfatı subutiyesiyle bütün alemleri kaplayıp her nereye bakarsak bu sıfatlardan başka bir şey görmemek zevkine de Cennet-ül Sıfat derler. Tevhid-i Sıfatın rabıtası LA MEVSUFE İLLALLAH’TIR. Yani bu sıfatlarla sıfatlanacak ancak Allahu Teala’dır. İşte Tevhid-i Sıfat aynası dedikleri şudur. Aynaya baktığımız zaman sırf kendi sıfatlarımızı görürüz . Bu alemde gördüğümüz her sıfatta mevsuf olan Cenabı Hakkı müşahede edeceğiz. Velhasıl her nereye baksak bütün alemi ihata etmiş olan Cenabı Hak hazretlerinin sıfatlarından başka bir sıfat görmiyeceğiz. İşte Tevhid-i Sıfat zevki budur.

 

Ayetleri :

 

1.Allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum(Ayetül Kursi)

 

2.Kul innemel ilmü indallah(Mülk26)

 

3. Bismillahil  lezi la yedurru  mea ismihi şeyun fil ardı ve la fissemai ve hüves semiul alim.

 

4.Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyul azim.

 cnm insallah begenirisn