Cevap :
Yapraklar
gerçek anlamda bir kimya fabrikası, birer laboratuvardan farksızdırlar. Bitkilerin yaşamaları için en vazgeçilmez parçaları, nefes alıp veren, terleyen, bitkiyi besleyen birer solunum organıdırlar... Bitkinin topraktan aldığı maddeleri, güneş ışığından yararlanarak Fotosentez denilen kimyasal bir süreç içerisinde bitkinin besini haline getirirler. Bitkiye yeşil rengi verenklorofil maddesi bu süreçte önemli rol oynar...
Bolümleri
Normal yaprak olarak tanımlanan, yani değişime uğramamış yapraklar genel anlamda dört bölümden oluşur. Bunlar;
1 - Yaprak Ayası
2 - Sap
3 - Kın
4 - Kulakçık
SADE YAPRAK BİÇİMLERİ
Belli başlı sade yaprak biçimleri; mızrak, şeritsi, ters mızrak, malamsı, yumurta, elips, dar yumurta, ters yumurta, yuvarlakça, kalkan, yamuk, üçgen, böbrek, el, yıldız, yürek, ters yürek, oksu... şeklinde sıralanabilir. Doğada binlerce farklı yaprak biçimi vardır ve bunları gruplandırmak gerçekten zordur... Yaprak biçimlerinden bazıları aşağıda gösterilmiştir;
KENARLARI
Yaprak kenarları açısından da pek çok değişik yapıda sade yaprak formu mevcuttur doğada... Bunlardan bazıları; düz, kıvrık, dalgalı, oymalı, dişli, kertikli, katlı dişli, kirpikli, loplu, elsi dilimli, taraksı, dikensi vs. olarak sıralanabilir...
ğaç Nedir?
Boyu en az 5 metre , çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan , sürgün vererek boylanan, hücrelerinin büyük bölümü odunlaşmış olan, uzun ömürlü bitkilere AĞAÇ denir...
Bir ağaç; temel olarak kök, gövde, dal ve yaprak olmak üzere 4 ana organdan oluşur. Bu organların biçim, boyut, yoğunluk, hacim, ağırlık, boy, çap, yıllık artım gibi özellikleri ağacı biçimlendiren temel özelliklerdir...
Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO2, O2, su ve mineral madde gereklidir.
Ağaçların; topraktan su ve mineral maddelerini, havadan ise karbondioksiti almak, güneş enerjisini kullanarak organik madde üretmek, havaya oksijen vermek, canlılara besin ve barınak sağlamak gibi çok önemli işlevleri vardır.
Ağaçlar bu işlevleri yerine getirirken çevrelerindeki canlı ve cansız tüm varlıklarla karşılıklı olarak birebir ilişki ve etkileşim halindedirler. Bu yüzden ağaçlariçinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmez elemanlardırlar. Ağaçların yok olması; yaşama ortamının bozulması ve iklimin olumsuz yönde etkilenmesi ve devamında yaşam zincirinin kopması, en sonunda da tüm yaşamın yok olması anlamına gelir...
Ağaçlar ışık, yer, su ve mineral maddeler yüzünden birbirleriyle amansız bir rekabet içerisine girerler. Bu rekabette baskın çıkabilmek ve dolayısıyla hayatta kalabilmek için tepe ve köklerini hızla geliştirmeye çalışır, gölgeye dayanıklı yaprak üretir, işlevini kaybeden organlarını (yaprak - dal - kök) terkeder, rakiplerini gölgeleyerek altetmeye çalışırlar. Bazı ağaç türleri (ceviz, meşe, huş, dişbudak, ıhlamur gibi..) kök ve yapraklarından salgıladıkları sıvı ve gazlarla komşu bitkilere zarar bile verebilirler...
Ağaçlar olgun çağa geldiklerinde ulaşacakları boylara göre üç sınıfa ayrılmaktadır.
Birinci Sınıf Ağaçlar: 100 - 150 Yaşlarında takriben 35 - 40 m. boylanabilen ağaçlar bu gruba girer: (Ladin, Melez, Sedir, Duglas, Sekoya, Sançam, Karaçam, Meşeler, Kayın, Dişbudak, Çınaryapraklı Akçaağaç, Ihlamur, Karaağaç, Kızılağaç, Okaliptus gibi..)
İkinci Sınıf Ağaçlar: İleri yaşlarda 25 m boylanabilen ağaçlar bu gruba girer: (Kızılçam, Fıstıkçamı, Servi, Porsuk, Ardıç, Çınar, Titrekkavak, Sahra Akçaağacı, Gürgen, Söğütler gibi..)
Üçüncü Sınıf Ağaçlar: İleri yaşlarda ancak 8 - 10 m. boylanabilen ağaçlar bu gruba girer: (Andız, Fenike Ardıcı, Akçaağaç, Kızılcık, Çitlenbik, Mazı Meşesi, Pırnal Meşesi, Keçiboynuzu, Defne, Tesbih ağacı gibi..)apraklar tipik olarak üç ana dokudan oluşur: Üstderi (epidermis), mezofil ve iletimdoku .